3.1

53 15 11
                                    

Kumralım, bunu dinleyin mükemmel.

...

Adımlarımı daha doğrusu sürünmemi hızlandırdım. Barçın'ın odasına varınca kendimi aşağıya bıraktım. Muhtemelen çok vaktim yoktu. Zaten elbise de zorluyordu. Çantamdan çıkardığım eldivenleri elime giydim. Arkadaşımın ofisinden bir kaç olay yeri ekipmanı çalmıştım.

Nasıl avukat ama!

Etrafı taramaya başladım.Her yer temiz duruyordu. İlk işim yatağın altına eğilmek oldu bir az daha dikkatli bakınca biriken tozlar yerli yerindeydi. Elime aldığım özel bandı her yere sürdüm. Çantama sıkıştırdığım poşeti açtım ve dikkatlice içine koyup çantama attım. Sırada ki işim dolaplardı. Adımlarımı hızlandırdım ve açtığım dolabı taramaya başladım. Kıyafetleri bile yoktu. Burada bir şe olmayınca kitaplığa ilerledim baştan aşağıya gözüme çarpan tüm kitapları taradım odayı baya dağıtmıştım. Gözüme çarpan bir kitapla duraksadım.

Bir Kadının Hayatında Yirmi Dört Saat.

Bu kitabı okumuştum ve çok sevmiştim. Beni derinden etkileyen bir kitaptı elimi kitaba attım ve içini kurcalamaya başladım dışardan bağrış sesleri geliyordu. Ayaklarımın altına bir kağıt düşünce kağıdı elime aldım ve onu da çantama attım. Son bir yere bakmam gerekiyordu. Lavaboya ilerledim ve dolapları açıp içlerini kurcaladım. Sesler git gide yaklaşıyordu elime attığım son dolap da ki kanlı peçeteyi de poşete koyup çantama koydum. Elimde baya kanıt toplamıştım.

Kapı kilit sesleri duyunca havalandırma borusuna ilerleyecektim ki durdum. Yakalanma olasılığım çok fazlaydı.Gözlerim etrafı taradı ve en sonunda aklıma gelen fikirle bir tabure çektim ve ampulü yerinden söktüm. Kapının arkasına geçip beklemeye başladım. Bir kaç dakika sonra kapı hızla açıldı ve içeriye adamlar doluşmaya başladı kapıyı iyice kendime yasladım. Beni görmemişlerdi.

Adamların odağı direk havalandırma oldu. Çünkü açık bırakmıştım. Dikkatleri oradayken yavaş ve sakin adımlarla sıvıştım. Barçın Lavabonun önündeydi. Hızla yanına vardım. Nefes nefese kalmıştım.

"Havalandırmadan gelmedin mi?"dedi dehşetle. Etrafıma baktım ve elinden tuttuğum gibi dışarı sürükledim. Deli gibi koşuyorduk. Bir kaç dakika sonra polisler baskın yapacaktı. En sonunda tenha bir yere gelince durdum. Derin nefesler alıp veriyordum.

"Fark ettiler. Bende kendi yöntemlerimle geldim . Ama fark etmeleri çok sürmez hemen uzaklaşmamız lazım ve polislere yakalanmamız."dedim. Barçının yüzünde dehşet vardı ama onu umursamadan elinden tuttum ve koşmaya başladık. En sonunda Barçının arabasına denk gelince bindiğimiz gibi gazladık.

...

O mektup da kim bilir ne yazıyor jssjsj

İyi geceler.


Bela Paratoneri /TEXTİNG ✔️[Bitti]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin