3️⃣0️⃣.BÖLÜM

59 4 0
                                    

-Göreceğim şey beni korkutuyordu...-

Bartu:Babanın yerini buldum!

Tuana:Ne!

Çağan şaşkınlığımı anlamış olacak ki beni kendine çevirdi ve bakışlarını bana çevirdi.

Çağan:Noldu?

Tuana:Bartu,ba-babamın yerini bulmuş!

Çağan:Yani?

Tuana:Unuttun herhalde,ondan alacak bir intikamım var.

Çağandan ayrılıp hızlıca okula girdin. Sınıfa geçtiğimde bizimkiler sıralarında oturuyordu.

Leya:Tuana ne old-

Leyanın bir şeye demesine fırsat vermeden çantamı alıp sınıftan çıktım.

Çağan ile merdivenlerde karşılaştık. Ben yanından geçip gidecekken beni kolumdan tuttu ve kendine çevirdi. O anda gözlerimiz kesişti.

Çağan:Umarım aklından kötü şeyler geçmiyordur.

Tuana:Merak etme,sadece küçücük,mini minnacık bir intikam.

Çağan:İşte ben de bundan korkuyorum.

Ben Çağanın yanından geçip merdivenlerden iniyordum ki arkamda ayak sesleri hissettim. Kafamı çevirdiğimde Çağanı gördüm.

Tuana:Noldu?

Çağan:Seninle geliyorum.

Tuana:Çağan saçmalama,bu "babamla" benim aramda. Senin bu işe karışıp zarar görmeni istemiyorum.

Çağan:Ben de senin böyle ilerleyip kendine zarar vermeni istemiyorum.

Tuana:Çağan alt tarafı konuşup gelicem.

Çağan:Ama psikolojik olarak zarar göreceksin eğer tek gidersen. Ben senin yanında olmak istiyorum.

Tuana:Ne diyim artık. Yürü baş belam.

Çağan:Yürüyorum Nemesis hanım.

Tuana:Nemesis?

Çağan:Adalet,intikam ve denge tanrıçası😉

Tuana:Vay mitolojiye ilgim var diyorsun?

Çağan:Tabiî ki kızım. Ben çok yönlüyümdür.

Tuana:Yürü Çağan,yürü!

Çağan ile beraber okuldan çıktık ve hemen bir taksi çevirdik. Bartunun attığı konumu taksiciye söyledim ve yola çıktık.

■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■

Taksi durduğunda ücreti ödeyip taksiden indik. Bulunduğumuz yeri gördüğümde şok oldum. Burası Ardanın beni aldattığını öğrendiğim yerdi.

Çağan:Sevgilim iyi misin? Tenin beyazladı,noldu?

Tuana:Bu-burası Ardanın beni al-aldattığını öğrendiğim yer.

Çağan kollarıyla beni çekip kafamı göğsüne yasladı ve saçlarımı okşamaya başladı.

Çağan:Sakin güzelim tamam mı? Bak siz Arda ile artık iyi anlaşıyorsunuz. Geçmiş geçmişte kaldı. Önemli olan şuanımız.

Çağanın Ardayı kıskandığını biliyorum ama yine de benim için bu sözleri söylemesi hem hoşuma gitmişti hem de içimi yumuşatmıştı.

Çağanın kollarından sıyrıldım ve yüzüne baktım. Çağan bana yaklaşıp dudaklarını dudaklarımla buluşturdu. Tutkuyla öpmeye başlamıştı ki geri çekildi.

Tuana:Şuan olmaz sevgilim. Bu iş hallolsun söz veriyorum bol bol vaktimiz olacak ama şimdi içeri girmeliyiz.

Kaşlarımla depoyu işaret ettim ve Çağanın elinden tutup tıpkı o günkü gibi uzun merdivenleri tırmanmaya başladık. Tek fark bu sefer yanımda Çağan vardı...

Merdivenlerin sonuna vardığımızda deponun kapısını açık bit şekilde bulmayı beklemiyordum doğrusu.

Tuana:Neden kendine bu kadar güvensiz bir ortam yaratmış ki?

Çağan:Hiçbir fikrim yok. Gidince görücez.

Gerilmiştim ve bu yüzden Çağanın elini daha sıkı tuttum. O da bana güven vermek istercesine baktı.

İçeri girdiğimizde etraf boştu ama onumüzde bir yer daha vardı.Oraya doğru ilerledik. Tam da o sırada arkamızda birilerini hissettim.

Kafamı kaldırıp baktığımda iki tane koruma olduğunu gördüm. Babamın adamları olmalıydılar.

Karşımızdaki merdivenden ayak sesleri gelince gözlerimi korumalardan çekip bu sefer de merdivenlerden inen kişiye baktım. Gökhan Tiryaki...

Gökhan:Vay vay vay... burda kimler varmış?

Babam aşağı inince arkadaki adamlar Çağanın ve benim kollarımı arkamızda birleştirip sıkıca tuttular.

Çağan:BIRAK ONU! DOKUNAMAZSIN ONA!

Çağan adeta kükremişti. Fakat bu ne babamın ne de adamların bir şey yapmasını sağlamıştı. Babama doğru döndüm.

Tuana:Ne istiyorsun!!?

Gökhan:Ne bu sinir canım kızım? Daha yeni geldiniz,ne bu yüksek tansiyon hemen?

Tuana:Başlıcam şimdi sana da tansiyonuna! Ne istiyorsun diyorum!

Gökhan:Bu pezevengi bırakıp benim kızım gibi davarnamanı.

Tuana:Onun hakkında doğru konuş!

Gökhan:Sen de bana bağırma!

Tuana:Hıh! Bağırırsam nolur!!?

Yanağımda hissettiğim yanma hissiyle kafamın sağa doğru düşmesi bir oldu. Dudağım patlamış olacaktı ki ağzımda kan tadı vardı.

Çağan:Dokunma dedim sana!!

Gökhan:Üfff çok bağırıyorsun be! Götürün şunu şöyle uzak bir köşeye,ağzını da bantlayın. Ben kızımla özel konuşmak istiyorum.

Çağan ne kadar bağırıp çağırsa da bir işe yaramadı. Onu alıp bizim girdiğimiz kapı tarafına götürdüler. Beni de bir sandalyeye otutturdu.

Bütün vücudumu sandalyeye bağlamışlardı. Hiçbir türlü hareket edemiyordum. Babam (!) karşıma geçti ve yüzümü incelemeye başladı.

Gökhan:Hiç değişmemişsin demiycem çünkü çok değiştin. Eski tatlı Tuana yok karşımda. Benim kızım yok karşımda.

Tuana:Çünkü sen kızını a-annesi ile beraber öldürdün! Senin artık bir kızın YOK!

Babam bana bir tokat daha attı. Fakat bu diğerlerinden daha acı vericiydi. Acı ve öfke doluydu.

Sinir bozucu bir şekilde güldüm.

Tuana:Zaten anca vur kır dök. Senin gücün anca bana yeter. Ama polislere hayır😏

Selammmm👋👋👋
Nasılsınız?

Uzuuuuuun bir aradan sonra yeni bölüm geldi.

●Tuana babası ile karşılaştı.

●Babası hakkında fikirleriniz➡️➡️

●Tuana'nın bir planı mı var?

Diğer bölümde görüşmek üzere.
Sağlıcakla kalın hoşçakalın🍁

AŞK TARİFİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin