0'4

587 67 67
                                    

> Jeon Jungkook

Taehyung yanıma geldiğinde winx giydirmece oynarken yakalanmıştım. Karşımda gözlerimle röntgen çekecek kadar açık ağzıyla yarım saat gülmüştü. Neymiş efendim kocaman olmuşum neden böyle oyunlar oynuyor muşum? Sana mı sorucam taze Teğmen.

"Hala trip mi atıyorsun sen?"

"Ne tribi? Babandır trip!"

Güldüğünde yüzüm daha da asıldı. Hâlâ benimle dalga geçiyordu. Gıcık ya! Tripmiş! Baban trip atsın sana!

"Bak yemin ederim gülmekten karnıma ağrı girdi. Karşıma geçip koskoca Yüzbaşının oğlu winx giydirmece oynuyor deseler yemin ederim inanmazdım."

"Ya sussana. Bak küfür ederim ama saygımdan etmiyorum."

Oturduğu koltukta eğilip dudağının sol tarafını ve kaşını kaldırdı.

"Hmm niyeymiş bu saygı? Generale bağıran kişi neden bana saygı duyuyor?"

"Sen hyungumsun. Ayrıca beni o adamın elinden kurtardın. Şimdi de Teğmen oldun."

"Ha bunların hiçbiri olmasa yoldan geçen biri olsam saygın olmayacak."

"Ne alakası var şimdi?"

"Ben anlamam Jeon. Saygısız biriyle işim olmaz."

"Ha resmen kovuyorsun beni!"

Lafı götümden anlayıp onu sinirlendirmek hoşuma gitmeye başlamıştı.

"Kovmadım. Sen öyle anladın."

"Ben doğru anladım taze Teğmen Kim."

Tazeyi bastırarak söylemem hoşuna gitmiş ki gülerek oturuşunu düzeltti.

"Beş dakika sonra herkes tören alanında olacak. Sence Teğmen gülerek geberirse ne düşünürler?"

"Ödül almam gerekir. Sonra da babamın yanında yerimi kazarlar."

Bu sefer yüksek sesli bir kahkaha patlatmıştı. Saşkın bakışlarım onda gezinirken cidden gülerken yerinde sarsılıyordu. Gözünden yaş bile gelmişti. Nihayet durulduğunda göz devirdim.

"Bana bak cüce! Güldürme artık. Yemin ederim törende kahkaha atarsam beni rütbemden edersin."

Cüce? Boyumun kısa olması benim suçumdu sanki.

"Sinirlendirme beni Teğmen!"

"Bak alıştın bu Teğmen işine. Ne yapsak sana servis işi mi versek. Muhteşem bir saygı gösterin var. Takdire şayan."

"Ya yemin ederim bak. Sadece kasların var zekadan eser yok!"

"Öyle mi diyorsun? Acaba nasıl keskin nişancılıktan direkt Teğmenliğe atandım?"

"Sen kesin yağ çekiyorsundur."

Kollarımı göğsümde bağlarak konuştuğumda bakışları ciddileşti.

"Bak şimdi şu kişiye." dedi kendini gösterirken

"Kore mafyalarına kök söktürüyorum ben. Koskoca baron öldürdüm. 0Bu eller ne silahlar tuttu. Bu gözler ne kanları gördü."

"Korkunçsun. Pis nişancı."

"Teğmen o artık."

Odanın kapısı tıklandığında içeri giren kişi Taehyung'u tören için çağırdı. Törende ben de tanıtılacak mışım. Ne gerek vardı ki?

Beraber odasından çıktığımızda Taehyung üstünü kokladı. Yüzünü buruşturarak bana döndü.

"Vanilya kokuyorum ben. Yanında parfüm var mı?"

love impulses | tkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin