Erdem Komutan: Haklısın. (02.03)
Erdem Komutan: Biz görevden döndüğümüzde, bizzat ben seni götüreceğim.
Erdem Komutan: Büyük ihtimalle sabah görürsün mesajları.
Erdem Komutan: İyi geceler. :)
-🩶-
Sabah uyandığımda gördüğüm mesaj, öğlen olmasına rağmen gülümsememe sebep oluyordu. Ne kadar onunla daha fazla konuşmak istesem de buna yetiniyordum. Onun iyi olduğunu bilmek bile bana iyi geliyordu.
Ayrıca benimle birlikte gelip mezara götüreceğine söz vermişti. Altay'ın mezarını bulmak için harcadığım saatler boşaydı. Onun adına sahip bir kişi bile yoktu ki onu bulayım. Bıkkınlıkla nefesimi verdim. Nedensizce kendimi kötü hissediyordum bu konuda. Mezarına gitmemiştim, günler geçmişti.
"Alev, uykusuz musun sen?" Alya'nın sesiyle daldığım düşüncelerden hızlıca uzaklaştım. Nerede olduğumu hatırlamak istercesine etrafa bakındım. Okulda, öğretmenler odasındaydım. Yanımdaki Alya ile çocukların ödevlerini kontrol ediyorduk. "Kaç saattir gözlerin dalıyor."
"Hayır uyudum, keşke uyumamış olsaydım." Belki Erdem ile konuşabilirdim. Aklıma gelen bu düşünceyle suratım daha da asıldı. Alya kaşlarını anlamadığını belli edecek şekilde havalandırdı. "Dün gece mesaj yazmış, gece 2'de."
"Konuşamadığın için mi üzgünsün yoksa?" Alya bir çocuğun test kitabını kontrol ettiğini belirtecek şekilde imzalayıp yana bırakırken bir yandan da alaylı sesiyle benle konuşuyordu. Tavrına karşılık olarak gözlerimi devirdim, yine başlıyordu. "Üzülme, birkaç haftaya gelecekler."
"Çok yavaş geçiyor." Aklımdan gelenleri mırıldanarak söylediğimde Alya gülümsedi. Ödevleri kontrol etmeye devam ettim, bütün sayfalara teker teker tik atıp son kağıdı imzaladım. Kitabı bırakırken umursamazca omuz silkip devam ettim. "Belki de bana öyle geliyordur."
"Elbet öyle gelecek sana, sevdiğini bekliyorsun." Son cümlesini duymamla ciddi misin, der gibi baktım. Bıkkınlıkla nefesimi verip başka bir test kitabı aldım elime. Ödev olan sayfayı açtığımda devam etti. "Ne o mimikler? Yalansa söyle de haberimiz olsun canım?"
"Üstüme çok gidiyorsun Alya." Son kitaba da imzamı atıp diğer kitapların üstüne bıraktım. Sağa döndüm, eteğimi tutarak dikkatlice oturduğum sandalyeden ayaklandım. "Düşünmeye ihtiyacım var."
"Düşün bakalım." Dedi keyifli bir gülümsemeyle, masadaki kitapları alıp kapıya doğru yöneldim. Bunu sınıflara bıraksam daha iyi olacaktı. Alya da ayağa kalkarken son imzasını attı. Gömleğini düzeltip kendi sınıfının kitaplarını aldı. Topuklularıyla zorlukla yanıma gelip omzuyla omzuma sert olmayacak şekilde vurdu. "Ama sonuç, benim dediğimden farksız olmayacak."
"Hadi gidelim, derse geç kalacağız." Öğretmenler odasından ayrılıp koridorda ilerlemeye başladık. Etrafımızda dolanan, oyun oynayan çocuklara gülümsemekle yetindik.
-🩶-
"Evet, beğeniyorum ancak aşık değilim." Diye mırıldandım zorlukla. Görüntülü aramayla Mevsim ile konuşuyordum. Mevsim, eskiden öğretmenlik yaptığım yerdeki bir öğrencimin velisiydi. Birçok ortamda denk gelmemizle arkadaş olmuştuk, kızı şu an ortaokula gidiyordu.
"Üzgünüm bebeğim ama aynı fikirdeyim, her konuşmamızda konu Erdem'e geliyor. " Mevsim bir yandan bulaşıkları yıkarken ben de yarıyıl ödevlerini hazırlıyordum. Çıktı aldığım kağıtları teker teker dosyalara koyarken bir yandan da düşünüyordum. "Benle bu konuları konuşmanı seviyorum ama bu konuda benle değil, kendinle konuşman lazım."
"Öyle mi dersin?" Bıkkınlıkla nefesimi verip başka bir karneyi hazırladım. Doğruya doğru, haklıydı. Bunu kendi içimde düşünmeli, karar vermeliydim. "Peki Mevsim, teşekkürler. Karneleri hazırlıyorum, sonra ararım seni. Kızını benim için çok öp."
"Tamam canım, iyi akşamlar." Öpücük atarak telefonu kapattıktan sonra telefonu kenara bıraktım. Bıkkınlıkla bir nefes verdim, gerçekten de seviyor olabilir miydim?
Yanında mutluydum, hatta güvenebileceğim tek kişi olabilirdi. Ona bir şey olmasından endişeleniyor, içim daralıyordu. Yüzündeki her detayı ezberlemek istiyorcasına bakıyordum ona. Yüzü gözlerimin önüne gelince gözlerimi sertçe yumup açtım. Bu kadar yeterdi.
O gelene kadar, ona karşı olan düşüncelerime bir ad verecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Mesaj|Texting
RomanceAlev Sönmez, 21 yaşındaki bir ilkokul öğretmenidir. Kuzenleriyle eğlenirken gelen can sıkıntısıyla tanımadığı bir adama yazar. Kuzenleri gittikten sonra engellemeyi planladığı adamı, içinden gelen sesten dolayı engelleyemez. Hatta yazmaya devam eder...