15.Bölüm: Çiğ Köfte

15 5 2
                                    

Kitapları masaya bıraktım, pencereye yaklaştım. Dışarısı çok kırmızıydı."Sonuçta burası cehennem ne bekliyordum ki?" Kapı çaldı. "Gir" içeriye Laura girdi.

"Haru abiyi özlüyorsun değil mi?"

Başımı sallayarak ona döndüm."Evet özlüyorum"

"Sofrada biraz ..."

Sinirle lafını böldüm."Biliyorum... Sadece babanın Haruya karşı öyle konuşması canımı sıktı."

"Sende anla babam seni bu evde görünce üzülüyor ve sinirleniyor."

"Neden ben ne yaptım ki... Sırf Haru ile evlendim diye mi?"

"Hayır... Sen melek olduğun için... Babam gençliğinde siyasi sabeplerden dolayı Chesto amcam ve Asher amcam ile cennete gitmişler. Babam orada... Bir... Meleğe aşık olmuş... Uzunca bir süre unutmaya çalışmış ama unutamamış. Seni görünce aklına o geliyor bu yüzden acı çekiyor ve meleklerden nefret ediyor."

"Acı çekmesini istemem ama... Haru ile arama karışmasa çok iyi olur."

"Amaris babamı uyaracağım"

"Laura sen çok tatlısın... Çok nazik ve anlayışlısın"

Laura biraz gerildi."Şeyy... Aslında o kadar nazik değilim sadece aileme karşı" Aileye karşı mı? Ben aildden biri miyim?

"Sen beni aileden biri olarak mı görüyorsun?" Bir adım geri attı.

"Evet... Ben artık gideyim." Kapıya dönerek odadan çıktı.

Ben de kitaplarla baş başa kaldım. Bir süre sonra kitapları bırakarak mutfağa gittim. Bu gün öğle yemeğini ben hazırlamak istiyorum ama insan yemekleri hazırlayacağım. Hizmetlileri mutfaktan çıkardım ve Türk mutfağından çiğ köfte yapmaya başladım. Bir şef gibi çiğ köfteyi yoğurdum, yoğurdum. En sonunda bitmişti.

Mutfağa Lucy girdi."Yemek neden hâlâ hazır değil Haru geldi bile... O yengeciğim yemeği sen mi yapıyorsun? Haru da seni yukarıda bulmak umuduyla odaya çıktı. Ben çağırayım." Lucy gitti , bende sofrayı kurdum.

Yemek salonuna önce Haru girdi. Yanıma gelerek bana sarıldı."Seni çok özledim" Ne diyeceğimi bilememedim ve ben de ayaklanmayı sordum.

"Ayaklanma ne durumda?"

"Şeytanlar çok kızgın şimdilik ayaklanmayı bastırdık ama her an bir şeyler yapabilirler."

"Öyle deme umarım anlarlar... Neyse sen yorulmussundur. Masaya geç." Masayı inceleyerek sordu.

"Yine insan yemeği mi?... İlk yapyığının adı pizzaydı bunun adı ne?"

İnsan yemeği olduğunu nasıl anlamıştı?"Çiğ köfte" Alcott , Laura ve Lucy yemek salonuna girdiler ve oturdular.

"Amaris bu nasıl bir şey yoksa meleklerin yaptığı bir yemek mi?" Laura'ya olumsuz anlamda başımı salladım.

"İnsanların yaptığı"

Lucy sanki yanlış bir şey söylemişim gibi yüzüme baktı."İnsanlar mı?"

Alcott sırıttı."O ezik insanların yaptığı yemeklerde anca bu kadar olur şuna bak doğru dürüst şekli bile yok"

"Amcacığım karar vermeden önce yesek mi?" Diyerek ilk lokmayı Haru aldı. Nefesimi tutmuş bir şekilde yorumunu bekliyordum."Bu çok güzel olmuş" ardından Laura da bir tane alıp denedi.

"Baba Lucy bunu denemelisiniz çok güzel"

Laura'nın bu sözü ardından Lucy ve Alcott da birer çiğ köfte aldılar. Anlaşılan beğenmişlerdi çünkü ilk lokmanın ardından ikinci, üçüncü ve dördüncüyü de aldılar ama gururlarından dolayı yorum yapmadılar.

Bende masaya oturdum. Haru eline bir çiğ köfte daha almıştı. Haru'nun elinden çiğ köfteyi aldım ve üzerine nar ekşisi dökerek
Haruya verdim.

"Çiğ köfte üzerine nar ekşisi dökülerek ve Marul veya kıvırcık ile sarılarak yenir." Herkes bu tavsiyeme uydu ve yemek bittikten sonra Haru ile odaya çıktık.

"Çiğ köfte çok güzeldi."

"Beğenmene sevindim."

Bir süre sadece yüzüme baktı."... Beni özledin mi?... Ben seni çok özledim." Yapma bu sorunun cevabını bilmiyorum.Hem özledim hem de özlememeliyim.

"Galiba.... Sanırım özlemiş olabilirim." Haru için bu kadarı yeterliydi bana kocaman sarıldı.

"Yani sana karşı hâlâ bir şansım var."

"Olabilir..." Haru bana daha da sıkı sarıldı.

"Bu cehennemde seninle bir ömür boyu beraber yanalım... Yada doğru yanmak için cehennemde olmaya gerek yok senin için atan sıcacık kalbim de yanmak için yeterli." kapı çalındı."Bu evde de rahat rahat konuşamıyoruz hemen kapı çalıyor. En sonunda karım ile cehennemin ta dibine kadar gideriz rahat rahat konuşmak için" diye söylenerek kapıyı açtı.

Laura gelmişti."Haru abi Lucy abim bara gidecekmiş sen de onunla gitmek ister misin?"

"Lucy mi bunu sormanı istedi?" Laura onayladı.
"Tamam ben gelmeyeceğim" Laura çıktı.

"Senin evraklara ne oldu?"

"Bilmem ne oldu ki"

"Haru sen iyice işleri saldın."

"İyi ya çalışacağız... Yorgunum"

"Yatağa uzan o zaman "

"Sende benimle uzan"

"Neden"

"Ben öyle istiyorum." Haru'nun bu sözünden sonra bir şey demedim. "Amaris sadece uzanacaksın bu kadar."

"Tamam kral bey sinirlenmesin."

"Sinirli halimi görmek istemezsin."beni belimden tuttu.

Neyse ki kitaplık yanımızdaydı. Kitaplıktan bir kitap aldım."Haru abartmıyor musun?"

"Eyvah! Eline kitap aldın" ellerini çekti ve devam etti."Çok özür dilerim Amaris hanım" kitabı rafa geri koydum."Hani yatağa benimle uzanacaktın" diyerek Haru yatağa uzandı , bende ardından uzandım.

Haru bana sarılarak "Sen benim çiğ köftemsin" Şimdi de çiğköfte olduk iyi mi? "Çiğ köfte mi?"
"Evet çiğ köfte kadar güzelsin... Hatta çiğ köfte kim be sen ondan daha güzelsin." Haru da nar ekşisi mi olsun? Hayır Haru ekşi değil ki

"Sende benim marulumsun"

Haru gülümsedi."Beraber çok iyi gidiyoruz" kaşlarımı çattım.

"Nereye" anında cevap verdi.

"Kütüphaneye"

"Kütüphane mi?" Başını salladı.

"Evet kütüphaneye biraz kültürlenelim."
Yataktan kalktı, bende ardından kalktım.

"Hadi o zaman gidelim."

Aşk MelezimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin