23.Bölüm: Şömine Ateşi

3 4 0
                                    

Haru ile akşam yemeğimizi yedikten sonra otele döndük.

"Evet meleğim sana hangi kitabı okumamı istersin? Burada bir sürü seçenek var. Romantizm mi? Aksiyon mu? Bilim kurgu mu? Fantastik mi?"

"Haru biz zaten fantastik kitap karakterleri gibiyiz. Bir melek ve cehennemin kralı olan bir melez. Tercih yapmam gerekirse Romantizmi seçerim tatlış aşk hikayelerine bayılıyorum."

"Tamam o zaman meleğim hem bu gün Sevgililer Günü temamıza uygun." Haru kitabı alarak şöminenin yanındaki kanepeye oturdu ve davetkar bir şekilde beni yanına çağırdı. Yanına oturdum ve başımı omuzuna yasladım.

    <Kitap okumaya başladıktan 1 saat sonra>

"Onun bu bakışı beni adeta eritmişti. Nasıl olurda bu kadar mükemmel olabiliyor? Gözlerinde hem aşk hemde arzu vardı. Ben onun bakışının etkisinden kurtulamadan beni belimden yakaladı ve..." Haru aniden okumayı bıraktı. Kafamı kaldırıp kitaba bakmak istediğimde kitabı benden uzaklaştırdı.

"Haru neden okumayı bıraktın?"

"Amaris bu günlük bu kadar kitap okusak."

"Neden orada ne yazıyordu?" Diyerek kitabı Haru'nun elinden çektim ve Haru'nun kaldığı yerden sesli bir şekilde okudum. "Ben onun bakışının etkisinden kurtulamadan beni belimden yakaladı ve... dudaklarımdan öptü"
Haru ben demiştim bırakalım dercesine bana bakıyordu.

"Gördün mü meleğim bu günlük bu kadar yetmez mi?"

"Hayır yetmez bu günün bitmesini istemiyorum." Haru'nun yüzüne sinsi bir ifade yerleşti.

"Demek öyle bitmesini istemiyorsun sana tüm gecemi ayırabilirim, hatta geriye kalan tüm gecelerimi" beni belimden yakalayarak kendi üzerini oturttu.

"Haru ne yapıyorsun? " Kalkmaya çalıştım ama beni daha sıkı tuttu. "Haru bırak beni koltuk var."

"Koltuk benim için var, ben senin için varım."

"Haru..." Eli ile ağzımı kapatarak beni susturdu.

"Şşşş... Sakın ol meleğim ben senin kocanım. Ben kafayı seninle bozmuşum seni rüyamda görüyorum.Sana yeteri kadar dokunamıyorum. Seni çok seviyorum meleğim seni delirecek kadar çok seviyorum. Lütfen anla beni." Elini ağzımdan çekti ama hemen elini belime yerleştirdi.

"Haru bende seni çok seviyorum." Dedim ve onun yüzüne daha çok yaklaşarak dudaklarımı hafifçe onun dudaklarına değdirdim. Bu bir öpücük olamayacak kadar küçüktü ama duygularımı yansıtacak kadar büyüktü. Utancımdan anında geri çekildim ve Haru'nun üzerinden kalkmaya çalıştım, beni daha sıkı tuttu ve kaçmama izin vermedi.

"Sen beni az önce..." Kızarmış yüzüme baktı ve gülümsedi. "Sen beni öptün mü?" Utancımdan yüzüne bakamıyordum. "Çok acemiydin, bu işi bana bırak meleğim." Çenemden tuttu ve beni kendine yaklaştırdı. Ardından keskin bir hareketle dudaklarımı yakaldı. Dudaklarımı ısırdı ama aksine bu hareketi canımı yakmadı. Şömine ateşinin sıcaklığı ve Haru mükemmel uyum. Haru'nun vücudu zaten sıcacık şömine ateşi de eklenince güneşe çıplak elle dokunmuş gibiydim.

Haru sonunda beni bıraktığında yüzüm o kadar  kızarmıştı ki domates gibi göründüğünden eminim. Hemen Haru'nun üzerinden kalktım ve yatağa uzanarak tüm vücudumu örttüm.

Aşk MelezimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin