22. BALIKLARA KAVUŞMAK

44 10 10
                                    

TAEHYUNG

28.01.2014

Gözlerim ağlamaktan kızarmıştı. Üzerimdeki kıyafetler fazlasıyla kirliydi ama bu beni rahatsız etmiyordu.

Birazdan denize girecek ve kıyafetlerimi temizleyecektim. Ancak ellerim ebediyen kirlenecekti.

Doğduğum ev, beni her zaman istemediğim şeyleri yapmaya zorlamıştı. Ve bugün de hayatımın çizgisini tamamen değiştirecek bir şeye zorlanmıştım.

Ancak bu şeyi yaparsam, annem beni sevecekti. Eğer kim olduğunu ve neden öldürdüğümü dahi bilmediğim bu kız çocuğunu boğarsam annem beni sevecekti.

Annemin sevgisine o kadar muhtaçtım ki her şeyi yapmaya hazırdım, katil olmaya bile.

Oysa bir anne zaten evladını karşılıksız sevmeliydi. Çünkü ben onun bir parçasıydım. Ben onun oğluydum.

Bir anne kendi oğlunu ellerini kana bulaması şartıyla sevmemeliydi. Bu bir sevgi değil, bir hastalıktı.

Ancak ben annemin hastalıklı sevgisine bile razıydım. Yeterki beni sevsindi. İnsan bazen sadece sevgiye muhtaç oluyordu. Hele ki bir çocuğun en çok ihtayaç duyduğu şeydi sevgi.

Annem bana her nefret kustuğunda sanki karnıma tekmeler atılıyormuş gibi hissediyordum.

Bunca zaman maruz kalmadığım bir işkence kalmadı. Diri diri yandım, boğuldum, soğuk suyla dolu kovalar döküldü, dayak yedim, rahatsız edici keman sesi eşliğinde işkencelere maruz kaldım. Ama canımı yakan bunlar olmadı hiçbir zaman. Benim asıl canımı yakan annemin nefretiydi.

Derslerimde yaşıtlarıma göre çok daha iyiydim. Çalışmasam bile sınavlardan yüksek notlar alabiliyordum. Ve bu zeka ileride bana tıp kazandırtacaktı.

Ancak ben hiçbir zaman tıp okumak gibi hayaller kurmadım. Ben tek bir hayalim vardı, kemanist olmak.

Keman çalmak bana huzur veren tek şeydi. Çünkü annemi keman çalıyorken görmüştüm. Keman çaldığı zamanlar daha sakin ve daha az korkutucu görünüyordu.

Bu yüzden kemana bir ilgim oluşmuştu. Annemden gizlice onun kemanını alıyor, günde birkaç saat çalıyordum.

Muhtemelen on bir yaşındaki bir çocuğun kendi kendine keman çalmayı öğrenmesi imkansıza yakındı ama ben öğrenmiştim.

Annemden gizli bir şekilde aylarca keman çaldım ve bu beni mutlu eden tek şey oldu.

Ancak annem her zaman akademik bir başarıya sahip olmamı istedi. Ona göre sanat bir saçmalıktan ibaretti.

Annemin düşüncesinden dolayı hiçbir zaman onunla kemanist olma hayalimi paylaşmadım. Çünkü olumlu bir dönüt almayacağımı biliyordum.

Nereye kadar böyle devam edeceğini bilmesem de gizlice keman çalmaya devam ettim.

Ancak her güzel bur şeyin sonu olduğu gibi bununda oldu. Elbette anneme yakalandım.

Ve yakalanmamın sonucu düşündüğümden daha da ağır oldu.

Bazı güzellikler felaketler doğururdu.

Herkes annelerin kutsal ve güzel olduğunu söyler. Ancak benim annem hayatıma felaketler doğurdu.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
KILLER SEA | taekook ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin