... Sabah alarm sesiyle ve düşüncelerin yoğunluğunun gelen büyük bir baş ağrısıyla uyandım. Saat 8:30 idi artık aşağıya yengemlerin yanına inmenin vakti gelmişti.
Hemen hızlıca duşa girip üstümü giyindim ve yatağıda toparlayıp aşağıya doğru inmeye koyuldum. Tam kapıdan çıkarken hizmetli fidan karşıma çıktı. Bende tam sizin yanınıza geliyordum Sinem hanım. Sabri bey sizin aşağıya kahvaltıya inmenizi söyledi. Göz devirerek zaten bende aşağıya iniyordum. Boşuna seni göndermesine gerek yoktu diyerek aşağıya inmeye başladım. Aşağıya indiğimde kahvaltı masasında amcam, yengem, pelin ve cihan vardı. Pelin ve cihan selimin kardeşleriydi. Pelin 15? cihan ise 19 yaşındaydı.
Oo yenge hoşgeldin. Kaç günden beri ortalıklarda yoksun neredeydin?
Neredeydim acaba diyerek gözümü devirdim.
Sabah sabah pek bir agresifiz galiba!
Tam kahvaltı masasına oturacakken yengem bağırdı ne yapıyorsun sen? Sen burada yemeyeceksin mutfakta hizmetlilerle beraber yiyeceksin. Bir de selim ile evlendim diye bu evin hanımı sanma kendini bu evdeki hizmetliler neyse sende öylesin anlaşıldı mı?
Bana bakın ben zaten kendimi selimin karısı sanmıyorum bu bir, ve siz beni böyle hizmetli gibi kullanamazsınız bu iki, bir de siz ben ilk geldiğimide karşımda süt dökmüş kedi gibiydiniz. Ne oldu ne değişti? Hatırlatırım miras hala bende yani kendinizi mirasın sahibi sanmayın diyerek hızlıca yukarıya çıkmaya yöneldim.
Arkamdan yengem Sinem yukarıda ne yapacaksan yap yarım saat sonra aşağıya inip fidana yardım edeceksin. Eğer aşâğıya inmezsen olacaklardan ben sorumlu değilim. Evet hala mirası almamış olabiliriz ama yakın avukatlar bunlar için sıkı bir savunma hazırladı. Merak etme mirasın yakında bizim.
Siz öyle sanın ben istemedikten sonra bana hiçbirşey yapamazsınız dedikten sonra hızlı adımlarla odama doğru çıkmaya başladım.
Odama çıktım. Ve telefonumu aramaya başladım. Tam aramaya başlayacakken telofonumun selimde olduğu aklıma gelince yine bir hayal kırıklığına uğradım.
Ne yapacaktım şimdi ben esir tutulduğum bu evden kaçmayı nasıl başaracaktım?
Kapı çaldı ve içeriye fidan geldi. Sinem hanım kader hanım size temizlik malzemelerinin nerede olduğunu göstermemi istedi. Hemen tuvaletlerden temizlemeye başlayacakmışsınız.
Tamam fidan sen git ben geliyorum.
Kadına bak bir de bana temizlik yaptırıyor küstah şey ama bir zaman gelecek ki hepinizi ayağımın altında köpek yapacağım.
Aşağıya indim fidana seslendim. Fidan temizlik malzemeleri tam olarak nerede?
Sinem hanım temizlik malzemeleri banyoda en üst köşede size yardım etmemi ister misiniz? Yok teşekkürler ben alırım.
Yukarı kattaki banyoya çıktım ve temizlik malzemelerini alıp tuvaletleri temizlemeye başladım.
Bunlar ailecek ömür törpüsü gerçekten yeter artık bıktım ben. Telefonumda yokki olsa hemen helini arayacaktım. Maalesef selim telefonumada el koydu.
Neyse banyonun işi bitmişti. Fidan yanıma gelip Sinem hanım kader hanım ipek elbiselerinizi elinizde yıkamanızı ve hepsini ayrı suda yıkamanızı emretti.
Tamam fidan sen bana elbiseleri getir ben hallederim. Yapacağım bir şey yoktu artık. Ama ben o kader şırfıntısına ne yapacağımı biliyorum.
Fidan elbiseleri getirip Sinem hanım isterseniz size taşımanızda yardım edebilirim. Yok teşekkür ederim fidan ben taşırım. Elbiseleri çamaşırhaneye çıkarıp yıkamaya başladım tam yıkıyordum ki arkamdan keskin bir ses "ne oluyor burada"diye bağırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESARET
RomansSelim bırak beni insanlar bize bakıyor! Baksınlar karım değil misin istedikleri kadar baksınlar belki senin göremediğin aşkı onlar görür gözlerimde...