AŞKIN SAVAŞI *TAMAMLANDI*

4. TUTKUNUN BAŞLANGICI

-Bu bölme kadar gelenlere çok teşekkürler🌷 İyi ve keyifli okumalar-

Soru 1 : Ares mi Ahenk mi daha çekici?

Şarkı Adı: Adele-Easy On me
Buray-Alaz Alaz

"Bir şey sakladığımı da nerden çıkardın?" dedi rahat bir tavırla ama eminim ki içinde fırtınalar kopuyordur. Ben ise "Gözler yalan söylemez"dedikten sonra konudan bağımsız "Sen ne okuyorsun?" diye sordum amacım onun hakkında bilgi toplamaktı. Ondan etkilenmiştim bunu biliyordum ama bunu onun bilmemesi gerekiyordu aslında o nişanlılık yalanı da hoşuma gitmişti ama bunu belli ederek kendimi sıradanlaştıramazdım bu yüzden tepkimi koydum tabiikide.

"Hukuk okuyorum sen aşçılık okuyorsun sanırım" dedi. "Evet ama sen nerden biliyorsun?" diye sordum kaşlarım çatık bir şekilde aynadan ona bakarken. "Okulda elinde bir kaç aşçılık malzemesi gördüm de ordan" sanırım onu gene utandırmıştım ki kızardı.

Ben bu çocuğa ne ara tutulmuştum hiç bilmiyorum. Umarım sonum olmaz.

"Hıhı anladım" dedikten sonra motorun yavaşladığını hissettim. Sanırım gelmiştik. Elindeki düğmeyle park yerinin kepengini açtı ve motoru yavaş bir biçimde park halindeki diğer motorların yanına koydu ardından anahtarı çıkardı. "Ne çok motorun var napıyorsun bunların hepsini?" diye sordum gözümü kamaştıran bu görüntü karışısında. "Canım sıkıldı ben de koleksiyonunu yaptım tövbe" dedi bıkkınca. Ne ya sanki çok garip bir soru sormuştum? Alt tarafı bunların hepsine neden ihtiyaç duyduğunu sordum.

Bana bakıp "İçeri giriyorum istersen dışarıda kal Ahenk" dedi. Bu adam hiç beklediğim kadar centilmen değildi ya. Ben içinden daha romantik bir adam çıkar sanıyordum. "Geliyorum beklersen" dedim onun gibi bıkkınca nefesimi vererek. İçerisi çok güzeldi aynı zamanda da sıcak. "Evet,montonu yanında duran askılığa as sonra da beni takip et sana odanı göstereyim" montumu askılığa asıp onu takip ettim. Ev gerçekten zevkli tasarlanmıştı. Hem dekorasyon hem de renk açısından çok hoştu duvarlar insanın üstüne üstüne doğru gelmiyordu mesela.

"Odan burası istediğin zaman uyuyabilirsin,evi gezedebilirsin" bir şey söyleyecekken "Ben çalışma odasındayım" dedi tok bir sesle. Ben ise o an sadece kafamı onaylar bı biçimde sallayabildim. Bu çocuğun sevgilisi yok muydu? Neden tek yaşıyordu ki? Diye içimden geçirdiğim an kapı çaldı.

Hay şom ağzıma tüküreyim anasını satayım ya.

Hiç tereddüt etmeden kapıya doğru yürümeye başladım ve kapının kolunu sıkıca kavrayıp kapıyı açtım. Karşımda bir adam vardı. O bana ben ona bakıyordum. En sonunda dayanamayıp bana "Siz kimsiniz acaba ben Ares'e gelmiştim ama yanlış mı geldim? Bir bakayım" dedi ve kafasını kapı numarasınin olduğu yere doğrulttu. Ve tekrar bana bakarak "Yoo yanlış gelmemişim?" dedi yüzündwki şaşkınlığı hizlemeden. "Şey ben.." sözümü kesen Ares'in o otoriter ve sert sesi oldu. "Noluyor Ahnek?" diye sordu ve yanıma gelerek "Deniz hoş geldin geçsene içeri neden kapıda bekliyorsun?" dedi ardından adını yeni öğrendiğim o adam içeri girdi ve "Ares bu hanımefendi kim?" diye sordu. Ares ise ciddiyetini bozmadan "Tanıştırayım nişanlım Ahenk Lina" dedi ve elini belime atarak beni kendisine doğru çekti.

Bu sefer ben de karşılık verip elimi onun beline koydum ve ona yaslandım. Birazcık bu durumdan yararlanıyordum tabiikide. "Evet nişanlıyız yani çok olmadı ama Ares o kısa sürede hayatımın en büyük parçası oldu. Değil mi sevgilim?" diye sordum Ares'e bakarak. Ares bana şaşkın gözlerle bakıyordu belliki bunu beklemiyordu. Eğer zaten benden beklenen şeyleri yapsaydım bu hayatta sıradan olurdum değil mi? Bir Ahenk Lina Atabey zor olunuyor. "Evet sevgilim sen de benim için öyle oldun" dedi kelimeleri bastırarak. "Vay! Güzel,çok soru sormayacağim detayları aslanımdan öğrenirim. Ben Deniz senin şu yanındaki yakışıklı adamın çok yakın arkadaşıyım" dedi ardından elini uzattı bende karşılık vererek "Memnun oldum Deniz bana kısaca Ahenk diyebilirsin" dedim gülümseyerek.