19

5 2 0
                                    


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bölüm 19

"İlk gördüğümde Anladım"

Asel Hazen Elyel 

Annem her zaman sevginin bir leke olduğunu söylerdi. 'Ne kadar silmeye çalışırsan o kadar dağılır kalbinde.' Derdi. Her söylediğinde gözlerinden yaşlar dökülürdü. Ama ben, o lekeyi silmeye çalıştığını hiç görmedim. Annem önce o lekeyi sevdi, gözyaşları döküldü, leke dağıldı. Eliyle çitileyemediği o dağınık lekeyi kuruttu, silse de çıkamayacaktı artık.

Annem, kalbinde dağıttığı o lekenin beni soldurduğunu fark edemedi.

"Günaydın!" esneyerek odama giren Reyyan'a baktım. Reyyan bana baktı, gözlerini ovuşturdu bir daha baktı.

"Günaydın." Dediğimde gözlerini kırpıştırdı "Randevun mu var?" gülümsedim. "Hayır. Arkadaşımla gezeceğim." Kaşlarını çattı. Uzun, siyah kâküllü saçlarımı süsleyen şapkanın altındaki beni andırmayacak kadar güzelleşmiş yüzüme bakınca şaşırmış olmasını garipsemiyordum. Beyaz boynunda fiyonklu, balon kollu gömleğimin üzerinden siyah kalın askılı bir elbise giymiş, kalın siyah çoraplarının altına giydiğim giymeyeceğimi düşündüğüm botları giymiştim. Aynaya baktığımda ben de biraz garipsiyordum.

"Asel? Sen misin?" hayır.

Bugün ben, o lekenin soldurduğu çocuk değildim.

Gülerek kafamı salladım. Saçlarını karıştırdı "Pekâlâ, sorgulamayacağım. İçin rahat olsun diye söylüyorum, bugün teyzemle vakit geçireceğim." Dediğinde gülümsedim.

"İyi ki varsın." Şokla bana baktı, kolunu çimdikleyip odadan usulca çıktığında şaşkınlığını normal karşıladım. Ben, benden beklenilmeyecek tavırlar sergiliyordum. Son bir kez aynaya bakıp evden çıktım. Gözüm gökyüzüne takıldı.

Annem genelde ağlardı, gözyaşlarının nasıl kurumadığını düşünür dururdum.

Annem gülümsediğinde o tebessümün ne kadar acı olduğunu hisseder, üzülürdüm.

Sonra ben, düşünmek istemediğim bir raddeye geldiğimde, koştum. Bir gün karşıma çıkan insan beni durdurdu. Benim için farklı bir yol olduğunu gösterdi.

"Hazen?" dikkatle onu süzdüm. Siyah peruğunun altında saklayamadığı ela gözleri, temiz, durgun yüzünün arkasında gizlediği heyecanı yalnızca ben hissedebiliyordum. Her zamanki gibi giyinmemişti, beyaz bir gömlek, siyah bir pantolonun üstüne uzun bir palto giymiş, gri bir atkı takmıştı.

"Nasılım?" gülerek etrafımda döndüm. Güldü "Her zamanki gibi, çok güzelsin." Dalgın bakışları karşısında utancımı gizlemek için topu ona attım.

KIRLANGIÇLAR ARDINDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin