Evet bazen bazı şeyler aşmak zordu ama aşmak zorundasınız. Çünkü nefes aldığınız sürece hep bir umudunuz olmalı. Eğer nefes alıyorsak, hâlâ yapmamız gereken şeyler, tutunmamız gereken umutlar var demektir.
Umutlarınızı kaybetmeyin. Çünkü hiçbir şeyiniz kalmadığında bile geriye sadece umutlar kalacak.
Belki size hastalıklı biriymişsiniz gibi bakacaklar ama siz ne olursa olsun sadece kendinizi nasıl mutlu hissediyorsanız öyle yaşamaya devam edin.
Emin olun siz mutlu olmak için çabalamadığınız sürece hayat sizi mutlu etmeyecek, sadece kanatacak.
Hiçbir şey yolunda gitmiyorsa, o yolu siz yaratın. Çünkü hayat size hiç şans tanımayacak. Şansınızı kendiniz yaratın.
Kim Taehyung benim kendime yaratacağım en büyük şans olacaktı. Ondan kaçıyorken ona sığınacaktım. Çünkü biliyordum, hayatım o'ydu.
Şimdi ikimizde yine her şeyin başladığı ve biteceği o noktadayız. Esen soğuk rüzgar ikimizinde tenini buz ediyordu.
Ama biz yinede el eleydik. Karşımızda ikimizinde geçmişi vardı. Ve affedilmeyi bekleyen iki çocukluk.
Bir uçurumun kıyısındaydık yine. Ablamın öldüğü, sevgilimin ruhunun öldüğü o uçurum.
Denizin dalgalarının sesi ikimizide son derece rahatsız ediyordu. Ama en çok da yaşanmışlıklar acıtıyordu.
Kapalı gözlerimi yavaş yavaş açtım ve soluma hafifçe döndüm. O hâlâ gözleri kapalı bir halde dalga seslerini dinliyordu.
Hava çoktan kararmıştı. Çöken bulutlar ise bizim hayatımıza çökmüştü. Bir kara deliğin içerisindeydik ve çıkış biletimizi kesebilecek iki kişi vardı.
Birisi Bayan Kim, diğeri abim.
Evet, abim ve Bayan Kim buradaydı. Asıl yüzleşmesi gereken onlardı. Çünkü Bayan Kim abime bir akıl sağlığı borçluydu.
Burada dört kişiydik ve hepimiz birazdan iyi şeyler olmayacağını biliyorduk.
Bayan Kim sözünü tutmuş, adamlarıyla değil kendi başına gelmişti.
Her şey dün geceden sonra olmuştu aslında. Kim Taehyung'un göğüsünde huzurlu bir şekilde uyuyordum.
Onu bu uçuruma getirmeyi de önceden planlamıştım. Ancak abime gerçekleri anlatmak dün gece aklıma geldi.
Çünkü eğer ondan gerçekleri saklarsam, çok büyük bir haksızlık etmiş olacaktım.
Bana ve abime senelerce yalan söylenmişti. Anne ve babamız bile yalan söylemişti.
Ama abim gerçekleri bilmeyi benden daha çok hak ediyordu. Taehyung'un göğüsünden kalkıp abimi aradım ve onuda uçuruma çağırdım.
Şimdi ise bütün ipler abimin elindeydi. Her şeye bir son vermek ya da bu savaşı devam ettirmek onun elindeydi.
Taehyung'un elini sımsıkı tutuyordum. Birkaç hafta önce tam burada onu kalbine yakın bir yerden vurmuştum.
Şimdi ise vurulma sırası başkalarındaydı. Bu gece buradan birisi ölü bir beden halinde çıkacaktı. Ve kim olacağını abim belirleyecekti.
Abim doğrudan Bayan Kim'in gözlerine bakıyordu. Bakışlarında öfke, kin, nefret ve çok daha fazlasını görebiliyordum.
Bayan Kim elleri kolları bağlı bir şekilde yere çökmüştü. Ancak hâlâ dik duruşundan taviz vermiyordu. Bize zayıf yönünü göstermiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KILLER SEA | taekook ✔️
Teen Fiction"Katilsin! Ellerin kanlı senin!" "Çocuktum." "Çocuklar cinayet işlemezler." "Denizler en büyük katillerdir Jungkook, bunu hiç unutma." "Denizin ta kendisi sensin Taehyung."