24.bölüm

884 97 22
                                    

[Melanie]

Şans pek benden yana olmaz, kendimi bildim bileli bir şeyleri elde etmek için herkesin çabaladığından daha çok çabalamam gerekti.

Şansızlığın bulaşıcı olduğundan haberim yoktu. Bu uğursuz lanetim şimdi biricik dostumu ele geçirdi.

Torric kılıcını iki eliyle sıkıca kavradı. Hafif öne eğik, korumacı bir pozisyon aldı.

Onun da telaşlandığını ama bunu belli etmemek için her şeyi yaptığını anladım.

Kaşlarını gerginlikle çatmıştı ve dik bakışlarını rakibine yönlendirdi.

Karşısındaki koca adam ise pis pis sırıttı ve kendinden emin bir şekilde etrafa bakındı.

Askerlerin sesli tezahüratları yükseldi ve Seth karşılaşmanın başlama işaretini verdi.

Kalbim yerinden fırlayacak gibi atıyordu.

Adam Torric'in kılıcını sert bir darbeyle yere attı.

Ne olduğunu şaşıran Torric neyse ki hızlıca geri çekilmişti ve bir sonraki hamlesinden kıl payı kurtuldu.

Tırnaklarımı kemirmeye başladım ve gözlerim karşılaşmaların diğer tarafındaki Francis'e ilişti.

Adamının kazanacağından emin bir ifadeyle ve ellerini önünde çapraz yapmış karşılaşmayı keyifle izliyordu.

Yanındaki askerler de her bir hamleyle coşkuyla bağırıyor, ara ara kahkaha atıyorlardı.

Gözlerimi onlardan ayırdım. Sadece birkaç saniye başka bir yere odaklanmıştım ve şimdi Torric hızlı nefes alıp vererek yerdeydi.

Yine de iyi dayandığını düşündüm. Demek her şey buraya kadarmış.

Adam savunmasız bir şekilde yatan Torric'e kılıcını savurdu.

Bu ani hareketiyle istemsizce kolumla gözümü kapadım.

Askerlerin sesi kesilmişti ve şimdi herkes nefesini tutuyordu.

Sessizlik sürünce yavaş bir şekilde kolumu yüzümden indiriyordum ki-

Torric'i kanlar içinde bilinci kapalı yerde yatarken gördüm.

Bir çığlık yükseldi ve askerlerin gürültüsü çoğaldı.

"Hey o öldü mü?"

"O adamın karşısında olmak istemezdim."

"Kazandı değil mi?"

Terlemeye başladım, sesler beynimde dolanıyor ve başım zonkluyordu.

Bir sinir dalgasının içimde yükseldiğini hissettim. Kontrolü kaybediyordum.

Torric zaten yerde savunmasız duruyordu, onu yaralamasına gerek yoktu.

Tereddüt içinde olan askerlerin arasından bir alkış duydum.

Sonra alkış katlanarak yükseldi ve kalabalık coştu.

Bu çok anlamsız! Başından beri adil bir karşılaşma değildi!

Dünya etrafımda dönmeye başlamıştı, tüm o karmaşayı izledim ve en sonunda yere yığılmış dostum Torric'e baktım.

O kötü bir şekilde yaralanmıştı ama kimsenin umrunda değildi.

Zaferi kutluyorlardı.

Beyaz kılıcımı kınından seri bir şekilde çıkardım ve meydana doğru sert adımlarla ilerledim.

Seni Seviyorsam Bundan SananeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin