Aşk Melezim

16.Bölüm: Bebeğim

Haru ile kütüphaneye indik, kitaplıklar arasında gezindik. Uzakta bir puffa oturmuş, elinde cehennem ile ilgili bir kitap okuyan Lucy vardı. Başını yavaşça kitaptan kaldırıp bize baktı."Haru sen bence Amaris yengeyi kitaplardan uzak tutmalısın." Lucy yapma kaşınıyorsun.

"Neden?" Haru bana kısa bir bakış attı.

"Lucy kaşınıyorsun" bana aldırış etmeden Haruyla konuşmaya devam etti.

"Sabah kitapla çeneme vurduğundan dolayı"

"Kitapla çenene mi?" Haru bana döndü ve devam etti."Lucy ortada bir sebep olduğuna eminim yoksa Amaris boş yere kitapla sana vurmaz üstelik çenene" Kesinlikle bir sebep vardı yoksa neden senin çenene vurduğum gibi onun da çenesine vurayım ki?

Lucy geveledi."Ortada sebep... Sabah babama sesini yükseltti. Burada onu buldum , onunla bu konuyu konuşmak istediğimde ise kitapla bana vurdu... Bu melekler gerçekten çok şeytanlar" Sensin şeytan be pislik

"Asıl şeytan olan sensin Lucy olayı doğru düzgün anlat"

Haru hayal kırıklığına uğradı."Amaris neden daha önce söylemedin?"

"Zaten bir ayaklanmayı bastırmak için gitmiştin. Senin moralini bozmak istemedim."

"Moral mi?... Olayı lütfen bana anlatın."

"Kahvaltıda küçük bir tartışma oldu ama bir önemi yok... Abartılacak bir şey değil."

Lucy araya girdi."Neden abartılacak bir şey olmasın? Kocandan sır mı saklıyorsun?"

"Lucy sus artık! Yoksa dilini koparıp eline mi vermem lazım?"

"Amaris neden bana anlatmıyorsun? Moralimin bir önemi yok burada bir şey olmuş ve bunu bilmeye hakkım var." Haru lütfen anla beni bunu sana nasıl söyleyebilirim?

"Kahvaltıda... Amcan... Evliliğimiz hakkında... Bende ona bu konuyu kapatmasını evliliğimizin iyi olduğunu söyledim... Kütüphanede... Lucy bana hesap sormaya geldi. Bana çok yakındı üstelik tehdit etmesi beni sinirlendirdi." Ama söyledim,derin bir nefes verdim."Gerçekten önemli bir şey değil sen böyle şeylerle meşgul olma"

"İyi ... Kitaplarımızı alalım" ikimizde almak istediğimiz kitapları aldık ve ardından odaya çıktık. Haru yatağa oturdu, beni yanına çağırdı, Yanına oturduğumda kolları ile beni sardı."Amaris keşke bana söyleseydin. Sen ben burada yokken beni ve evliliğimizi mi savundun?"

"Yani sanırım biraz öyle oldu."

"Ben seni yiyeyim mi?"... Büyümüş de kocasını savunurmuş"

"Ben zaten yeteri kadar büyüğüm."

"O yüzden mi annene evlenmek için küçük olduğunu söylüyordun?"

O farklıydı."Şeyy... Yinede gayet büyüğüm."

"Büyük değil bebeksin. Konuşma yanlışı yapmayalım."

Bebek değilim."Bebek mi ne bebeği?"

Haru sıcacık gülümsedi."Benim bebeğim"

"Haru..." Devamını söylemedim.

"Efendim güzel bebeğim" sonunda ağzımı açtım.

"Haru ben gayet büyüğüm beni sinirlendirme"

Haru elimdeki kitabı aldı ve sırıttı."Silahını elinden aldım, şimdi ne yapacaksın?"

Haruyu gıdıklayarak"Silahımı geri ver asker yoksa seni ısırırım."dedim.

