Herkese merhabalar. Yeni bir bölümle karşınızdayım. Henüz bölüm düzenini oturtturamadım. Bu nedenle size kesin bu günde gelecek veya şu günde gelecek diyemiyorum. Ben yazdıkça bölümler gelecektir. Bu bölümü nedense bir sevdim bir sevmedim ne olduğunu anlamadım açıkçası. Bu arada unutmadan söyleyeyim. Size ne kadar teşekkür etsem az! Gerçekten. Beni yorumlarınız ve oylarınızla o kadar mutlu ediyorsunuz ki evde sevinç dansı yapmaya başladım. Siz destek verdikçe yazma isteğim artıyor sürekli yazı yazmak istiyorum. Yorumlarınızın her birini cevaplamak çok hoşuma gidiyor. Umarım bu bölüme de bol yorum yaparsınız. Oylayanlar elleriniz dert görmesin. Bu arada multimeida da Murat ve Miray var. Bunun için de ayrı yorumunuzu bekliyorum. Sizleri seviyorum. Kokulu öpücükler xox
Multimedia: Miray ve Murat
"Helalim olmadan dokunamam sana Miray. Şans ver bana be güzelim." Nasıl da demişti bana öyle? Gözlerimi gözlerine diktiğimde bir elinin ağır ağır yanağıma dokunduğunu, baş parmağıyla okşadığını hissettim. Kucağımdaki Miran'ı bedenime biraz daha bastırdım. Kalbimde Hakan'a olan sevgim varken Murat'ı nasıl sevebilirdim? Onu nasıl kabul edebilirdim?
"Murat be-"
"Şştt... Henüz zamanı değil Miray. Ben yeni yetme bir çocuk değilim, 35 yaşındayım. Sevgimi, sana duyduğum ilgiyi gizlemem. Mertçe söylerim. Sen kararını vereceksin. Kalbinle, mantığınla düşün Miray. Senden tek bir ricam var, bu sürede beni uzaklaştırma kendinden. Yine gel, Miran'ı göreyim, seni göreyim."
Başımı salladıktan sonra kollarından ayrıldım ve sandalyede duran çantamı da alıp klinikten dışarı çıktım. Miran kucağımda meme ararken başına minik bir öpücük kondurdum. Battaniyesine sıkıca sararken üşümemesi için kendime daha çok bastırdım oğlumu. Bir taksiye binip evi tarif etmiştim. Gözlerimi kapatır kapatmaz aklıma Murat'ın sözleri doluyordu. 'Helalim olmadan dokunmam sana.' 'Çocuk değilim, 35 yaşındayım.' ' Sen kararını vereceksin.' 'Beni uzaklaştırma kendinden.' 'Yine gel.' 'Şans ver bana be güzelim.' 'Güzelim...'
"Borcunuz 39 lira."
"Buyurun, üstü kalsın. İyi günler."
Eve girdiğimde Miran kucağımda bir sağa bir sola kıpırdanıyordu. Annemi görünce tebessüm ettim ve yanaklarını öptüm.
"Miray, Hakan geldi."
"İçeri aldınız mı?"
"Evet, seninle konuşması gerekiyormuş."
"Peki, Miran'ı odaya götürür müsün anne?"
Annem kucağımdan oğlumu alıp merdivenlere yönelirken montumu çıkardım ve oturma odasına doğru yürüdüm. Babam kaşlarını çatmış Hakan'a bakarken Hakan başını eğmiş elleriyle oynuyordu. Boğazımı temizleyerek tekli koltuğa oturdum.
"Benimle konuşmak istemişsin?"
"Miran yok mu?"
"Uyuyor."
Babam ayağa kalkıp ' Ben sizi yalnız bırakayım.' diyerek oturma odasından çıkınca gözlerimi Hakan'a diktim.
"Sana tek bir soru soracağım. Neden buradasın Hakan?"
"Boşanma konusunu konuşmak için Miray, ben senden boşanmak istemiyorum. Oğlumu ve seni alıp buradan gitmek istiyorum. İş buldum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEBEĞİM [TAMAMLANDI]
General FictionMiray mutlu bir evliliğini öğrendiği hamilelikle bir nevi bitirmişti. Kocası o hamile olduktan sonra onu terk etmiş ve Miray'ı bebeği ile yalnız bırakmıştı. Miray her ne kadar vazgeçmek istese de bebeğini doğurmuş ve hayatında belki de en doğru şeyi...