*Beautiful Soul - Jesse McCartney
Bazı cümlelerden ölesiye nefret ediyorum. Cidden. 'Güzellik görecelidir.' mesela. Bunu ne zaman duysam söyleyen kişinin ağzına bir tıkaç tıkamak istiyorum. Ya da 'Yalaaaan! Yalan söylüyorsun!" diye bağırmak... Bazen de ikisi birden.
Güzelliğin neresi göreceli Allah aşkına? Herkesçe güzel bulunan insanlar var ki bunlar halk arasında taş ve türevleri (kaya, meteor vs) olarak biliniyorlar. Örneğin; Miranda Kerr'in çirkin olduğunu düşünen kimse yoktur. Scarlett Johansson'un güzel olmadığını iddia eden kişinin akıl sağlığından şüphe edilir (kayıtlara geçsin diye söylüyorum; bu benim değil, eski en iyi arkadaşımın cümlesi). Güzel olduklarını söylemek için onlara şöyle bir göz atmanız yeter.
Demek istediğim, güzeli tanımlamak son derece kolay. Asıl zor olan çirkini tanımlamak. Çünkü kimse karşısındakinin kalbini kırmak daha doğrusu kalp kıran kötü insan konumuna düşmek istemez. Ancak bir şeyi söylemenin yüzlerce yolu vardır ve insanlar çirkin gerçeği yüze vurmanın daha kibar bir yolunu daima bulurlar. (Mecaz yaptım fark ettiniz mi? Çirkin gerçek, çirkinlik. Anladınız mı? Tamam tamam, ciddileşiyorum tekrar.)
Çirkine asla direkt olarak çirkin denmez. Her insanın mutlaka güzel bir yönü ya da iyi yaptığı bir şey vardır. İşte çirkin birinden bahsedilirken o yön, o şey ne kadar derinlerde gizleniyorsa gizlensin özenle aranıp bulunur. Bir tutam nezaketle harmanlanır. Sıcak sıcak servis edilir. Alın size bir örnek:
Pek öyle aman aman bir güzelliği yok ama zehir gibi zekası var.
Hadi itiraf edin, bu cümleyi hayatınızda en az bir kere duymuşsunuzdur. Sizin için ya da başkası için söylenmiştir ancak bir şekilde duymuşsunuzdur. Birine çirkin olduğunu söylemenin en etkili dolaylı yoludur. 'Aman' sözcüğü birden fazla kullanılarak çirkinliğiniz vurgulanır. Tek 'aman' ile idare edecek kadar iyisindir ama iki 'aman' oldu mu, bittin. Zekanızı ya da alternatif iyi yönünüzü zehir gibi keskin hatlı sıfatlarla nitelerler ki kendinizi biraz daha iyi hissedin. Ama tercümesi son derece açık ve acımasızdır:
Güzel falan değilsin. Bildiğin çirkinsin hatta. İnşallah zekanla bir haltlar becerirsin de başımıza kalmazsın.
Tabii bir de olayı hemen mühim-olan-iç-güzelliğidire bağlayanlar var ki onlar çok daha ikiyüzlü bana kalırsa. Mühim olan sahiden iç güzellik olsaydı, ne kozmetik ne de estetik sektörü bugün olduğu yerde olurdu. Moda endüstrisinin kafalarda oluşturduğu dış görünüşe dayalı güzellik algısına hiç girmiyorum zaten.
Daha mühim olanın iç güzelliği olduğuna katılabilirim. Ne yazık ki insanlar dışını beğenmedikleri bir şeyin zahmet edip de içine bakmıyor. Şöyle düşünün:
Denizin derinliklerinde inci arıyorsunuz. Oksijeniniz çok kısıtlı, mesela beş dakikalık vaktiniz kaldığını varsayalım. Etrafta binlerce istiridye var. Hepsi birbirinden farklı görünüyor. Bazılarının kabukları sedefli, bazılarınınki mat. Bazıları beyaz, bazıları ise simsiyah. Bazıları kocamanken diğerleri ufak tefek. Beş dakikada bir seçim yapmanız ve hangisinin içinde inci olduğunu bulmanız gerekiyor. Bu durumda kabuğu ilginizi çekmeyen bir istiridyeye şans verir miydiniz? Vermezdiniz, değil mi? Ben de öyle düşünmüştüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güzel Ruh
HumorBerra'ya göre güzellik hiç de öyle göreceli bir kavram falan değildi. Herkesin güzel bulduğu insanlar vardı. Örneğin; kuzeni Balım. Aynı zamanda herkesin çirkin olduğu konusunda hemfikir olduğu insanlar da vardı. Örneğin; kendisi. Hayatı boyunca ze...