"Bebeklerin dişleri mi vardı?... Varsa bile canımı acıtamazsın." Haru geri çekiliyor, ben kitabımı almak için uzanıyordum.Haru tamamen yatakta uzanmıştı, ellerinde kitabım vardı ve kitaba ulaşmayayım diye elinden geleni yapıyordu. Kitabımı almak için elimi uzattığımda onunla aramda çok az mesafe olduğunu fark ettim. Bir anda çok utandım, hemen kalkmaya çalıştım ama Haru beni belimden tuttu."Ne kadar da utangaçsın hemen yüzün kızardı. Seninle işimiz zor"

"Haru... Ne-ne yapıyorsun?"

"İyi sen ne yapıyorsun?"

"Haru bırakırmısın beni şimdi olmaz."

"Akşam olur mu? Tamam akşama kadar beklerim" elimden kurtulmaya çalıştım.

"Haru olmaz" belimdeki elleri sıkılaştı ve beni kendine daha çok yaklaştıdı.

"Akşam olmaz , şimdi olmaz. Ne zaman olur?"

"Hiç bir zaman"

"Kalbimi kırıyorsun."

"Senin kalbin cam mı?"

"Hayır kalbime bir bakmayı deneyebilirsin işte o zaman kalbimin senin olduğunu anlarsın."

"Yaa çok tatlı" ben ne diyorum ya? İyice kafayı yedim.

"Biliyorum çünkü tatlı ile yatanın şerbeti kalkar."

"Haru artık beni bıraksan mı?"

"Olmaz.Bir kere tutmuşum hayatta bırakmam"

"Haru bırak artık "

"Yeter be güzelim amma konuştun. Biraz anın tadını çıkar yada bırak ben senin tadını çıkarayım." Yanağıma sevgi dolu bir öpücük bıraktı.

"Haru tamam yeter artık " Haru beni sıkıca tutarak yatakta döndü bu sayede roller değişmiş oldu.

"Ne mızmızsın. Anlaşıldı üstte kalmak benim işim".

"Haru..."parmağını ağzıma dayadı ve susmamı söyledi.

"Bir daha Haru dersen seni... Seni... Öperim"

"Ne? Hayır"

"Evet çok ciddiyim. Bir daha mızmızlanma"

"3.Tekil şahıs lütfen üzerimden kalk"

Haru tekrar yanağıma bir öpücük kondurdu."Ama Haru demedim ki"

"İşte şimdi dedin. Mızmızlanmak da yasak"

"Senin derdin ne?... Bırak artık beni "

Tekrar yanağımdan öperek "Sensin " dedi.

"Çok döneksin. İlk başta beni istemiyordun."

"Bunu diyene bakın"

"Artık kalksak mı?" Tekrar yanağımı öptü.
"Yeter yaaa çok öptün"

"Sen de öp biz bir şey diyor muyuz?"

"Öpersem kalkıcak mısın?"

"Evet" Yanağına öpmek için uzandım. Dudaklarım yanağına dokununca onun sıcaklığı içimi ısıttı. Tekrar Harudan uzaklaştım."Küçük bebeğimden ilk öpücüğümü aldım" diyerek beni tekrar öptü.

"Hani kalkacaktın" sinsice sırıttı.

"Ben sana şimdi kalkacağım demedim. Elbet kalkacağım ama şimdi değil "

"Senin işin gücün var. Evraklar daha bitmedi."

Yanağımı tekrar öptü."S*ktir evrakları şu an sadece seninleyim "

"Bakın kral bey beni hemen bırakın yoksa çok büyük bir ayaklanma başlatırım."

"Krala itaat etmen gerekiyor bebeğim"

"Bir kral bana bebeğim dememeli"

"Yavrum mu demeli?"

"Hayır elbette"

"Kral kendi eşine bebeğim de yavrum da diyebilir."

"Kral artık benim üzerimden de kalkabilir." Kapı çaldı."Hadi kalk üstümden bizi böyle görmesinler."

Haru üzerimden kalktı, bende hemen doğruldum."Gir" hizmetli akşam yemeğini haber vermek için gelmişti.