3️⃣1️⃣.BÖLÜM

54 4 0
                                    

Bunu dememle beraber dışarıdan polis sirenleri gelmeye başladı. Yüzümde hâlâ aynı sırıtış vardı.

Dışarıdan babamın birkaç adamı geldi.

Samet:Abi dışarıda polisler var. Deponun etrafını sarmışlar. Kaçacak alan yok.

Gökhan:Hay ben böyle işi s*keyim!

Tuana:Sahne senin Gökhan bey.

İçeri bir anda polisler girdi.

Polis:Yat yat yat! Herkes silahlarını bıraksın ve yere yatsın.

Babam ve adamları polislerin dediklerini yapıp yere yattılar. İçeri birkaç polis daha gelip içeriye gittiler. İki tanesi de ben ve Çağanı çözdü. Çağan direkt yanıma geldi. Yüzümü ellerinin arasına aldı.

Çağan:İyi misin güzelim,hı? Canın çok acıdı mı? Şerefsiz herif acımadı bile!

Tuana:Sevgilim ben iyiyim. Asıl sana bir şey oldu mu?

Çağan:Ben de de bir şey yok. Ben de de...

Çağan kollarını bana sardı. Bir süre böyle durduk. Sonra polisler gelip içeriden birkaç kişiyi daha çıkardılar. Aralarında kadınlar hatta bizle yaşıt kızlar ve kadınlar da vardı. Kim bilir içeride neler yapıyordu şerefsiz!

Babam ve adamlarını tutan polisler arkadan kelepçe takıp onları ayağa kaldırdılar. Karşılarında komiser olduğunu düşündüğüm bir adam durdu.

Komiser:Kadın ve kız kaçırma,cinsel istismar,hırsızlık,dolandırıcılık. Bunlardan tutuklusun Gökhan bey.

Polisler onları götürdü ve komiser yanımıza geldi.

Komiser:Zaten Gökhan beyi uzun zamandır arıyorduk. Yardımınız için çok teşekkür ederim Çağan ve Tuana. Gerçi Çağan habersizdi ama olsun.

Komiserin dediğine hepimiz güldük.

Tuana:Peki şimdi ne olacak? Yani babama ne yapacaksınız?

Komiser:İlk bir iki gün nezarethanede kalır sonra savcılığa ordan da zaten en az 10 yıl hapis cezası alır.

Tuana:Hadi hayırlısı. Neyse gelin çıkalım.

Depodan çıktık ve Burak(komiserin adı) bize bizi evimize bırakma teklifinde bulundu. Biz de taksi ile uğraşmak yerine kabul ettik.

■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■

Burak bizi benim evimin kapısında bıraktı sonra da iyi akşamlar dileyip karakolun yerini tuttu.

Çağan da bu gece biraz benimle takılmak istediğini söyledi.

Eve girdik ve ben üstümü değiştirdim. Çağana da babamın küçük kıyafetlerinden verdim. Üzerimizi değiştirip aşağı indik ve film izlemeye karar verdik.

Tuana:Ne izleyelim?

Çağan:Bilemem,sence?

Tuana:Hımmmm bence romantik olsun.

Çağan:Sen nasıl istersen.

Çağan alnımdan öptü ve o filmi ayarlarken ben de mutfağa gidip atıştırmalık bir şeyler hazırladım.

Ben elimde kaselerle koltuğa Çağanın yanına geçtim. Kaseyi ortamıza alıp filmi izlemeye başladık.

Aradan yarım saat geçtikten sonra filmdekiler biraz yakınlaşmaya başladı. (Anladınız siz😉)(Bu arada burdan sonrası küçük fesatlıklar içerir😅)

Çağan kaseyi orta sehpaya koyup iyice yanıma yaklaştı. Bir kolunu belime sardı,diğerini de çenemi tutup kendine çevirdi.

Dudaklarıma bakmaya başladı. Nedensiz bir şekilde dudaklarımı ıslatma isteği duydum. Çağan bu hareketi yapmamla derin bir nefes aldı ve dudaklarımı dudaklarının arasına aldı. Yavaş ama tutkulu bir şekilde öpüşmeye başladık.

Çağan arada dişleri ile dudaklarımı çekip bırakıyordu. Ben de dilimi
ağzının içinde hareket ettiriyordum.

Biz öpüşmeye devam ederken Çağan elini yavaş yavaş belimden aşağı kalçama götürmeye başladı. Dudaklarından ayrıldım ama aradaki mesafeyi yine de açmadım.

Tuana:Sevgilim yavaş mı olsan? Biz daha reşit değiliz.

Çağan:Ne olacak boşver.

Tuana:Çağannn!

Çağan:Tamam hadi bu seferlik öyle olsun. Bu arada dudaklarının tadı çok iyi.

Çağan böyle diyince omzuna hafifçe vurdum,o da kahkaha attı.

■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■

Sabah yine geç uyandığımı fark ettim. Çağan dün akşam kendi evine gitmişti. Dersin başlamasına on dakika vardı ve ben daha yeni uyanmıştım!

Hemen okul üstümü giyip çantamı aldım ve evden çıktım. Koşarak sokakları geçtim ve okulun önüne geldim. Ben bahçeden girdiğim sırada zil çaldı. Koşarak sınıfa çıktım fakat hoca çoktan gitmişti.

Nefes verdim ve kapıyı çaldım. Hocanın gir demesiyle kapıyı açtım ve kapının eşiğinde durdum.

Tuana:Geç kaldığım için özür dilerim hocam. Geçebilir miyim?

Hoca:Tabiî ki de geçemezsin. Benim dersime geç kalınmayacak! Zamanımı alıyorsunuz!

Tuana:Sadece 10 saniye!

Hoca:Beni ilgilendirmez. Müdüre mi gidiyorsun,bahçeye mi bilmem ama dersime giremezsin. Şimdi çık ve kapıyı kapat.

Kapıyı kapatıp merdivenlere yöneldim. Kendi kendime mırıldanıyordum.

Tuana:Bu hoca kendini ne sanıyordu hayır yani? Neyin egosuydu bu!?

Omzumda bir el hissetmemle kafamı arkama çevirdim.

Selammmmm👋👋👋
Nasılsınız?

Küçük miniminnacık azıcık🤏 fesat bir bölüm😅

Eğer bir daha böyle bir bölüm olursa ateş(🔥) emojisini başına koyucam. Rahatsız olanlar okumasın.

●Çağan işleri hızlı ilerletmeyi seviyor gibi😅

●Şu hocaların gıcıklığı yok mu!?

●Tuana'nın omzuna dokunan kim?

Diğer bölümde görüşmek üzere.
Sağlıcakla kalın hoşçakalın🍁

AŞK TARİFİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin