İnanmıyorum. Yalan söylüyor sizde inanmayın jsjsj
...
Elimde ki tepsiyi fırına koyduktan sonra batırdığım etrafı toplamaya başladım. Park da buluşacağımız için tarçınlı kurabiye yapmıştım. Etrafı topladıktan sonra odama girdim ve altıma kot bir şort ve beyaz bir kısa kol giydim. Piknik için hazırladığım çantanın içine top ve bir örtü koydum şarjda ki telefonumu çıkardım. Ve cebime koydum ev boş olduğu için sessizdi.
Mutfağa giderken telefonuma ardı ardına bildirim gelince açıp mesajlara girdim.
Boş İşler Müdürlüğü
Nisan: Yeter artık
Nisan: Bıktım bu işten.
Nisan:Nisan: Hastanelik oldum resmen.
Beste: Ya kızım ne oldu.
Ada: İyi misin salak?
Nisan: Uykusuzluktan bayıldım en sonunda sıkıntı yok.
Ada: Nisan seni döverim burada götümüzden nefes aldık resmen.Beste: Öf benim işim gücüm var ya.
Nisan: O zaman git işine gücüne Beste!
Ada: Ya şu telefonumu boşa meşgul etmeyin.
Beste: Nisan geçen o attığın kızla storyin çıktı karşıma.
Nisan: Neyden bahsediyorsun hangi kız?
Beste:
Beste: Bundan bahsediyorum jsjsjsjs
Nisan: Kes boş yapma.
Ada:
Mutfağa girip fırından kurabiyeleri çıkardım ve çantaya koyup evden ayrıldım. Taksiye binip buluşacağımız yere gelince örtüyü sardım ve uzandım. Hava çok sıcaktı eğer hafiften esmeseydi ölmüştüm sıcaktan. Uzandım ve açık havayı izlemeye başladım. Barçın bir kaç dakikaya burada olacağına dair mesaj atmıştı. Onunla toplantıdan çok aslında vakit geçirmek için çağırmıştım. Çünkü neden olmasın. Elime böyle bir fırsat geçmişken geri tepmeyecektim.
Ve bence benim yerimde kim olursa olsun aynı şeyi yapardı. Güneşin tenime değmesi önümde beliren koca bir bedenle son buldu, Barçın başım da belirmişti. Uzandığım yerden doğruldum ve oturması için ona yer açtım oda kendini hemen yanıma attı.
"Hoş geldin."dedim kurabiyeleri çıkarırken."Hoş buldum."dedi tebessüm ederek. Aynı zamanda da elinde ki cipsleri açıyor kolaları pet bardaklara dolduruyordu. O kemikli elleriyle pet bardakları doldururken onu izlediğimi bile sonradan fark ettim.
İnsan çalışkan bir kocadan daha ne isterdi ki.
"Kurabiye mi yaptın?"dedi çıkardıklarıma bakarak.
"Evet tarçınlı kurabiye ve peynirli poğaça yaptım."dedim koladan bir yudum alırken. Ağzına bir tane tarçınlı kurabiye aldıktan sonra parlayan gözlerini açarak " Çok güzel olmuş ellerine sağlık."dedi.
Bir kaç sohbetten sonra asıl konuya giriş yaptım " Olay yeri hala yerinde mi?"dedim . Aynı anda ortalığı toplarken.
" Hayır sanmam temizlemişlerdir."dedi sıkıntıyla.
"O zaman zırh duruyor mu yine işliyor mu yani?"dedim toplamayı bitirirken.
"Evet duruyor ama benim odam kilitli oraya girilmesi yasak."dedi. Aklıma gelen fikirle kaşlarımı çattım. Ve yüzümde bir gülümseme peyda oldu.
"Barçın şimdi aklıma gelen fikri sorgulamadan yapacağına söz veriyor musun?"dedim tereddütle.
"Ne söyleyeceğine bağlı."dedi Barçın.
"Hadi ama 2 ay çok az bir süre sorgulama beni."dedim . Tereddütlüydü ama başıyla onaylayınca ona bir a daha yaklaştım ve boğazımı temizledikten sonra "Oraya tekrar gideceğiz ve sen o maça tekrar çıkacaksın ben de oraya iş için giriş yapacağım."dedim.
Barçın sinirle kaşlarını çattı " Saçmalama Ada. Oranın üyesi olamazsın."dedi.
"Barçın ben devlet memuruyum gerçekten üyesi olmayacağım ama onlar bunu bilmeyecek. Sende kimlik değiştireceksin. Ve asıl amacımız kanıt bulmak olacak."dedim gergince.
"Bak oraya gitmek ölmekle aynı ikimizden biri mutlaka sağ çıkmayacak. Kısacası TEHLİKELİ!"dedi sinirden çene kemikleri seyiriyordu.
"Bak bana bende tehlikeyi göze alacak göz var mı? Yok, ben bilet alıyorum yarın İstanbul'a dönüyoruz. Ve merak etme ben güvenliğimizi sağlayacağım."dedim en kesin sesimle. Ve kendime inancım tamdı. Barçın beni hafife alıyordu.
"Sen tam bir zır delisin hatta Bela Paratonerisin kızım ya."dedi gülerek.
Burnumu kırıştırdığım bana taktığı lakaba "Tabii canım."dedikten sonra sert bir topu kafama yemem bir oldu ben yana devrilirken topu bana atan çocuklar koşarak yanıma geliyorlardı.
"Abla iyi misin?"dedi içlerinden en büyüğü. Sinirle yüzümü kırıştırdım.
"Ya oğlum az dikkatli olun kafam yarıldı."dedim. Ben acı çekerken Barçın kahkağalarla gülüyordu. Sıktığım yumruğu ona geçirdim ve yanımda duran topu kafasına attım. Bu sefer o acıyla inledi. Bu sefer gülen bendim.
"Abla özür dileriz isterseniz sizde bizimle maç oynayın."dedi sarışın çocuk. Demin acıyla inleyen Barçın yine gülemeye başladı."Koçum kızlar ne anlar top oynamaktan."dedi.
Kaldırdığım kaşlarımı ona çevirdim ayağa kalktım ve elime aldığım topu ayağım da hiç dengemi kaybetmeden sektirmeye başladım. "Kalk benle bir tu oyna koçum."dedim.
Barçın ayağa kalktı ve hınzır bir gülüşle sahaya ilerledik. O günü de maç oynayarak bir az dinlenerek bitirmiştik geç olunca Barçın beni evime bırakmıştı.
...
Yarın okul vaar. Kolay gelsin sizlere.
Belki bölümlere çok çok geçikebilir.
Kendinize iyi bakın bol bol su için jsjsjs
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bela Paratoneri /TEXTİNG ✔️[Bitti]
General FictionAda:Bir günü daha senli bitirdim ya. Ada:Ölsem bile gam yemem. Barçın:Bıkmadın mı mesaj atmaktan? ... Kafa dağıtmak için yazılmıştır.