> Jeon Jungkook
Taehyung ve ben loş ışıklı sorgu odasında resmen gülüşerek sohbet ediyorduk.
"Dur ciddi ol. Hepsini kameraya kaydedicez."
"Of olamıyorum bak. Komik geliyor."
"Bir kayda alırsam tüm askeriyeye rezil oluruz."
"Sen kendini düşün Tegmen."
"Gerçekten ciddi kalmamız gerekiyor. Kayıt yapacağız."
"Tamam ciddi olacağım ama sen de gülme."
"Ben zaten gülmüyordum."
"Ben şizofrenim zaten. Karşımda 32 diş gülen Teğmen de hayal ürünüm."
"Bak başlatıyorum kaydı."
Kameraya ilerleyip kaydı başlattı.
"Kayıt on sekiz. Buyrun."
Boğazımı temizleyip konuşmaya başladım.
"Doğdum günden bu yana Choi aliesiyle birlikte kalıyorum. Küçükken evden çıkmama asla izin vermezlerdi. Hatta vücudumda bir iz dahi kalmaması konusunda çok ciddilerdi. On yedi yaşıma girdiğim gün barda işe başladım. İlk zamanlar sadece servis yapardım. Daha sonralarda dans etmem gerektiği konusunda ısrar etmeye başladılar. O zamanlarda zorla bir kursa gönderilip eğitim alıyordum fakat eğitmenim bana dokunamadığı gerekçesiyle kurstan attı."
Derin bir nefes aldım. Bu sefer gözlerim dolmamıştı.
"O gün eve gittiğimde öldüresiye dövmüşlerdi. Yüzüme birşey yapamayacaklardı çünkü kazançlarının zarar görmesinden korkuyorlardı. O zamanlarda dans edemediğim için masa masa gezip insanlarla sohbet etmem gerekiyordu. Insanların iğrenç dokunuşlarını her hissettiğimde deli gibi ağlayıp dokunmamaları için yalvarıyordum. Beni onlardan uzaklaştırıp bardaki odamda sakinleştiriyorlardı. Daha sonra girişte bana dokunmamaları gerektiğiyle alakalı uyarılar almaya başladılar. Şarkı söylemeye başladığım zamanlarda bir çok insanın benimle birlikte olmak istediğiyle alakalı birşeyler zırvalıyorlardı. Onlarü sürekli reddettiğim için kazançları azalıyormuş. Bu yüzden bu yaşıma kadar sürekli dövüldüm."
"Peki dövüldüğün günden sonra üzerindeki kıyafetleri ne yapıyordun?"
"Eğer bir gün kendimde onları şikayet edecek cesareti bulabilirsem diye hepsini poşetleyip tarih atıyordum. Yaşadığım her şeyi günlüğüme yazıyordum. O zamanlar ne zaman kurtulacağımı düşünüp duruyordum. Bir keresinde kurtulacağımı düşünerek bileklerimi kesmiştim benim için ölüm onlardan kurtulmak için en iyi çözümdü."
"Sonra ne oldu?"
"Bileklerimi derin kesememişim. Ölmedim. Hastaneye depresyonda olduğum için bunu yaptığımı söylemişler. Tedavi olmayı reddediyormuşum falan. Hastaneden çıktığımızda beni öldürmekten beter edeceklerini söylüyorlardı. Eve girdiğimde kendimi odama kilitledim. Onlar için o eski tahta kapıyı kırmak çocuk oyuncağıydı. Yanıma gelip belindeki kemerle sırtımı kandan görünmeyecek hale getirmişti. Bana ceza olarak daha başka şeyler yapacaklarını söylediler. Korkudan yalvarışlarımı bile umursamadılar. Ondan sonraki zamanlarda sürekli birileri bana dokunmaya çalışıyordu. Bardan en geç ben çıkıyordum. Işıklar kapanır, şişeler boşalır, barda sinek dahi kalmazdı. Ama ben sanki çevrem dopdoluymuş gibi hissederdim. O gece eve giderken sokakta bardaki uyuşturuculardan kullanan biri tarafından saldırıya uğradım. Belimden bıçaklanmıştım. Daha sonra biri gelip beni hastaneye götürmüş. Yara kapandıktan sonra kolumdaki kesikleri ve belimdeki izi kapatmak için kendime dövme yaptım. Kendim yapamayacağım yerde bayıltılıp yaptırdım. Daha sonra uzun bir süre o dövmelerin çirkin göründüğüyle alakalı tonlarca azar işittim. Bu sefer dokunmaya kıyamadıkları yüzüm mosmordu. Yanağımda hala bir kesik izi duruyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
love impulses | tk
FanfictionKorenin en iyi teğmeni Kim Taehyung, ölen Yüzbaşı Jeon'un vasiyetini yerine getirmek için oğlunu ararken karanlık bir sokakta onu bulur.