18-Bilinmeyen Yemin

1.9K 220 116
                                    

Kısa süre içinde ben geldim😁

Bölüm taslak halinde olduğu için bütün günümü verip tamamladım. Pek kontrol etmeden paylaşıyorum. Eğer hatam varsa şimdiden af ola

Ve bu arada lütfen yıldızları patlatalım. Birde düğün gününü zoraki şekilde bitirdim pek hoşuma gitmedi değişiklik yapabilirim. Zoraki yazdığım bölümler hiç hoşuma gitmiyor...

Bölüme geçmeden 💫 patlatalım küçükte olsa💬 yapalım sizi seviyorum😘😘

Yeni bölüm sizlerle...

Yeni bölüm sizlerle

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

2 ay sonra;

Ay ışığının altında cebimden çıkardığım ikimize ait fotoğrafa bakıyordum.Ben ailemi kaybettikten sonra hiç fotoğraf çektirmeyi seven biri değildim. Mercan'nın beni zorla çekiştirip zorla oturduğu koltukta çektiğimiz fotoğraf karesine bakınca iyiki çekmişiz diyordum. O fotoğraf çekilirken o karşıya bakarken, bense onun mutluluktan gülen gözlerine bakmışım. Öyle bir dalmışımki güldüğümü bile fark etmemişim. Aşk bumu? Sevdiğinin her bakışı ile Leyla olmakmı? Yakıştıramıyorumdum kendime onu. Ailesi bile olmayan adamdım ben. Birde beni korumasına alan ailenin kızına o gözle bakmak ihanet gelirdi. Çok çabaladım,çok kızdım kendime unutmaya çabaladım nedense her gözlerimi kapatınca onu görüyordum. Kendime söz vermiştim birdaha görmeyecektim onu, görmezsem eğer unuturum sandım. Öyle olmadı tabi unuttuğum sandığım kız kalbimin bir köşesine taht kurmuştu.Adı her geçtiğinde belli ettirmeden dinlerdim. Onunla olan her şeyi hayal eder kimseye göstermeden gülümserdim. Taki birgün başkasını sevdiğini konuşma geçene kadar. Ogünden sonra her adı geçtiğinde kaçmıştım o ortamdan. Sonra kaderleri bir olmuştu ama yine yakın değildi ona. Ne demişti babaannesi zamanla demişti ama hiç öyle sanmıyordum. Mercan beni sadece yakın biri olarak görecekti.

" Yine o fotoğrafa dalmışsın karın kıskanıyor mu seni? Gerçi evlisin hala buradasın nasıl evlilik onuda anlamadımda neyse." Cebinden çıkardığı sigarayı bana uzattı. "Al bakalım galiba bu gecede burda mesaiye kalmaya niyetlisin. Dertlerimize iyi gelir..."

Fotoğrafı üniformanın cebine atıp Fırat'ın bana uzattığı sigarayı yaktım.Bir bilse benim derdime hiçbir şey iyi gelmeyeceğini ama nerden bilecekki gerçeği.

"Oğlum sen yeni evlenmedinmi? Kim senin yeride olsa burda işi bitince koşa koşa evine gider, sen bir iş çıksada eve gitmesem diye bekliyorsun sanki.Ben yengenin yerinde olsam çoktan sana tekmeyi bakmıştım."

Bana sırıtan adama baktığımda gözlerimin içine baktığını gördüm. Şerefsiz beden dilini kullanıyordu üstümde beni çözmeyi deniyordu.

"Siktir git lan.İşleri başıma ben çıkarıyormuşum gibi davranma.Biliyorsun o iti kaç zamandır arıyoruz sonuna yaklaşmışken sorun çıkmasın diye uğraşıyorum.Hem yakında görevde var anlayacağın başımı kaşıyacak zamanım yok."

Söyle Yüreğim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin