18.BÖLÜM

41 4 36
                                    

Daha ne kadar onları burada tutabilirim bilmiyorum.
Artık şüpheliniyorlar.
Kaçmaya çalışıyorlar.
En sonunda kaçacaklar.
Onları sonsuza kadar burada tutamayız.
Ama dışarı da salamayız.
Galiba zamanı geldi...

[ÇILEM]

Sabah daha gün ağırmadan bizi uyandırdılar. Ne olduğunu anlamamıştık. Ekin ve Toprak hızlı hızlı hareketlerle etrafı topluyordu. Endişelilerdi ama bi o kadarda sakinlerdi.

Yağa kalktım ve yatak odasında eşyaları toplayan Toprağın yanına gittim.

-Sorun ne?
Bizi buldularmı?(Çilem)

Toprak yüzüme bakmadan eşyaları toplamaya devam etti.
Tam benim tarafımdan birşey alacakken kolunu tuttum. Derin bir nefes verdi ve eşyaları yatağın üstüne bıraktı. Bana döndü.
Yüzünde telaş vardı,ama onu bastırmaya çalışıyordu.

-Ne oldu?(Çilem)
-Bizi buldular. Burdan gidiyoruz.(Toprak)

Elim ayağım birden titremeye başladı. Nasıl yani Bizi buldularmı?

Hızlı adımlarla diğer dolaba ilerledim ve içindeki eşyaları indirmeye başladım.

*

Yaklaşık bir saat sonra eşyaların hepsini toplamıştık. Hepimiz dışarı çıktığımızda kapının önünde Bizi buraya gelirken de getiren arabanın aynısı vardı. Hızlı bir şekilde arabaya bindik.
Evet bakalım bu sefer nereye kaçıyorduk. Bu seferki maceraları nerede yaşayacaktık.

*
Şehir dışına çıktığımızı gördüm.
Bu seferki istikamet Kocaeliydi.
Kafamı cama yaslamış dışarıyı izliyordum. Kafamı biraz içeride gezdirince dikkatimi Ekin çekti. Sürekli aynarı kontrol ediyordu. Hızlı bir şekilde Kafamı arka tarafa çevirdim.
Yuh artık!
Arkamızda 4 tane siyah araba daha vardı. Hem de bu arabanın aynısından.

Telaşımı gizlemeye çalıştım ama ayağım çoktan titremeye başlamıştı.

-Kızlar kemerlerinizi bağlayın.(Toprak)

Kızlar ne olduğunu anlamamıştı. Ardından ben "Hemen!" Diye bağırdım. Telaşla kemerlerini bağladılar.

-Neler oluyor?!(Ayça)

Toprak hiç birşey söylemedi. Kafamı cama çevirdiğimde arkadaki siyah arabalardan birinin yanımızda olduğunu gördüm.
Daha fazla telaşa katıpmıştım. Artık Bizi bulmuşlardı herşey buraya kadardı biz bitmiştik.

Birden Ekin gaza daha sert basmaya başladı. Artık 200le bile gidiyor olabilirdik. Biz hızlanınca o arabalarda hızlandı. Toprak birden direksiyonu sağa kırdı.
Hepimiz bağırmaya başladık. Bariyerleri çinemiştik ve ormanın içine doğru sürükleniyorduk.

Hızlı bir şekilde ağaçların içinden geçiriyorduk. Bir yol vardı o yolu takip ediyorlardı. Yanlız hesap etmedikleri birşey vardı.
Yolun sonundaki ağaç.

EKİNN!!

*

Gözlerimi açtığımda çimenlerin üstündeydim. Başım ağrıyordu. Yavaşça oturdum ve etrafa baktım.
Aman Allahım!
Biz kaza yapmıştık!

Hızlı bir şekilde ayağa kalktım ama sol bacağımı yere bastığım an şiddetli bir şekilde acı hissettim. Ağzımdan küçük bin inlemeli çıktı. Bacağımı tutarak yavaş adımlarla arabaya doğru yürüdüm.

Araba ters dönmüştü ve tamamen paramparçaydı.
Arabanın yanına gelince ilk içerisine sonra etrafına baktım ama kimse yoktu.
-Kimse yokmu?
Kızlar Neredesiniz?

Etrafa daha dikkatli bakmaya başladım. Bir süre sonra yerde yatan Ayça ve Hazalı gördüm. Hızlı bir şekilde yanlarına gittim.

-Kızlar lütfen yaşayın. Lütfen uyanın.

ATEŞTEN 10 TAŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin