love impulses | tk

1'6

> Jeon Jungkook

"Ne zaman başlayacak dedin?"

"Bir saat sonra."

"Taehyung ben yapamam."

"Bebeğim sadece seviyeni ölçmek için."

"Ya kolumu kırarsam? Ya bağırsaklarım bir taraflarımdan çıkarsa? Ya ölürsem?"

"Abartmıyor musun? Ben yanında olacağım zaten. Sana birşey olmasına izin verir miyim?"

"Sen kesinlikle benim ölmemi istiyorsun. Ben burada yazanların hiçbirini yapamam."

Elime aldığım listede resmen işkence için uygulanacak şeyler vardı.

-su içinde nefessiz kalma süresi
-zincir çözme süresi
- askeriye bahçesinde 30 tur koşu
-50 şınav + mekik
-20 kilodan başlayan ağırlık kaldırma egzersizleri

Ve dahası. Ben bunların hepsinde zorlanırdım. Suda kaç dakika nefes alabilir mişim? Ya ben su içinde maximum 12 dakika kalabiliyorum o da zincir çözmek dahilindeyse.

"Kelepçe açabiliyorsan bunları da yaparsın. Ayrıca o yarım yamalak gelişmiş vücudun hepsine müsait duruyor."

Yarım yamalak gelişmiş? Ben bu Teğmenden daha ağır silahlar taşımışımdır şu siktiğimin hayatında. O Christopher beni eğitirken ne silahları kullanmayı oğrenmiştim.

"Silah eğitimi almadın değil mi? Korkuyordun."

"Ya az bir şey elime silah almışlığım var ama denemek amaçlı. Onlarda da hedefi tutturamıyordum."

Yalan! Kesinlikle yalan! Elime aldığım en ağır silahla bile hedefi tutturacak kadar iyi bir eğitim aldım. Bombalarım ulan bu koreyi!!!

"Hmm. Peki şimdi eğitim alan askerlerin yanına gideceğiz. Onları izle ve nasıl yaptıklarına dikkat et. Ayrıca üzerindeki hırkayı çıkarman gerekecek."

Üzerimde daracık bir t-shirt varken mi? Kıskanmayacak mısın Teğmen. Göt lalesi. Onca asker arasında kendimi göstereceğim.

"İyi sen bilirsin."

Beraber odadan çıkarken elindeki dosyayı inceliyordu. Benim hakkımda rapor tutması gerekiyordu. Biraz da olsa başarısız görünmem gerekiyordu.

Askerlerin eğitim aldığı yere yaklaştıkça geriliyordum. Eğer gerilirsem cidden iyi yapabilirdik ve bu da benden şüphelenmelerine sebep olurdu.

"İçinde mermi değil kırmızı boya olacak. Vurduğun yere bakacağız."

"Korkuyorum."

"Neden? Ya da neyden?"

"Ya düzgün atış yapamazsam."

"Burada ilk kez deneyen herkes başta tutturamaz. Alışırsın zamanla. Hem eğitmenin ben olacağım."

"Ondan da korkuyorum. Bana sert davranma sakın."

"Sana kıyabilir miyim ben?"

"Orasını bilemem."

Askerlerin çoğusu atış yapanların etrafında duruyordu. Ben elime silah aldığımda çevremde kimse olmamalıydı. Başımda bir General bir de Teğmen dikilecekti ve ben ne kadar gerilirsem o kadar iyi vuracağımdan emindim.

"Buradakiler fazla iyi."

"Hayır. Hepsi acemi."

"Hedefe atabiliyorlar. Düşünsene yanlışlıkla Teğmen Park'ın poposuna isabet ettiriyor muşum."