-Selaaammlaarr bölüm erken geldi çünkü cumartesi
günü 16.bolum geliiicek.
Bölümler artık kısa kısa olucak (bu bölüm hariç akjs)
çünkü finale son 5 bölüm kaldı ve sizi sıkmak istemiyorum
hem de artık kitabı sonlarıp Kelebek'e odaklanmak
istiyorummm-
-Neysee iyi ve neşeli okumalar 🌸-Şarkı Adı: Lotusx-Nerdesin
Gripin-Aşk Nereden Nereye
Gözleri açıktı Deniz ve Alaz'ın, tam karşılarında ise İzel koltukta oturmuş onları izliyordu. Kafasını aynı anda kaldırdılar. Deniz yarımca sırıttı.
"Ne yapacaksın bize?" diye sorduğunda sesi alay doluydu.
"Ona o karar verir" diye atladı Alaz. "Geldiğimizden beri hep aynı yanıtı veriyorsun birazcık kelime dağarcığını arttır gülüm"
"Bana bak," diye Alaz'ın üzerine yürüdü İzel "senin o dalağını söker, konuşan ağzını da köpeklere yem ederim"
"Ben şahsen çok korktum, dizlerimin bağı çözüldü korkudan" yalandan dizlerini titreterek güldü. Ama içinde ki öfke gittikçe artıyordu Alaz'ın. Ne zaman onları kurtarmaya geleceklerdi?
"Sen bu Küçük Emrah'ı al istersen zaten bir geçmişinizde var" Deniz sondaki kelimeyi bastırarak söylediğinde Alaz Deniz'e ters bir bakış attı.
"Kes sesini kıro" diyebildi sadece. Ama Deniz haklıydı maziden kalma bir geçmişleri vardı ikisininde.
"Ben size harika bir haberle geldim" dedi İzel ellerini sevinçle çırparken.
"Allah Allah. Harika bir haber ha?" Deniz'in bakışı Alaz'a döndü. "Duydun mu Küçük Emrah harika bir haber getirmiş" yeniden İzel'e baktı.
"Ne haberi?" diye sordu.
İzel gülümsedi. "Arkadaşlarınıza aranızda seçim yapmasını söyledim" dedi tane tane. Alaz'ın öfke dolu bakışları şaşkınlığa bıraktı yerini. "Hâlâ bekliyoruz, bakalım kimi seçecekler"
"Bunu yaparken vicdani bir acı hissetmedin mi?" diye sordu Alaz nefretle solurken.
Deniz ağzından bir küfür yuvarlayarak kafasını çevirdi.
"Hayır" diye net bir cevap geldiğinde, Alaz sırıttı.
"Haklısın, insan kendisinde olmadığı şeyleri hissedemiyor" Deniz bu cevabın üzerine kafasını İzel'e çevirip göz kırptı. Bu 'Girdi mi?' demek oluyordu.
"Ben hep haklıyım tıpçı" sondaki kelimenin üzerine basarken, Alaz'ın kalbinin ortasına bastığınıda çok iyi biliyordu. Bilerek tıpçı demişti. Ahenk'e ithafen söylemişti bunu.
İzel'in adımları kapıya yönelirken Deniz arkadasından bir şeyler geveledi. İzel tekrar arkasına dönüp "Yüzüme karşı söyle de erkekliğini göreyim" dedi.
Deniz sırıttı. Kafasını iki yana sallarken gülüşü daha da artıyordu. Çenesini dikleştirdi.
Alaz ise ifadesizce izliyordu onları. Şaşkınlik duygusunu yeterince kullanmıştı.
"Arkandaki kişiye güveniyorsun değil mi?" dediğinde birden gülüşü soldu "Güvenme" sesindeki o korkutucu ve baskın tonu Alaz ve İzel ilk kez duymuştu.
"Nedenmiş?" diye sordu İzel yerinden kıpırdamadan.
"Bilmem" dedi omuzlarını indirip kaldırarak. İzel ise çıldırmış bir şekilde üzerine yürüyüp yakasına yapıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN SAVAŞI *TAMAMLANDI*
RomanceDudaklarımızdaki bir dal sigara gibi hayat, içimize çektikçe çürütür insanı. Aslında asıl hata budur: Öleceğimizi bile bile aşkı yaşamak istemek, yenileceğimizi bile bile bir savaşa girmek ve en kötüsü olan da o savaşı kaybedip yine başa dönmek. Are...