- 2.6 1/2 -

16.7K 616 111
                                    

Siz: Annem çiçekleri çok beğendi. :)

Siz: Çok da sevindi ancak başın belada.

Siz: Babam oldukça sinirlendi ve kıskandı.

Siz: Dikkat et seni caddede görmesin. 😉 (01.22)

Erdem Komutan: Deme ya? Korktum bak şimdi. :) (01.24)

Erdem Komutan: Çiçekleri çok sevdim. Pembe olanı görünce aklıma sen geldin.

Erdem Komutan: Neden uyanıksın? Saat çok geç, sigara mı içiyorsun yoksa?

Siz: Hayır, içmiyorum.

Erdem Komutan: Senle konuşmaya geldiğimde bunu konuşacaktım, ama sarıldın.

Erdem Komutan: Dikkatimi dağıttın, Alev.

Siz: Konuşacağımız zaman bundan da bahsederim, çok da önemli değil Erdem.

Erdem Komutan: Herhangi bir sebepten  sigaraya başlanmaz.

Siz: Konuşuruz Erdem, anlatacağım.

Erdem Komutan: Ne zaman peki? (Görüldü.)

Siz: Şimdi?

Erdem Komutan: Şimdi mi? Saat gecenin 1'i.

Erdem Komutan: Ayrıca annenleri uyandırmak istemem, kötü bir imaj çizmekten nefret ederim. :)

Siz: Aşağıdaki bahçe nasıl? Çok mu soğuk olur?

Erdem Komutan: Hakkari'nin soğuğunu bilmiyor musun?

Siz: İyi. Benle konuşmak istemediğini en belirgin şekilde ifade edebiliyorsun Erdem.

Erdem Komutan: Seninle konuşmak istemediğimi kim söyledi Alev? Çok isterim hatta.

Erdem Komutan: Tek isteğim hasta olma bu soğukta, bir de ailene yakalanma.

Erdem Komutan: Yoksa neden istemeyeyim bitanem. (Görüldü.)

Siz: İyi, sonra konuşuruz o zaman?

Erdem Komutan: 5 dakikaya aşağıda ol, bekliyorum.

Siz: Cidden mi?

Siz: Hava soğuk demiştin.

Erdem Komutan: Ben soğuğa alışığım, sen hastalanma diye demiştim.

Erdem Komutan: Hadi sıkı giyin. Bekliyorum.

Siz: :)

Siz: İki dakikaya aşağıdayım!

-🩶-

"Sana bir de sıkı giyin demiştim Alev, incecik giyinmişsin." Erdem söylenerek yanıma oturduğunda keyifle gülümsedim. Evet biraz ince giyinmiştim ancak yapabileceğim bir şey yoktu, havanın bu kadar soğuk olduğunu fark edememiştim. Erdem, getirdiği sırt çantasından bir battaniye çıkardığında kaşlarım şaşkınlıkla havalandı. "Ama tahmin etmiştim."

"Düşünceli bir adam olduğunu söylemiş miydim?" Dediğimde sadece gülümseyip battaniyeyi üstüme serdi. Arkasına yaslandığı sırada battaniyenin bir ucunu da onun omuzlarına yerleştirdim. "Üşüteceksin."

"Ben kalın giyindim, sorun yok." Umursamadığımı belli edecek şekilde kaşlarımı çatıp battaniyeyi ona sardım. Birkaç saniyelik bir sessizlik oluştu. "Ne konuşacağız Alev?"

"Önce sürprizini vereceğim!" Heyecanla hediyemi hatırlamamla çantama çevirdim bakışlarımı. Fermuarını açıp içindeki hediye paketini aldım, Erdem'e uzattım. Erdem'in kaşlarını şaşkınlıkla havalanırken sadece gülümsedim. "Bu birkaç günde Ela abla ile fazla zaman geçirdim, bana bunu öğretti."

"Sen mi ördün?" Diyebildi heyecanla, başımı aynı heyecanla onaylar şekilde salladım. Ela abla ile dizi izlerken bana nasıl bere örebileceğini öğretmişti. Ben de Erdem için koyu yeşil bir bere örmüştüm. Bir çocuk heyecanıyla bakıyordu bereye. "Çok güzel, teşekkür ederim."

"Bu kadar sevineceğini bilseydim daha önceden yapardım." Kızarmış yanağına elimi götürdüm, oldukça üşümüştü ancak bunun farkında değildi. Bakışları gözlerimi buldu, gülümsedi.

"Senin yapman yeterli Alev." Bereye bakmaya devam ederken, bitmemiş sözünü mırıltıyla yanıtladı. "Birisinin bana özel bir şeyler yapmasına alışık değilim."

"Yavaştan alış, Erdem." Elimi ondan ayırdığımda bakışlarını tekrardan bana çevirdi. Bereyi yanına bıraktı.

"Bana Erdem demene alışık da değilim." Gülümsedim, ona her zaman komutan, derdim. Bazen kırgın veya kızgın olduğumda Erdem derdim, yoksa kullanmazdım adını. Erdem arkasına yaslanıp devam etti. "Ancak bugün konuşacak kişi ben değilim, sensin. Mesela neden sigaraya başladın? "

"Dürüst olmamı mı istiyorsun?" Dediğimde ciddileşip başını onaylar şekilde salladı. Onu çok nadir ciddi veya katı görürdüm. Bu da durumun ciddiyetini gösterirdi. "Altay'dan alıştım, o hep yanımda sigara içerdi. Ben de denemek istedim, başladım."

"Altay mı?" Kaşları şaşkınlıkla havalandı, birkaç saniye içinde ise sinirle çattı. Onu ilk defa bu kadar sinirli görüyordum. "Altay için sigaraya mı başladın? O herif seni gram önemsemezken hem de?

"Neyden bahsediyorsun anlamıyorum." Dedim şaşkınlıkla, Erdem sinirle nefesini verip gözlerini gözlerimden ayırmadı birkaç saniye.

"Altay ölmedi, Alev."

Son Mesaj|TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin