BEBEĞİM [TAMAMLANDI]

Yeni Yıl | ÖZEL BÖLÜM|

                       

Herkese merhabalar! Biliyorum uzun bir ara verdim yine ve sizi çok beklettim. Bunun için haklı sebeplerim olsa da sizi bu sebeplerle sıkmayacağım. Gelelim sadete! Beni bu süreçte yorumlarınız ve beğenilerinizle çok mutlu ettiniz. Bu yüzden hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Her bildirim geldiğinde mutluluktan sevinç naraları atıyorum. Daha fazla uzatmadan bölüme geçelim. Bu bölüm yılbaşına özel bir bölüm. Umarım severek okursunuz. Kokulu öpücükler xox

Multimedia 1: Yeni yıl temalı kar küresi

Multimedia2: Yeni yıl şarkısı

    "Dashing through the snow/ in a one horse open sleigh /o'er the fields we go/ laughing all the way/bells in bobtails ring /making spirits bright/what fun it is to ride and sing/a sleighing song tonight."
     "jingle bells/jingle bells/jingle all the way/oh what fun it is to ride/in a one horse open sleigh hey!"

    Mutfakta akşam için böğürtlenli tart yapıyordum. Hakan'ın belime sarılmasıyla ve sözlere eşlik etmesiyle kıkırdadım. Eli belimden karnıma doğru yol çizerken dudaklarını boynuma örtmüştü. Sırtımı bedenine yaslayarak tebessüm ettim.

     "Akşama yemeğe ne istersin?"

     "Annemlere gidiyoruz ya Miray."

     "Öyle mi? Peki bundan neden benim yeni haberim oluyor?"

    "E duydun işte Miray. Annemlerde yılbaşını kutlayacağız. Davet etti."

     "Keşke bana da sorsaydın Hakan."

    Hakan ellerini belimden çektikten sonra tezgaha yaslandı ve kenarda duran bardağı eline aldı.

     "Akşama güzel giyin Miray, akşam altıda alırım seni."

     Başımı hafifçe salladıktan sonra karıştırdığım harcı kalıba döktüm. Beynimde binbir düşünce dolanırken derin bir of çektim. Bu aşkamı böyle hayal etmemiştim. Başbaşa olacaktık ve ben ona bir bebeğimizin olmasını istediğimi söyleyecektim. Harcı fırına verdikten sonra tezgahdaki dağınıklığımı topladım. Dün sipariş ettiğim yılbaşı ağacı ve süsleri salonda duruyordu. Bu saatten sonra ağaç süslemeyecektim. Salonu topladıktan sonra yatak odamıza geçtim. Yatağı toplaarken yeni yıla mutsuz girmek istemiyordum. Hakan'ın ailesi beni pek sevmezdi. Zaten karşı çıkmalarına rağmen evlenmiştik. Yine de annemlerden daha az tepki göstermişlerdi. Öyle ki ailem benimle konuşmuyordu. Dolabımdan akşam giymek için siyah dantel detaylı bir elbise çıkardım. Altına yine siyah topuklu bir ayakkabı giyecektim. Eve gideceğimiz için fazla açık ve iddalı giyemezdim. Burnuma gelen kokuyla hızla mutfağa girdim. Tartımın hamuru istediğim gibi şekil almıştı. Fırından çıkardığım tart tabanımın içine böğürtlenli harcı koydum. Üzerini de ince kesitiğim hamurlarla kare şekiller oluşturacak şekilde ördükten sonra tekrar fırına koydum. Tartı kayınvalideme hediye edebilirdim. Hediye demişken onlara hediye almamıştım.  Hızla odama çıktım ve siyah kotumu üzerine de beyaz boğazlı kazağımı giydim. Ankara'da kış soğuk geçerdi. Hasta olmak istemiyordum. Biraz makyaj yaptıktan sonra saçlarımı rastgele topuz yaptım. Fırındaki turtamı soğuması için tezgaha bıraktıktan sonra montumu giydim. Atkımı da gelişi güzel sardıktan sonra çantamla beraber evden çıktım.

    Kar güzeldi, gökyüzünden yağan pamuklar saçlarıma karışıyordu. Atkımı göğsüme daha çok bastırdım ve taksi durağına doğru yürüdüm. İnsanlar da bugün sakindi. Kimse acele etmiyor, etrafı seyrederek yürüyorlardı. Kar taneleri  ağaçları gelin gibi süslerken derin bir nefes çektim içime. Huzur buydu. Boş bir taksi bulduktan sonra alışveriş merkezine yol aldık.