ATEŞTEN 10 TAŞ

22.BÖLÜM

-Koş koş!!
-Daha hızlı!
-Bu kadar mı cidden?!
-Koş!!

En sonunda ağzımı bozucam hiç olmıycak!
Sabah saat 6'dan beri koşuyorum. Bende insanım!!

(BIR SAAT ÖNCE)

[ŞEYMA]

Sabah baş tırmalayan bir alarmla uyandım. Bayadır alarmla uyanmadığım  için biraz zor oldu. Saolsunlar kapıyı kıracak derecede vurdukları için az daha yataktan düşecektim!

Nasıl hazırlanıpta odadan çıktığımı sormayın bile!

Hızlı hızlı saçıma bir tarak vurdum. Çünkü akşamından saçımı düzleştirmiştim.
Dolaptan bir tane sporcu şortu ve tişört'ü giydim.

Tam birazda makyaj yapayım diyecekken kapı "güm güm" tekrar vurulmaya başladığı için hemen kalktım ve kapının önüne geçtim.

-Giriyorum!(Berk)
-Gelebilirsin.(Şeyma)

Berk kapının kilidini açtı. Bunu yapması en az 3 dakika felan sürdü. Sanarsın hapishane!

Berk kapıyı açtığında pişkin pişkin gülümsedim. Sanmayın ona yavşıyorum felan,aklımda bir plan var.

Planım,ben bu adamla yakınlaşıcam sonra bu adam sayesinden kızlarla beraber buradan kaçıcaz.Toprak ve Ekin bence bize yardım eder. Bu iş tamamdır.
Yani umarım.

Berk "napıyon" dermiş gibi bir bakış atınca anladım ki bu işe yaramayacak daha fazla kendimi rezil etmemek için sırıtmayı bıraktım.
Tövbe çeker gibi bir yüz yaptı sonra tekrar soğuk olmaya devam etti.

-Sabah 07.00'da kafeteryada kahvaltıya gideceksin. Kafeterya,zemin katta. Sana bir kart vericem. Odana kimseyi almayacaksın. Ben seni odadan çıkarmadığım sürede'de odandan çıkmayacaksın. Sadece yemek saatlerinde çıkacaksın o zamanda seni izliyor olucam.Hele bi çıktın diyelim haberim olmayacak sanma. Seni heryerden gözetliyor olacağım.(Berk)

Bir an bir duraksadım.
Lan odamda felan kamera yoktur umarım...

Kaşlarımı çattım.
-Umarım odamda'da kamera yoktur. Valla dava ederim sizi!(Şeyma)

Berk iç çekti ve beni odadan dışarı çıkartıp kapıyı kapattı.

Elindeki kartı gösterdi.
-Bu senin. Dediğim gibi kurallara uy!
Yoksa gerisine ben karışmam.(Berk)

Kartı elinden sert bir şekilde aldım.
-Soruma cevap vermedin!(Şeyma)

Berkin kaşları çakıldı ve kolumdan tuttup yürümeye başladı.
-Ne yapayım be ben senin mahremini!?(Berk)

Gözlerim kocaman oldu. Aman iyi bari açıklamama gerek kalmadan kendi anladı.

Iki kat merdiven indikten sonra bahçe gibi bir yere çıktı.

Tam dış kapının karşısında çalılarla kaplı bir duvar vardı.

Bir süre duvarın etrafında yürüdükten sonra bir kapıya geldik.
Aynı şekilde kartını kullanarak kapıyı açtı ve içeri girdi,ardından bende girdim.

İçeriye girdiğimde gözlerim kocaman oldu. Bildiğin burası bir spor salonundan farksızdı.

Bahçenin bir bölümü kocaman bir koşu pistiydi. Bir yarısı ise üstü kapalı spor salonuydu.

Berk ilerlediğin de bende arkasından yürüdüm.

Koşu pistinin yanında durdu ve bana döndü.
Anlamaz gözlerle ona baktım.
Gözlerini devirdi.

-Ne?(Şeyma)
-Koş.(Berk)
-Ne?!(Şeyma)
-Sen mi koşacaksın,zorlamı koşturayım?(Berk)

(BIR SAAT SONRA)