Korkunç Kâbus

50 5 0
                                    

( Yazarın Anlatımı)

Hepsi, o anki şeyin korkusuyla ve Hale'ın etkisiyle bayılmıştı. Ve korkunç, Hale'ın içine girdiği kabuslar görüyordu şuan hepsi.

Stiles gözlerini açtığında uyandığını sanıyordu ama kabustu. Hale'ın olduğu bir kâbus. Karşısında onu görünce dehşete kapıldı bir an. Ama Hale oldukça sakin bir şekilde eğilmiş, Stiles'a bakıyordu,

"Hey, Stiles. Benden korkma. Biliyorum az önce yaptığım şeyden sonra bu dediğim saçma ama..." Stiles hiç kıpırdamadan onu izlerken Hale ayağa kalktı ama Stiles'a bakmaya devam ediyordu,

"Stiles... Sen zeki olansın, değil mi? Muhtemelen bunu bu kadar iyi bilmesem seni ve hareketlerini ilk gördüğümde aptal derdim. Ama hayır, zekisin. Ve sende kesinlikle, beklediğim potansiyel var. Belki de Tom yerine seni ısırabilirdim? Ama hayır, Tom bu iş için uygun ve sana başka bir görev vermek istiyorum. Şimdi bana bunu neden yapıyorsun diyeceksin;

Benim amacım, bu kasabayı yok etmek. Herkesi değil tabiki, ailemi yakarak öldüren insanları. Yıllar önce benim ailemi yaktılar ve bir sürü yanık izleriyle sadece ben kurtuldum o evden! Bir aile... Onlar benim ailemi vampir, cadı, kurtadam soyundan olan son kişiler olduğu için öldürdü, ve geriye ben kaldım, inkikam almak için," yürüdü ve eğilip Stiles'a baktı,

"Ama bunu tek başıma yapmak için yeterli güce sahip değilim. Ve yardım için birileri istiyorum, sürüme katmak için.." Stiles yüzünü buruşturdu,

"Ve cidden bunu yapacağıma inandığını söyleme?" Hale güldü,

"Elbette hayır, Stiles. Bunu sen isteyerek yapmazsın zaten, arkadaşların da yapmaz. Ama... Sana nasıl yaptırım biliyorum." Stiles endişeyle ona bakarken Hale devam etti,

"Kitsuni Ruhu, hiç duydun mu Stiles?" Stiles şok içinde Hale'a baktı, elbette biliyordu.

Kitsuni Ruhu, çok eski zamanlarda inanılan kötü bir ruhtu. Hikâyesi uzundu. Ama bu ruhun ne kadar kötü olduğu iyi bilinirdi. Ve bu ruh, eğer bir insanın içine girerse bazı zamanlsrds o kişiyi istediği gibi yönetebilir, cinayete kadar bir sürü kötü şeyleri yaptırabilirdi. Hatta en beteri, uzun bir süre sonra eğer o insana rahatça istediğini yaptıramazsa o kişinin kılığına girerek insanları sanki o kişiymiş gibi de kandırabilirdi.

Hale gülümsedi, "Elbette biliyorsun. O ruh sana bunu yapmamda yardım etmeni çok kolay bir şekilde sağlar değil mi, Stiles?" Hale'ın gözleri o an parlayınca ve bir toz bulutu ortaya çıkınca Stiles korkuyla bağırdı.

Ama ne yapabilirdi?

°•°•°

"Ah, Ambar. Merhaba," Ambar Hale'ın sesini duyunca korkuyla gözlerini kocaman açtı ve etrafına baktı. Hale tam karşısındaydı,

"Ne istiyorsun sen bizden?! O çocukları öldürdün! Sen canavarsın!" Hale güldü,

"Tatlım, bilmen gereken çok şey var. Hadi sana da anlatmakla başlayalım. Sen de Stiles kadar zekisin, değil mi? Bana soracak olursan Jackson'dan çok daha iyi bir çocuk. Aslında, Ambar. Senin hislerin kuvvetlidir. Seninle çok fazla oynamaya gerek yok. Hatta neredeyse hiç yok."

°•°•°

Tom başını eğdiği yerden Hale'a baktı, "Beni bu duruma sen getirdin, beni sen ısırdın, değil mi?" dedi. Hale başını salladı,

"Evet ve şuan bunun için benden nefret ediyorsun ama aslında sana bir ödül verdiğimden haberin yok. Kaç insan senin sahip olduğun güce sahip olmak ister, biliyor musun sen? Yani bir takıma vampir de olsan, bu insanların hoşuna gider. Aşırı hız, yüksek güç, yaraların kolayca kendiliğinden iyileşmesi. Ya da kalbine bir sopa ya da onun gibi bir şey girmediği sürece ölmemek?"

"Güçlerini ve olacağım şeyi istemiyorum," dedi Tom. Ve ayağa kalktı.

"Çok geç çünkü seni ısırdım bile." Tom aniden onun üzerine geleceği sırada Hale onu sertçe tuttu ve tek eliyle duvara çarptı, "Öğreneceğin şeyler var, Tom. Ve asıl amacım..." Tom öksürdü.

"O aile, Tom. Benim ailemi yakan kişi Auire'nin annesi. Babası değil ama sonuçta o da buna göz yumdu, değil mi?" Tom şok içinde ona baktı.

°•°•°

"Jackson, popüler çocuk. Sanırım sana dokunmayacağım, pek de gerek yok." Jackson öfkeyle Hale'a baktı,

"Ciddi misin sen?! Herkese bir şey yaptın ve bana hayır mı? Güç sahibi olmak istiyorum!" Hale başını salladı,

"Hayır, Jackson. Sende bu potansiyel yok." Ve onu bayılttı.

°•°•°

Aurie başını korkuyla kaldırınca Hale'ın dediği aile olayını sindirmeye çalışıyordu. Ama aileyi yakanın annesi olduğunu söylememişti Hale.

"Aurie... Kurnaz ve soğukkanlısın, ve mantıklı. Fark etmediğin yeteneklerin olduğuna eminim ve bunları öğrenmeni sağlayacağım."

"Bana dokunma." dedi Aurie nefes nefese yerde. Bu adamın yok olmasını istiyordu sadece.

"Üzgünüm ama sürüme gelecek biri daha lazım, sen. Güçlü olmak istemez misin yani? Hadi sana farklı bir şeyler yapalım, ne dersin?"

"Hayır!" diye bağırdı Aurie korkuyla. Ve geriye kaçmaya çalıştı,

"Sakin ol Aurie. Bunu biraz yavaştan alalım."

Ve hepsinin kâbusu bu şekilde bitti. Uyandıklarında ise anlam veremeyen zihinleri bir kafa karışıklığı olacaktı başlarında.

•THE NOGITSUNE•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin