Bu bölümlerde at at bitmiyor kardeş jsjs.
Sadece bölüm atmak için girerim belki.
...
"Ö-ölür müyüm?"dedim. Ege yavaşça başını salladı ve bakışlarını Barçına çevirdi.
"Buraya gelmemeliydin."dedi ve beni odada yalnız bırakıp Ege'nin geldiği kapının tersi yönde ki duvarın karşısına geçip bir kaç düğmeye bastı ve orada olduğunu bile fark etmediğim kapı açıldı.Karanlık koridordan geçip ilerdedi.Ben ise Barçın'ın arkasından bakakalmıştım.
Ege yavaş bir dokunuşla kolumdan tutarak "Gel maçı izlemeye gidelim."dedi ve beni peşinden sürüklemeye başladı. Beraber Barçın'ın gittiği koridordan gittik ve sonunda aydınlığa çıktığımızda neredeyse milyonlarca insanını burada olduğunu gördüm VİP bölümünde olanlar bile vardı anlaşılan zengin, fakir demeden herkes buradaydı.
Biz ise Egeyle VİP bölümündeydik. Ben kapının yanında duruyordum. Ege ise koltuklardan birine oturup başlayacak maçı heyecanla izliyordu. Bir kaç dakika sonra kalabalıktan gelen sesler kesildi ve takım elbise giymiş bir adam mikrofonlu bir adam girdi.
"Evet, Sayın Seyirciler maç başlıyor."dedi ve arkasını dönüp boksun yapıldığı yere çıktı."Gördüğüm kadarıyla hepinizin gözü bu Rövanş maçında. İşte ilk rakibimiz şuana kadar hiç yenilmemiş yeraltı kralı Sağdık UYGUN."dedi gür bir sesle salonda büyük bir alkış kopmuştu aynı zamanda da yuhlama sesleride vardı. Açılan kapılardan kuzgun saçlı ve bakışlı irili yapılı bir adam çıktı boyu neredeyse bir metreydi omuzları o kadar genişti ki beş kişiyi rahatlıkla taşırdı.
Alkış tufanı bittikten sonra adam elinde ki mikrofonu diğer eline verdi ve öncekinden daha coşkulu bir sesle"Yeraltına adını altın harflerle yazdıran Barçın Çınar!"dedi. Bir öncekinden daha büyük bir alkış koptu ve yuhlayan insanların sesi duyulmaz oldu.Biraz sonra Barçın çıktı ve koca bedeniyle içeriye girdi. Bakışları bir katilin ki gibiydi.Bronz teni pürüzsüzdü.
İki adamda karşı karşıya geldiğinde aklıma belgeselde izlediğim iki aslanın dövüşü gelmişti.
"Maç başlasın!"demesiyle ikisi de bir birlerine bakarak yavaş adımlarla dönmeye başladı. İlk hamleyi Sağdık denen adam yaptı ve Barçının yüzüne ters bir yumruk geçirmeye çalıştı ama Barçın son anda darbeden kaçtı.
Olayları dehşetle izleyen ben Egeye dündüm." Barçın ne tür bir işin içinde Ege?"dedim teddütle.Alacağım cevaptan ölesiye korkuyordum. Parası mı yoktu?
Ya da sevdiğim adam Sadist miydi?
Ege bakışlarını maçtan ayırmadan "O sadece öfkesini döküyor."dedi.
"Ne öfkesi?"dedim.
"Barçın oraya gidip hayata olan öfkesini döküyor."dedi. Bu çok saçmaydı eğer hayata bir garezi varsa bu hiç bir zaman dinmeyecekti ta ki Barçını çürütene kadar..
"Nasıl yani?"
"Bak Ada eğer Barçını seveceksen onu böyle kabul et. Çünkü Barçın'ın kimsesi yok. Hayat ondan ailesini aldı oda dinmeyen öfkesini dinmeyecek olmasına rağmen dindirmeye çalışıyor."dedi ve yine bakışlarını çekmeden konuştu " Bu Barçını öldürse bile vazgeçmeyecek."dedi.
Bir birlerini deli gibi yumruklayan adamlara baktım. Dışardan zengin ve şımarık duruyordu. İçimden bir şeylerin koptuğunu hissettim olmam dediğim insanlar gibi önyargılı yaklaşmıştım.Ve bir diğer adama Baktım Uyguna Barçının her seferinde kaçmasına rağmen deli gibi yumruk atıyordu sanırım yöntemi rakibini yormaktı.
Gözüme takılan metal şeyle duraksadım. Kimseye fark ettirmemeye çalışarak eline alıp eldiveninin içine keskin uçlu bıçağı soktu. Gözlerimi etrafta gezdirdiğimde İçkisini içerek ve dudaklarından eksik etmeden izleyen VİP bölümünde olan adamlara takıldı.
Şuan Barçın'ın başı dertdeydi.Hemen Egeye doğru döndüm "Ege!"dedim. Ege bana doğru ve gözlerime ne olduğunu sorarcasına baktı.
"Uygun denen adamın elinde bıçak var."dedim.Ege kaşalarını çattı ve cam balkona bir az daha yaklaşıp adamın ellerine baktı benim gördüğümü oda görüp sessizce bir küfür mırıldandı.
"Bu yasak değil mi?"dedim bu illet yerden her şeyi beklerdim.
"Evet."dedi sinirle.
"Maçı durduralım."dedim. Ege başını olumsuzca sallayarak" Maçı hiç bir şekilde durduramayız eğer o bıçağı batırmadığı sürece."dedi. Sıktığım dişlerimle konuştum " O zama ne yapacağız adam Barçını öldürecek."dedim.
Beynime kan gitmemeye başlamıştı.
"Bilmiyorum siktiğimin çocuğu ne iş çeviriyorsa artık."dedi sinirden kasılan çenesiyle. Boynumu omzuma yatırdım ve Egeye göz devirdim. Bir bok bilmiyordu. Uzun koridordan ilerledim ve demin geldiğimiz odaya gelip tamamen çıkışa ilerledim Ege ise arkamdan koşturuyordu.
"Ada!Nereye?"diye bağırdı onu umursamadan geldiğimde gördüğüm yönetim odasına girdim şanslı günümdeydim sanırım içi boştu.Kameralara bir göz attım ve hoparlörün olduğu bilgisayarın başına oturdum. Avukat olunca hepsi gününü görecekti. Aklıma ilk gelen fikirle polis siren sesini açtım ve sesi son ses açtım.
Kameradan gördüğüm kadarıyla herkes kaçıştırıyordu odanın çıkışına doğru yöneldim ve kapıyı açtım. Karşımda siyahı bir korumayı görünce bir kaç adım geriledim.
"What are doing here,Litte One?"dedi sinirle. Bir bok anlamadığım için kısıtlı bildiğim ingilizce kelimeyle"What?"dedim. Adam dev cüssesiyle üstüme yürümeye başlayınca kaslı bir el omzundan tutup yumruğu adamın yüzüne geçirdi ağzım açık kalmıştı.
"Sana ne Lan."dedi Barçın. Kocaman büyüttüğüm gözlerle onu izliyordum kolumdan tuttuğu gibi beni çıkışa sürüklerken "Kaç Ada!"diye bağırdı . Tabana kuvvet koşmaya başladım.
Çıkıştan geçtik ve kapının önünde ki siyah arabaları es geçip beyaz bir arabaya bindik Barçın gaza yüklendi ve ormanlık alanda kalan yola doğru sürmeye başladı.
"O adamda bıçak vardı."dedim açıklama gereği duyarak.
"Şuan bunun sırası değil seni yurda bırakacağım bundan sakın kimseye bahsetme Ada"dedi kalın ve tok sesiyle onu başımla onayladım. Bir kaç saat sonra yurdun önünde durunca indim ve her zaman ki yoldan odaya çıktım.
...
Lan kitap benden habersiz olay çıkardı sakin olun jsjsj
Bu sefer ki bölüm uzundu kabul edin şimdi jsjs
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bela Paratoneri /TEXTİNG ✔️[Bitti]
General FictionAda:Bir günü daha senli bitirdim ya. Ada:Ölsem bile gam yemem. Barçın:Bıkmadın mı mesaj atmaktan? ... Kafa dağıtmak için yazılmıştır.