0'8

467 70 5
                                    

> Jeon Jungkook

"Taehyung?"

Ne zaman eve gelmişti ki? Islak saçlarıyla karşımda dikilmiş bana bakıyordu. Yattığım koltukta doğrulup esnedim.

"Ne zaman geldin?"

"Bayağı oldu. Uyuyordun diye kaldırmadım."

"Aç mısın? Yemek ısıtayım mı?"

"Yedim ben."

Bir kez daha esneyip geri uzandım. Bu sefer belim biraz açıkta kalıyordu. Gözleri vücudumda gezinirken tekrar konuştu.

"O dövmenin özel bir anlamı var mı?"

"Hayır. Sadece modelini beğendiğim için yaptırdım."

"Emin misin? Altında bir iz var."

"Ha bıçak izi o. Bir keresinde uyuştucu etkisinde biri beni bıçaklamıştı. Kötü goründüğü için kapatmak istedim."

"Başka dövmen olmadığına emin misin? Çünkü her gün yeni birini keşfetmek garip geliyor."

"Ah gerçekten hepsini görmek mi istiyorsun?"

Başıyla onayladığında altımdaki eşofmanı indirdim. Bacaklarım açıkta kalırken arkamı döndüm. Baldırlarımın arkasındaki dövmeyi gösterdim. Sağ ve sol tarafta iki tane kılıç vardı. Sol taraftaki aşağıya bakıyordu ve kırıktı. Sağ taraftaki ise yukarıya bakıyordu ve parlıyordu. Eşofmanı yukarı çekip ona döndüm. Yüzüne baktığımda yutkunmuştu.

"Sen...vücuduna dokunulmasından hoşlanmıyordun..."

"Kolumdakilerin çoğunu kendim yaptım. Belimdekini de kendim yaptım. Son gördüklerini de yaptırmadan önce kendimi bayılttım."

"Nasıl yani? Hiç korkmadın mı birşey yapmalarından?"

"Hayır. Sonuçta baygın olmama rağmen beni bekleyen iki tane koruma vardı."

"Koruma?"

"Hmm evet. Choi baygınken yaptıracağım dövmelerde koruma gönderiyordu."

"Anladım."

Bağladığım saçlarım bozulmuştu. Saçımı açıp tekrar bağlarken beni izlemeyi bırakmamıştı. Yere bıraktığım kirli tabakları alıp mutfağa giderken peşimden gelmişti.

"Merak etme sigara içmeyeceğim. Sadece bulaşık makinasına yerleştireceğim."

"Gelmemeyim mi yani?"

"Ya öyle mi dedim ben? Sen iyi misin? Biraz garip davranıyorsun."

"Nasıl davranıyorum?" dedi bana yaklaşırken. Adımlarını asla durdurmuyor üzerime yürüyordu. Korku dolu gözlerimle ondan uzaklaşırken sırtım pencereye değmişti. Bundan faydalanıp ellerini pencereye dayadı.

"Korkma benden. Ne olursa olsun korkma."

Yüzüme yaklaştı. Nefesini verip geri çekildi. Kalçasını tezgaha yaslayıp bana döndü.

"Benden korkuyor musun?"

Ne cevap verebilirdim şuan? Bu kadar yaklaşmış olman krize girmekte korkutuyorken sana senden korktuğumu söylemezdim.

"Hayır." dedim titreyen sesimle. Bana inanmamıştı. Gülerek yanımdan gitti. Odasına giderken bana seslendi.

"O zaman bu gece yanımda yatarsın!"

Ne diyor bu? Kafası yerinde değil galiba? Bana dokunsa saniyesinde titreyerek ağlayacağımı bildiği halde neden böyle konuşuyordu. Tezgaha bıraktığım tabakları bulaşık makinasına yerleştirdim. Salona çıktığımda kenarda duran kutuyu fark ettim. Bu kutu benim evimdeydi. Buraya nasil gelmişti ki? Nasıl getirmişti?

love impulses | tkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin