18. Bölüm - Sonsuza Kadar

29.8K 1.1K 147
                                    

Herkese merhabalar. Umarım tatilinizin son günleri güzel geçiyordur. Ben ders çalışmaktan başka bir şey yapmıyorum. Bu bölüm biraz uzun ve beklenmedik bir bölüm aslında. En azından çoğunuzun aklına gelmemiştir diye düşünüyorum. Hem bir ilki deneyip aralara resimler de koydum. Umarım beğenirsiniz. Çok uzatmadan size minik bir açıklama yapacağım.

LÜTFEN HERKES OKUSUN:

Değerli arkadaşlarım, okuyucularım, pıtırcıklarım, cücüklerim (soğan cücüğünden bahsetmiyorum :D ) Kiminizin de bildiği üzere ben bu sene üniversite sınavına hazırlanıyorum. Bu nedenle bu size yayınlayacağım son bölüm aslında. Buna final derseniz üzülürüm çünkü finale kadar aklımda çılgınca olaylar var. Ben sizden sadece bir ara istiyorum. Haziran 2017' ye kadarcık bir ara. Bu ara boyunca bölüm yayınlamayacağım ama siz isterseniz bölümlerin altına yorumlarınızı bırakabilirsiniz. Ya da profilimdeki hesaplardan bana ulaşabilirsiniz. Umarım (benim için zor olan) bu yolda benimle olursunuz, elimden tutarsınız. Sizleri çok sevdiğimi sakın unutmayın. Kokulu öpücükler. xox.

Multimedia: That's Amore - Dean Martin

"Anne, nasıl olmuşum?"

"Prenses gibi..."

Tebessüm ederek odamdaki boy aynama bir kez daha göz gezdirdim. Abartılı makyaj yapmamıştım. Saçlarımı da gelişi güzel dalgalandırıp İki tutamını arka da birleştirmiştim. Elbisem sadeydi, tek hareketi kolundaydı. Sadeydim, ama şıktım.

            Anneme döndüğümde dolu dolu olmuş gözlerimle bana bakıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Anneme döndüğümde dolu dolu olmuş gözlerimle bana bakıyordu. Kısa kestirdiği kvırcık saçlarını yatıştırmak için taraklı tokasından yardım almıştı. Koyu lacivert eteğinin üstüne kırık beyaz bir bluz giymişti. Zar zor ikna ettiğim pembemsi rujunu da sürmüştü. Kucağında minik Miran'ımla duruyordu. Zaman çabuk geçmiş, 9. ayını doldurmuştu paşam. Artık Murat'a daha da düşkün olmuştu. Evde gözleri onu arıyordu. Bulamayınca da Bav diyip mızmızlanıyordu.

En son ateşlendiği günden sonra 3 ay geçmiş, biz de Murat'la baya yakınlaşmıştık. Artık birbirimizin evine geliyor, akşam yemeği yiyorduk. Bu sürede Boğaç ve Aysen'le tanışmış, hatta Boğaç'la neredeyse birlik olup beni satıyorlardı. Ben de böyle zamanlarda Murat'ın kedisini sahipleniyor, onları kıskandırıyordum. Kız isteme olayını ileriki tarihe ertelemiştik. Onunla biraz daha vakit geçirmek istediğimi, kız isteme olayıyla beraber hayatımızın hız kazanacağını, birbirimize çok vakit ayıramayacağımızı söylemiştim. Nitekim o gün gelip çatmış, ben elbisemi giymiş heyecanla onları bekliyordum.

"Kızım daldın gittin yine uzaklara. Haydi inelim aşağıya. Baban da daha fazla huysuzlanmasın. Zaten sabah tutturmuş yine ben kızımı nasıl vereceğim. Bir kere beni ikna ettin ama olmaz. Ben ilkine zor razı oldum. Bir daha nasıl vereyim kızımı diyip duruyor."

BEBEĞİM [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin