-Son bölüm 🥺 artık Aşkın Savaşı bitti.
O kadsr duygulandım ki yazarken, cok kısa oldu ama
bence anlamı büyük...-Son kez İyi ve neşeli okumalar 🌸-
Şarkı Adı: Mabel Matiz-Fırtınadayım
Deblüduman-BelkiAres ve Ahenk'in kızı Helen bir yaşındaydı artık. Ahenk Helen'i uyutmaya çalışıyor Ares ise ocaktaki yemeğe bakıyordu. Mutlulardı. Aylar sonra ilk kez bu kadar mutlu ve hzulur bir yıl heçirmislerdi.
"Helen uyu ama artık kızım" dedi Ahenk sitemle. Uyumuyordu geceleri sık sık uyanıyor annesini uykusundan ediyordu küçük Helen.
"Güzelim beşiğine bırak kendisi uyur zaten, yorma kendini" dedi Ares içeri gelirken.
Elinden aldı Helen'i ve beşiğine koydu. Ares beşiğine koyar koymaz yavaş yavaş gözleri kapanan Helen'e karışılık burnunu kırıştırardı Ahenk.
"Babaci bu çocuk bak net" dedi.
"Öyle benim kızım güzelliğini annesinden alacak ama babasına düşkün olacak" diyen Ares böbürlenerek kızına baktı.
Ne kadar da minikti böyle. Elleri bir pamuk kadar yumuşak, bir çiçek kadar narindi.
"Ares benim marketten birkaç bir şey almam gerekiyor sen Helen'e bak ben gidip geleyim hem biraz spor olur bana da"
Ares yüzünü buruşturdu. "Spor mu?" diye sordu.
"Farkında değil misin Ares? Doğumdan sonra ne kadar kilo aldım baksana" etini sıkıştıran Ahenk'e karşılık Ares ellerini çekip öptü.
"Saçmalama her halinle güzelsin ayrıca kilo falan almadın kilon gayet iyi" cesede karisini ikna edemezdi biliyordu.
"Neyse ben gidip geleyim hemen hadi öptüm" dediğinde usulca kapıdan çıktı Ahenk.
Ama Ares'in içi huzursuzdu nedensizce.
Marketten dönüşte bir adam dikildi karşısında. Tanıyordu bu yüzü. Boran'dı bu.
Elindeki poşetler yere düşerken bir silah sesi patladı. Ahenk kafasını vurulan yere çevirecekken bir el daha patladı. Bu sefer tam kalbinin ortasına saplanmıştı kurşun. Bir diğeri ise karnına.
Yere yığılan Ahenk oracıkta can verdi. Silah sesine koşan Ares elinde kızıyla yerde kanlar içinde yatan karısina baktı ve dizilerinin üzerine çöktü.
Ares'in haykırışları İstanbul'un en icra köşelerinde bile duyulurken havada yas tutmaya başlamiş olacak ki gri bulutlar sardı gökyüzünü.
Bir yıl önce onu kurşunların önünden kurtarabilmisti ama bu sefer..başaramamıştı.
***
Kızının doğum gününe iki gün kala ölmüştü Ahenk. Market alışverişi de bu yüzdendi ama nerden bilecekti ki kızını son görüşü olacağını.
Ares ise tek başına büyüttü Helen'i. Anne sevgisine aç ama yokluğunu hissettirmeden. Sahi anne sevgisini ve kendi içindeki Ahenk açlığını nasıl giderecekti?
Karısını özlemişti. Ona bakan yeşilliklerini özlemişti. O ormanın içerisinde kaybolurdu her defasında şimdi ise o ormana gömülmüştü.
Ares Korkmaz ve kızı Helen Korkmaz beraber yaşlanacaklardı.
Ahenk küçücükken yaşadığı travmanın kızında da yaşanacağını bilmeden öldürülmüştü.
Eee...şey.... açıklayabilirim...
Ah be Ahenk Korkmaz kim diyecekti ki kızınla aynı kaderi yaşayacaksin diye :(
Helen Korkmaz artık annesiz ama çok iyi bir babaya sahip.
Maalesef ben kötü son yazarıyım benden de anca böyle bir son beklerdiniz diye düşünüyorum çünkü en baştan beri aklimda ki son buydu.
Instagram: meryemvekurgulari
Pinterest: meryemglll__
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN SAVAŞI *TAMAMLANDI*
RomanceDudaklarımızdaki bir dal sigara gibi hayat, içimize çektikçe çürütür insanı. Aslında asıl hata budur: Öleceğimizi bile bile aşkı yaşamak istemek, yenileceğimizi bile bile bir savaşa girmek ve en kötüsü olan da o savaşı kaybedip yine başa dönmek. Are...