4.Bölüm

151 28 3
                                    

"Evin çok tatlı gerçekten de. Hem stüdyoya da çok uzak değil."

"Aynen, haklısın o yüzden seçtim ben de. Güzel sözlerin için de çok teşekkür ederim. Ben de çok sevdim burayı."

"İltifat edicem haberin olsun."

Beyin error. Hı?

Ne oluyor? Anlamadım.

"Sen de en az evin kadar tatlı ve güzelsin."

Haaa, ben şimdi anladımm. Ben şey demiştim ya, o da bu yüzden böyle söyled-

BİR DAKİKA

O BANA GÜZEL MİSİN DEDİ???

Allahım ben şok, ben iptal. Bu çocuk bana yürüyor muydu? İkide bir böyle cilveler falan.

Öküz müsün Gece? Çocuk senden bir yanıt falan bekliyor. Sen de kusura bakma ama mal gibi adamın yüzüne bakıyorsun. Olmaz ama böyle, klasımızı bozuyorsun.

Tamam, haklı ola bilirsin içses.

Hakkım yeniliyor buralarda.

Hemen kendimi toparlayıp bir cevap düşündüm.

Ne desem acaba ? Sen de çok yakışıklısın ? Yok bir de istersen ilanı aşk et. Eyvallah ? Aslında güzel fikirdi. Ama ne o Oğuzdu, ne de ben Beste.

"Sağol ya, sen de çok komiksin."

Ciddi misin? Bu mu yani? Yemin ederim senin bu yaptıklarından utanmaktan gına geldim. Yeterrrr.

Tamam, ben de farkındayım bu cevabın hiç olmadığını ama yemin billah aklıma hiç bir şey gelmedi.

Senin aklın var mı ki?

Ayıp oluyor ama iç ses. Bu ne ya böyle?

"Eyvallah tertip."-ben kendi iç sesimle savaştayken Gündüzden gelen cevapla bir an şokum şaşmıştı.

Tertip?

Askerde miyiz?

Oh olsun sana. İyi yaptı çocuk.

"Tertip ne ya ? Ben senin asker arkadaşın mıyım?" - dedim hafif çirkefleşerek. Laflarımdan sonra Gündüzün erkeksi kahkahası evi doldurdu. Öyle gülme be zalımın oğlu. Bu kalbe yazık değil mi?

"Hayatımda senin kadar ilginç bir insan görmedim ya. Şu iki üç günde durmadan yüzümde gülücükler açtırıyorsun."

Vay be. Sonunda ben de birisi için iyi bir etki yarata bilmişim. Ama bunu ona tabikide göstermedim.

"Aynen, insanlar üzerinde vardır öyle bir etkim."

Gündüz dediklerimden sonra kaşlarını çatıp bana bakmaya başladı.

"İnsanlar üzerinde derken?"

"Hayvanlar üzerinde mi deseydim? La havle ya. Hadi sen geç otur ben de kahve yapıcam."

"İnsan seninle yaşlanmaz vallaha. Müthişsin."

Doğrudur, ben genelde sıkıcılığımla insanları kalpten götürürüm. Ama senin bunu bilmene gerek yok tatlımsu.

Ama senin bunun farkında olman ne güzel.

Gözünü seveyim sen sus bi Şaziye.

Mutfağa geçip hemen ikimize de birer kahve yapmaya başladım. Gündüzün sesiyle salona doğru baktım.

"Lavabo nerede?"

"Kolidora geç ordan ikinci soldaki kapı."

"Tamam, teşekküreler."

Gecenin GündüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin