0'1

1.4K 108 77
                                    

> Jeon Jungkook

En kötüsü Tanrı'nın sizi sürekli bir cezaya tabî tutmasıdır. Bu ceza sizi yakar geçer. Fakat tek bir cezaya değil de onlarca cezaya sürüklenmiş biriyseniz sizi yakıp geçen şey insanlar olur. Onların acımasızlıklarında boğulursunuz.

"Çıkıyorum şimdi."

"Eve geçtiğinde haber ver. Dikkat et kendine."

"Tamam. Görüşürüz."

"Görüşürüz."

Telefonu kapatıp çantama attım. Barın ışıklarını kapatıp arka kapıdan çıktım. Karanlık aralıktan ilerlerken kolumda hissettiğim elle geri çekilmiştim. Korkudan gözlerim yaşarmaya başlamıştı bile. Bir eli vücudumda gezinirken diğeriyle boynuma bıçak dayamıştı.

"Sakın hareket edeyim deme."

Gözlerimden akan yaşlara engel olamazken dokunduğu her yerde iğrenç hissediyordum.

"Seni ne kadar süredir arzuluyorum biliyir musun? Aylar geçti ama rüyalarımdan çıkmadın. Şimdiyse benimsin."

İğrenç sesi kafamın içinde yankılanırken bir an önce gebermek için Tanrı'ya yakarıyordum. Ağlayışım şiddetlenirken beni yere fırlatıp üstüme geçmişti. Kıyafetlerimi parçalamak istercesine çekiştiriyordu. Onu ittirmem faydasız kalıyordu.

Üzerimize doğru gelen ışıkla benden uzaklaşmıştı. Bundan faydalanıp ilerlemeye çalışıyordum fakat titreyen vücudum bana engel oluyordu. Gözlerimden akan yaşlar durmuyor, aynı anda vücuduma lanet ediyordum. O iğrenç dokunuşlar gözlerimin önüne geliyordu.

"Seni buldum ha?"

"Sen de kimsin? Görmüyor musun işimiz vardı. Siktir olup git."

Yüksek duvarın üstündeki kişi atlayıp adama doğru yürüdü.

"Başından beri seni dinliyordum pezevenk."

Adamın korku dolu bakışları loş ışıkta zar zor seçiliyordu.

"Seni bir daha buralarda görmeyeyim."

Adam korkarak başını salladı ve koşarak uzaklaştı. Diğer adam yanıma gelirken gözlerini üzerimden ayırmamıştı.

"İyi misin?" dedi endişeli sesiyle. Elleri bana uzanırken bir anda sesim yükseldi.

"Dokunma! Lütfen dokunma..."

Titreyen sesimle konuşmuştum.

"Tamam. Sana dokunmayacağım. Ama lütfen yerden kalk."

Duvara tutunarak yerden kalktığımda titreyen bacaklarımla birlikte gösterdiği yolu yürümeye başladım.

"Seni güvenli bir yere götüreceğim ve söz veriyorum dokunmayacağım. Sadece bana güven. Tamam mı?"

"Evime gitmek istiyorum."

"O adam bar sahibinin arkadaşı. Evine gittiğin an seni bulurlar."

Ne yapacaktım şimdi? Hiçbir durumdan kaçamaz hale gelmiştim artık. Bu iğrenç acımasızlık denizinin ortasında küçük bir tahtada tutunup yaşamaya çalışıyormuş gibi hissediyordum.

İleride duran arabasına yaklaştığımızda kapıyı benim içın açtı. Kendisi de şoför koltuğuna geçtiğinde sürmeye başladı.

"Bayım...siz kimsiniz bilmiyorum ama çok teşekkür ederim."

"Kore silahlı kuvvetleri keskin nişancısı Kim Taehyung."

"Nereye gideceğiz?"

"Daha güvenli bir yer bulana kadar seni kendi evimde misafir edeceğim."

love impulses | tkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin