6. KARANLIKTAKİ IŞIK

58 12 2
                                    

-Selamm 6.bölümle karışınızdayım. Yıldıza basmayı ve beni takip etmeyi unutmayın öptüm 💜-

Şarkı Adı : Sia-Never Give Up
Onur Can Özcan-İntihaşk


Nikahtan 3 saat önce:

Elimde kahvemi yudumluyor sosyal medyada olan olaylara bakıyordum o sırada yukarıdan bir bildirim geldi ve tahmin ettiğim gibi bu İzel'di.

Mesaja tıkladığımda cevap yazmama fırsat olmadan İzel beni aradı. Asıl savaş şimdi başlıyordu.

Telefonu kulağıma götürdüm ve "Efendim İzel" dedim. Ses yoktu. "Alo" telefonu kendime çevirdiğimde 'acaba kapattı mı' diye düşündüm ama arama devam ediyordu. Telefonu tekrar kulağıma götürdüğümde İzel'in sesi geldi.

"Ahenk sen Ares'le nişanlandın mı?" diye sordu sadece bunu sordu. Benim tanıdığım İzel asla bu kadar sakin kalmaz hatta beni o kadar çok darlardı ki bunalıp telefonu üzerine kapatırdım. Asıl yaşanması gereken olay bu iken İzel sakince ve tek bir soru soruyordu.

"Evet" diye cevap verdim asla düşünmeden. "Peki konum at" dedi ve telefonu kapattı sanırım İzel telefonda yeterince hıncını alamayacağını düşünüp direkt olarak yüz yüze konuşmak istiyordu.

"Hayatım bok gibi bir de birilerine açıklama yapmam gerekiyor bu ne amına koyayım" diye söylenince kendime içten içe kızdım çünkü onlar benim sadece arkadaşlarım değil dostlarımdı. Açıklama istemeleri en doğal hakları.

İzel'e konumu gönderdiğimde mesaj olarak eşyalarımı tamamıyla getirmesini istedim o ise görüldü atıp sohbetten çıktı. Şerefsiz.

On beş dakika sonra buraya damlayan İzel belliki Alaz'a haber vermemiş ilk kendisi benimle konuşmak istiyordu. Kapı çaldığında Melek kapıyı açacakken onu durdurup işine devam etmesini söyledim.

Kapıyı açtığımda İzel'in elinde benim bavulum vardı ve o kadar kızarmıştı ki gözlerinden resmen alev fışkırıyordu. "Hoş geldin" İzel beni görmezden gelip içeri girdi,bavulu yere,çantasını ise sertçe koltuğa fırlattı. İçeri girip kapıyı üzerimize kapattımda içeride sadece ben,İzel'in öfkesi ve gariban bavulum kalmıştı.

Yavaşça geçip koltuğa oturdum. İzel salonda volta atıyor yüzünü sıvazlıyordu tam olarak iki dakika boyunca ikimizde konuşmadık ama en sonunda İzel dayanamayıp sessizliği bozdu.

"Bir adamla nişanlanlanıyorsun ve bu adam daha önce küçük hisler beslediğin bir adam ayrıca birde onunla davete gidip iki gündür tanıdığın ve nişanlandığın adamın kucağına oturup onunla resmen fingirdiyorsun öyle mi?" gözlerini bana çevirdi. "ama bundan asla ve asla haberimiz olmayacağını dûşunerek bizden gizliyorsun" öfkesini yavaş yavaş kusmaya başlıyordu.

"Gizlemiyordum yemin ederim sizinle bir alakası yok İzel inan bana anlatıcaktım ama.." lafımı yarıda kesip "Ama ne Ahenk ne? Zorladı mı seni? Ne bileyim tehdit mi etti.. gerçi asker ama neyse etti mi hı?" diye sordu ciddiyetle. "Anlamadım kim asker?" diye sordum. Gerçekten kimden bahsediyordu.

"Bilmiyor musun?" bir kahkaha attı. "Tabii bilmezsin amına koyayım adamı iki gündür tanıyorsun ben söylemesem acaba nasıl öğrenecektin" diye konuştu.

"İzel tane tane konuş hiç birşey anlamıyorum" diye söylendim yerimden kalkarak.

"Ares diyorum, nişanlın diyorum var ya aslında bir asker hatta kendi timi bile var." ellerini aşağıya doğru savurarak "Bilmiyordun şaka gibi" bir kahkaha daha attı.

"Eminim bana söyleyecekti ama benim merak ettiğim şey senin Ares'i neden araştırdığın?" diye sorunca yüzündeki gülümseme kayboldu. "Şuan konumuz bu mu?" diye sordu İzel zehir etkisindeki diliyle. "Evet" dedim "şuan konumuz bu."

AŞKIN SAVAŞI *TAMAMLANDI*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin