Merhaba arkadaşlar. Yeni hikayeme hoş geldiniz. Bu hikayemde hamile kaldığını öğrenen bir annenin aynı zamanda kocasız kalmasını ve tam hayatından vazgeçmişken bebeği ile hayata tutunmasını size anlatacağım. Bu hikayemizde bolca bebek hakkında bilgiler de olacak. Daha çok anne ve bebek arasında anlatım olan bu hikaye de elbette yan karakterler de olacak. Bu arada ben 17 yaşında olduğum için elbette bir doğum yapan anne ile aynı duyguları aktaramayabilirim fakat elimden geldiğince araştırma yapıyorum. Gerek aileme sorular sorarak gerek de internet üzerinden araştırmalar yaparak bunları öğrenmeye çalışıyorum. Bu nedenle hamile olan ya da anne olan okuyucularımızdan bol bol yorum istiyorum. Bu benim için gerçekten önemli olacak. Daha fazla konuşmadan sizi giriş bölümümüz ile yani her şeyin başladığı bölüm ile baş başa bırakıyorum.
Canım yanıyordu.
Karnımdan kasıklarıma doğru inen acıyla bir kez daha çığlık attım. Çığlığım boğazımdan kopup dudaklarımdan firar ederken yeşil önlüğe dolanan elimi karnıma bastırdım. Canım çok acıyordu. Nefesim kesilirken gözlerimi yumdum. Bu ilaç kokan ameliyathanede oğlumu dünyaya getirmek için bir başıma çırpınıyordum. Şakaklarımdan yanaklarıma doğru inen ter damlaları gözyaşlarımla birleşiyor, gerdanıma iniyordu. Tuzlu su dudaklarıma değdikçe uyuşuyordum. Dudaklarımı, ellerimi hissetmiyordum. Derin bir nefes daha çektim içime. Doktorun sarf ettiği kelimeler uğultu gibi gelirken kasılan bedenimi sedyeye bıraktım. Daha fazla acı çekmek istemiyordum. Bu kirli dünyaya bir evlat getirmek istemiyordum. Oğlumu bir başıma büyütmek istemiyordum. Babasını bana sormasını istemiyordum. Aslında tek bir nefes bile almak istemiyordum. Dişlerimi sıkarken çenem ağrımaya başladı ve gözlerimi yumdum. Hemşirelerin kollarıma girip beni doğrultmaya çalışmasını sonuçsuz bıraktım. Kararımı vermiştim. Doğurmayacaktım bu bebeği. Bu ameliyathaneden karnımda onla birlikte çıkacaktı ölü bedenim. Ruhlarımız ise el ele tutuşarak cennet bahçesine gidecekti. Biz masumduk, sadece çok incindik. Doktorun beni sarsmasıyla gözlerimi yavaşça araladım. Bana üzgün gözlerle bakan doktorumun dudakları oynadı. Bana bir şeyler söylüyordu. Kulaklarım öyle uğulduyordu ki ne dediğini anlamıyordum. Başımı sağa sola salladım ve gözlerimi yumdum. Şiddetli bir kasılma bedenimi sarsarken beynim o lanet günü odacıklarından çıkarmış, en ince ayrıntısına kadar gözlerime sunmuştu. Bilincim yavaş yavaş kaybolurken o güne döndüm.
"Hakan sana söylemem gereken çok önemli bir şey var."
Heyecanla kabanımı portmantoya astım ve oturma odasına yöneldim. Hakan kanepeden gülümseyerek ayağa kalkmıştı. Ellerini bana uzatınca hemen kollarının arasına girdim ve burnumu koku merkezine, boynundaki bir noktaya bastırdım. Kokusunu içime çekerken bunun son olduğunun bilincinde değildim. Her şey o kadar güzeldi ki... Birazdan ona sürprizimi söyleyecektim, birlikte mutluluğumu paylaşacaktık. Elleri saçlarımda gezinirken mırıldandı.
"Neymiş bana söyleyeceğin o önemli şey Miray?"
Başımı boyun girintisinden çıkardım ve mırıldanarak onu koltuğa çektim. Koltuğa yayvanca oturunca ben de kucağındaki yerimi aldım ve sıcacık kollarının arasına iyice yerleştim. Parmaklarım yeni çıkan sakallarında gezinirken meftun olmuş gözlerle gözlerime bakıyordu. Büyük parmakları çenemde ve elmacık kemiklerimde gezerken dudaklarıma minik bir gülümseme peyda oldu. Benim gülüşümü gören Hakan da o en sevdiğim gülümsemesini sundu bana. Dudağının kenarında çıkan o derin çukura dayanamayarak bir öpücük kondurdum. Gülen gözlerine baktıkça içimdeki minik kelebekler kozalarından çıkıyor kalbime doğru kanatlanıyordu. Dudaklarına masum bir buse kondurdum. Beni daha da sıkıca sararken başımı göğsüne yasladım ve sürprizimi anlatmaya koyuldum.
"Bugün şirkette önemli bir toplantımız vardı. Poyraz holdingle bir anlaşma yapacaktık. Ben de projemizin lansmanından sorumluydum. Toplantı salonuna girdiğimde herkes bana bakıyordu. Slaytı sunduktan sonra mini bir tanıtım videosu da izlettim. Minik tahtadan bir şeyler gösterirken gözlerim karardı ve bayılmışım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEBEĞİM [TAMAMLANDI]
General FictionMiray mutlu bir evliliğini öğrendiği hamilelikle bir nevi bitirmişti. Kocası o hamile olduktan sonra onu terk etmiş ve Miray'ı bebeği ile yalnız bırakmıştı. Miray her ne kadar vazgeçmek istese de bebeğini doğurmuş ve hayatında belki de en doğru şeyi...