0'6

507 74 25
                                    

> Jeon Jungkook

"Sen ciddi ciddi bu koku işinden anlıyorsun. İlk defa beğenmediğim şeylerden oluşan birşey hoşuma gitti."

"Sonunda ayak kokusundan kurtuldum."

"Bak hala pis diyorsun bana."

"Öylesin. Hem pis hem uykucu."

"Her neyse. Yarın akşam geç geleceğim."

"Neden?"

"Boşver."

"Tamam. Ben ne yapacağım tek başıma?"

"Televizyon izleyebilirsin, yeni telefonundan winx giydirme oynarsın."

"Bak hala devam ediyor."

Elime aldığım terliği ona atarken isabet etmesini beklemiyordum. Buna isabet etmek denmezdi hatta. Direkt tutup bana geri vermişti.

"Bazen kimi dövmeye çalıştığını unutuyorsun."

"Ben mi unutuyorum? Asıl sen kime bulaştığını bilmiyorsun."

"Yoo gayet biliyorum. Terlik atabilen bir tavşana bulaşıyorum."

"Tavşan? Bak küfür ederim sana!"

"Ön dişlerin tartışmaya kapalı."

Elime aldığım terliği tekrar ona atacağım sırada zil çaldı. Birbimize bakıp kafamızı salladığımızda Taehyung benden önce davranıp kapıya ilerledi. Peşinden giderken antrenin üst dolabından aldığı silahı tek elinde tutarken kapı deliğine baktı.

"Odama git. Sakın çıkma." fısıldayarak konuştuğunda yavaş adımlarla odasına gittim. Kapıyı kilitleyip kulağımı dayadım.

Taehyung kapıyı açmış olacak ki içeriden sesler geliyordu.

"Jungkook nerede?"

Siktir! Kocaman bir siktir! Bu adam beni nasıl bulmuştu?

"Sen kimsin dedim değil mi? Ya cevap ver ya da kafanı dağıtayım."

"Arkadaşıyım. Jungkook çık dışarı! Burada olduğunu biliyorum!"

"Bana bak kimden bahsettiğini bilmiyorum. Siktir git buradan."

"Burada diyorum! Bu koku onun karışımı."

"Sana burada kimse yok diyorum! Evimden derhal gitmezsen buna pişman olacaksın!"

"Bir de tehdit mi ediyorsun. Hadsiz! Seni adam kaçırmaktan şikayet etsem ne bok yiyeceksin merak ediyorum."

"Karşında kim var sanıyorsun? Teğmen Kim Taehyung'um ben. Senin tehditlerin bana sökmez. Asıl kim adam kaçırmış ikimizde gayet iyi biliyoruz."

"O piç bir de yalan mı söylemiş. Çıksana Jungkook! Altına yattığın adamlardan nasıl zevk aldığını da anlatsana!"

Korkuyorum. Hem de çok korkuyorum. Tanrı kahretsin ki elimden hiçbir şey gelmiyordu. Bacaklarım titrerken içeriden silah sesi ardından da cam kırılma sesi gelmişti.

Ellerimi ağzıma kapayıp korkumdan sesimin çıkmamasını sağlamaya çalışıyordum.

"Ne cesaretli bir adamsın sen. Ondan bahsederken ne güzel kelimeler kullanıyorsun. Ama yazık olacak. Dilin öyle bir tutulacak ki buraya geldiğine pişman olacaksın."

Karşıdakinden cevap gelmiyordu. Onu öldürmüş müydü? Evin kapısı sertçe kapanırken Taehyung'un öfke dolu bağırışını duymuştum. Eşyalarını yere seriyordu.

Kapının kilidini açıp yanına ilerledim. Koltuğa oturmuş tek eli alnında ve diğer elinde silahla bana baktı. Ona bir şey söylemeden yere döktüğü şeyleri toplamaya başladım. Gözüme kırılan cam sehpa çarpmıştı.

love impulses | tkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin