-Helloooooo Meryeminizz is coming-
-Bu hafta biraz geç geldi bölüm farkındayım güzellerim ama elimde değildii
neyseee-
-Yeni bölüme başlamadan buraya bir çiçek koysanız mükemmel
olur, iyi ve neşeli okumalar-Şarkı Adı: Onurcan Özcan-İntihaşk
Onurcan Özcan-Yaramızda KalsınNikah Günü:
"Ares emin misin aslanım bak,zarar görebilir" dedi Deniz sakin ama endişeli bir ifadeyle.
"Eminim," derin bir nefes aldım "Evet zarar görebilir ama Süleyman'ı bulmak için tek şansımız ve en önemlisi de Ahenk'in birşeyleri farkına varmasını sağlamamız için tek yol."
Deniz elini cebine atıp usulca ne yapmak istediğimi anlamaya çalıştı.
"Sen bu yüzden mi çabucak evlenmek istedin? Ares bak yanlış yapıyorsun" sesinde bariz öfke vardı.
Ben anneme ve kendime verdiğim sözden asla dönmeyecektim.
"Deniz bak kardeşim Süleyman'ı kurtarmak demek geçmişteki izlerimin peşimi bırakması demek" yüzümü sıvazladım "Belki de annem yaşıyor belki" sustum. O an beynim dank etti annem eğer ölüyse ben bir kızın hayatını mahvedecektim. Sustum devam edemedim cümleme.
"Bir kızın hayallerini, hatta belki de hayatını mahvetmeye razısın yani öyle mi?"
"Hayır" dedim oflayarak.
"Ne o zaman? Süleyman'ı kurtarmak için Ahenk'i Boran'a teslim ediyorsun ama hayatını mahvetmeyeceğini söylüyorsun?" güldü "Vay amına koyayım"
"Yanlış anlıyorsun sence benim kafamdaki plan öyle mi?" gözlerimde tilkiler dolaştı, kahverengi gözlerim daha fazla koyulaştı.
"Sen.." parçaları birleştirdi kafasında "Şuan daha iyi anladım, sen gidip Ahenk'i kurtaracaksın, kolyenin hikayesi ve kimin verdiğini sana biraz bile olsa güvendiği için anlatacak sonrasında Boran elimizin altında olucak" güldü ama bu gülüş sinsi bir gülüştü.
"Afferin koçuma şükür anladın anasını satayım" dedim keyifle.
Omuzuma vurup geri çekildi. "Helal lan sana,afferin" duraksadı "Timi kullanacağız değil mi? Bunda da askerliğini kullanmazsan.." lafını kestim "Yok kardeşim rahat ol timle beraber yıkacağız orayı" omuzuma koydum elimi keyiflice.
Deniz dişlerini göstererek gülümsedi.
"Hadi fazla oyalanmayalım hazırla Lahza Timi'ni, başlayalım hazırlıklara" kafamdaki plan o kadar riskliydi ki o an ne kadar korkusuz görünsem de Ahenk'e gelebilecek en ufak bir çizik bile beni bu plandan vazgeçirip, Boran'ı kendi ellerimle öldürme planına geçirebilirdi.
Her ne kadar risk almayı sevsem de işin içinde Ahenk olunca içimi bir korku sarmadı değil.
Deniz bana baktı sonra da daldığım yere doğru çevirdi kafasını. "Şafağı mı bekleyeceğiz, ne zamana kadar tutsak kalmasını sağlayacaksın?" diye sordu ciddiyetle.
Yüzümü ona çevirdim ve bir adım geri atıp ellerimi cebime koydum.
"Yirmi gün" dedim kararlı bir şekilde.
"Ne? Ares saçmalıyorsun" bana doğru bir adım attı "Kız ölse ne bok yiyeceksin, yok amına koyayım olmaz"
"Öldürmeyecektir eminim" dedim net bir sesle.
"Nereden biliyorsun lan it? Belki onuncu günde dayanamayıp canını yakmak için öldürecek kızı, niye risk alıp duruyorsun aslanım?"
Deniz bazen fazla aptal oluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN SAVAŞI *TAMAMLANDI*
RomanceDudaklarımızdaki bir dal sigara gibi hayat, içimize çektikçe çürütür insanı. Aslında asıl hata budur: Öleceğimizi bile bile aşkı yaşamak istemek, yenileceğimizi bile bile bir savaşa girmek ve en kötüsü olan da o savaşı kaybedip yine başa dönmek. Are...