4. LANETLİ GECE

91 32 25
                                    

TAEHYUNG

"Hey Taehyung! Seni yakalamayacağımı sanıyorsan yanılıyorsun."

Korkuyla koşmaya devam ettim. Onun beni yakalamasına izin veremezdim. Kurtulmak zorundaydım. Kaçmak zorundaydım. Nefes almak zorundaydım. Ben yaşamak zorundaydım.

Çünkü benim uğruna yaşamam gereken şeyler vardı. Kurtarmam gereken şeyler vardı ve bunun için önce benim kurtulmam gerekiyordu.

"Uzak dur benden!" diye bağırdım avazım çıktığı kadar. "Geçmişinden kurtulamazsın!" dedi o pis sesiyle.

Siktiğimin geçmişi benim peşimi hiçbir zaman bırakmayacaktı ve benim bundan kurtulma şansım hiçbir zaman olmayacaktı.

Boğazıma kadar pisliğe batmış durumdaydım ve bundan sonra istesemde temizlenemezdim. Pis doğmuştum ben bir kere.

"O geceyi asla unutamayacaksın!" dedi beni kovalamaya devam ederken. O geceyi unutamayacağımı bende biliyordum. Unutmam mümkün müydü ki?

Önüme bir anda bir deniz çıktı. O gece ki deniz. Nefes alamadığımı hissettim. Sanki deniz gitgide bana yaklaşıyordu.

Deniz üzerime geldikçe su kırmızıya dönüşüyordu. O an anladım ki denizi kan götürüyordu.

Bakışlarım ellerime kaydı. Ellerim kan içindeydi. Gözümden bir damla yaş süzüldüğünü hissettim. O yaş kırmızıydı. Kan ağlıyordum.

Ellerime çevirdim tekrar bakışlarımı. Her saniye daha çok kanıyorlardı. Kana bulanmıştı bedenim. Hâlâ kan ağlıyordum ve bu ebediyen sürecekti.

"Sana unutamayacağını söylemiştim." diye fısıldadı. Kulağımın hemen dibindeydi. Sertçe yutkundum. "Beni unutamayacaksın Kim Taehyung. Bu denizi hiçbir zaman unutamayacaksın."

Gözlerimi sımsıkı kapadım. Unutamayacaktım. Ben hiçbir şeyi unutamayacaktım. Yaptığım hiçbir şeyi unutamayacaktım.

"Ve en çok da beni unutamayacaksın." diye fısıldadı nefretle. Titreyerek ağlamaya devam ettim ama hiçbir işe yaramadı.

Deniz gitgide yaklaşıyordu. "Kaç!" diye bağırdım ona. "Kaç! Bir kez daha boğulma!" dedim çaresizlikle.

"Biliyor musun Taehyung, bir insan bir kere boğulduğu zaman diğer boğuluşların hiçbir anlamı olmuyor."

Deniz artık üzerimizdeydi ve ikimizide bir anda içine çekti. Kanla dolu denizin içinde ikimizde savruluyorduk.

Suyun altında çığlık atıyordum ancak hiçbir faydası yoktu. Korkuyla ellerimi kulaklarıma götürdüm. Onun sesi duymak istemiyordm.

Onun sesi bana pişmanlıklarımı hatırlatıyordu.

"İstediğin kadar kapa kulaklarını, hiçbir zaman benim sesimi susturamayacaksın!"

"İstediğin kadar kapa kulaklarını, hiçbir zaman benim sesimi susturamayacaksın!"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
KILLER SEA | taekook ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin