“İnsanlar mutluluktan ağlarsa ilk göz yaşı sağ gözden akarmış, ama acı ve üzüntüden ağlarsa ilk göz yaşı sol gözden akarmış... Benim göz yaşlarım hep sol gözümden aktı hiçbir zaman sağ gözümden akmadı.”
11. BÖLÜM: SOL GÖZ YAŞI
&
Yılbaşı gecesinde aldığım o çiçek, o an şaşırmıştım çünkü benim adıma gelmişti. Kimden geldiğini merak etmiştim. Ama bunu beklemiyordum; o çiçeği hiç tanımadığım abimden gelmesini. Hala inanamıyorum ama benim bir tane daha abim var! Ben onu tanımıyorum ama görünüşe göre kendisi beni yakından tanıyor.
Annem ve babam bana bundan hiç bahsetmediler. Tek onlarda değil Oray abim, Alpay abim ve Arın. Maran ve Ertuğ hariç diğerlerine kırgındım... Abim olduğunu benden gizlediler. Neden karşıma çıkıpta öyle vermedi çiçeği? Ne zaman karşıma çıkmayı planlıyor?
Hiçbir şey düşünemiyordum artık. Hayatım bir anda değişmişti. Önce 17 yıl boyunca bana bakan ailemin gerçek ailem olmadığını öğreniyorum. Gerçek ailemi öğrendiğim gibi 4 abim, 1 ikizim ve kız kardeşim olduğunu da öğreniyorum. Bu da yetmediği gibi öz abim ve tanımadığım bir adam tarafından öldürülmek isteniyorum.
Onca şey yetmediği gibi bir abim daha olduğunu öğreniyorum. Bu hayatın bana garezi vardı. Tam mutlu olacağım anda mutluluğum hüzüne dönüyordu. Mutluluğumu mahveden abimler değildi. Mutluluğumu mahveden beni öldürmek isteyen kişilerdi.
Yılbaşı gecesinden sonra hayatımda çok şey değişti. Hiç tanımadığım abimi bulmaya çalışıyorum. Bunu kimseye söylemedim. Bana ne zaman diyecekler doğrusu merak ediyorum, o zamana kadar dememeyi düşünüyorum.
Çiçekciye kim sipariş verdi? İşte bunu bulsak abimi de bulurdum ama isim takma bir isimdi. Ahmet'e çiçekcinin adını ve siparişi getiren kuryecinin plakasını verdim. O an aklıma gelen şeyi yaptım yani plakayı aldım. Gerçi bir işe yaramadı ama en azından takma adını öğrenmiş oldum.
Takma adı Piskopat.
Evet piskopat. Bunu duyduğum da bir kez daha şok geçirdim. Cidden başka bir takma ad bulamadı mı? Bunu duyunca biraz tırsmadım desem yalan olurdu. Tamam daha görmedim ama ne bileyim niye piskopat olarak adını verirsin ki? Benim ismini bulacağım için bu yüzden takma adını verdi.
Beni bu kadar yakından tanıyan kişiyi ben nasıl da tanımam? Dibime kadar gelmiş ama benim ruhum duymamış ayakta uyuyordum.
"Alanur emin misin abin olduğundan?" dedi Ahmet. Tamam bunu ben de düşündüm belki başka biridir diye ama gerçekti. O gün, yani yılbaşı gecesi Arda'nın dedikleri...
Durduk yere yine öyle dedi şüpheliydi, kim olduğunu sorduğum an Alpay abimin hemen dibimizde bitip kimse diyip beni sürükleyerek yanında götürmesi. Telaşlanmıştı o an...
Tabii bu bilgiyle yetinmeyip gizlice babamların odasına girip çekmecelere baktım. Orda bir şey bulamayınca çalışma odasına gitmiştim. Tabii ki orada da bir şey bulamadım sadece şirketle ilgili belgeler vardı ve şifreli bir kasa vardı. Kaç tane şifre denedim hiç biri de olmadı. Evlendikleri tarih, Maran, Alpay abim, Oray abim, Ertuğ, Arın ve Balım'ın doğum tarihleri tek tek denedim ama sonuç; hiçbiri olmadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
APEX
Teen Fiction(NOT: KİTABIN BİRİNCİ SERİSİ BİTTİKTEN SONRA, KİTAP KÖKLÜ BİR DÜZENLENMEYE ALINACAKTIR!! TAVSİYEM DÜZENLENMİŞ HALİ İLE OKUMANIZ! ESKİ ADI UMUT IŞIĞI) "Ne yapıyorsun sen ya?" dedim bağırarak. Yüzüme doğru eğildiğinde, "Asıl sen ne yapıyorsun bornoz i...