14.BÖLÜM

40 8 3
                                    

AHHH!

ÖLÜYORUMM!!

ÇILEM ÖLMEEE!

Salak kalk üstümden!

ÇILEMMM!

APTAL KALK USTUMDEN SENIN YÜZÜNDEN ÖLÜCEM BIRAZDAN!

Allahın salağı Toprak mermi sesini duyunca direkt olarak üstüme atladı. Tamam Allah razı olsun benim için kendini feda etti ama o silah sesi havayi fişek ile geldi. Düğünden veya bir kutlamadan geldi yani. Allahın salağı bizi bulduklarını düşünmüş ve hiç düşünmeden üstüme atlamıştı. Abartmıyorum bankta ben altta o üstte yatar bir şekilde duruyorduk.

-Kalk artık üstümden o silah sesleri düğünde geliyordu!(Çilem)
-Nerden biliyorsun ya bizi vurmak içinse?(Toprak)
-Toprak kör müsün havayi fişek falanda patladı düğün veya parti vardır. Ya Allah aşkına kalk üstümden üstümde fil varmış gibi hissediyorum!!(Çilem)

Toprak kalktı ve yanıma oturdu. Bende derin nefes vererek yanına oturdum.

-Allah senin
*Nefes*
Belanı
*Nefes*
Versin embesil Toprak.

-İyilik yapmak isteyende kabahat. Seni korumaya çalıştım. İnsan teşekküreder.(Toprak)
-Neyine teşekkür edeyim oğlum!
Ortada birşey yok üstüme yattın. Tamam eğer gerçekten birşey olsaydı teşekkür ederdim ama ortada birşey yok.(Çilem)
-Tamam bir daha seni kurtarmaya çalışmam gamsız kadın.(Toprak)
-İsteyende yok zaten.(Çilem)

Önümü döndüm ve gökyüzünü izlemeye devam ettim. Yıldızlar ve ay bana göz kırpıyordu.
"Allahım lütfen bizi burdan kurtar lütfen düzgün bir hayat yaşayalım."
Ben kendi kendime mırıldanırken üstümden bir his hissettim. Kafamı yan tarafa çevirdiğimde Toprağın bana baktığını gördüm.
Gözlerinin mavisi oldukça berraktı.
Bir süre gözlerine bakınca kendimi bir okyanusun içinde buldum.
Bir kayıktayım, etrafta hiçbir şey yok. Sadece ben ve okyanus. Kayıttan ayaklarımı okyanusa sarkıtmış suyla oynuyorum. Su soğuk ama rahatsız etmiyor. Çeşit çeşit balılar ayaklarımın altından geçiyor. Hafif bir rüzgar esiyor. Saçlarım hafif hafif dalgalanıyor.

Gözlerimi kapatıp gök yüzüne baktım. Güneş gözlerimi yakıyor. Birden sandal sallanmaya başlıyor. Sandalın kenarını tutuyorum ama o kadar güçlü sallanıyor ki dengemi sağlayamayıp suya düşüyorum.
Gözlerimi açmaya çalışıyorum ama açamıyorum. Suyun içinde çırpınıyorum. Hızlı bir şekilde yukarı çıkıp kayığa biniyorum. Gözlerim açılıyor. Kendimi biraz toparladıktan sonra okyanusa bakıyorum.
"Neden suyun altında gözlerimi açamadım"diye düşünüyorum.

-Çilem.
-Çilem!

Bir anlık bir sarsılma ile kendime geldim. Allah kahretsin dalmıştım hemde gözlerine bakarak.
Ben elimle yüzümü kapattım.

-Mavi rengini severmisin?(Toprak)

Ellerimi yüzümden çektim. Ve tekrar Toprağın yüzüne baktım.

-Evet.(Çilem)
-Bende.(Toprak)
-Gözlerinin mavisi kimden geliyor?(Çilem)
-Babamdan.(Toprak)
-Baban nasıl biri?(Çilem)
-İyi biri.(Toprak)
-Çok açıklayıcı oldu sağol.(Çilem)
-Ne anlatmamı istiyorsun?(Toprak)
-Mesela babanla yaşadığın güzel bir anıyı.(Çilem)

Toprak önüne döndü ve gökyüzüne baktı.

Banamı güvenmiyordu?
Gerçi neden güvensin ki ben onun için hiçbirşeyim. Ne arkadaşı ve yakını.
Bende önüme döndüm. Yanımdaki bitkiden bir yaprak kopardım. Yaprağın damarlarını ayırıyordum.

-Benim babamla ilgi en hatırladığım anı...

Kafamı Toprağa çevirdim ve onu dinlemeye başladım. O ise öne bakmaya devam etti.

ATEŞTEN 10 TAŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin