yes, and? binchan ✓

1.2

Ortaokulda, çocuklara oynanacak tiyatro gösterisi için provalar yapılırken herkes bahar dönemi yeni başladığı için rahattı. Bir çiftlikte geçen olayı canlandırıyorlar, en az etkileşimde de kurt ve domuz bulunuyordu.

Chan bunu fark eder etmez kendisi ile Changbin'i o iki role vermiş, bu sayede de oyun boyunca onunla sadece bir kere karşılaşır olmuştu. Yine konferans salonunda provasını yaparlarken derin bir nefes verdi Changbin.

"Kurt arkadaş, kurt arkadaş," diye seslendi ve kısık bir küfürle devam etti. "Bana yardım eder misin, çamurdan çıkmam lazım."

Kağıdı arka cebine atmış beklerken onun etrafında dolanan Chan "Neden yardım edeyim sana?" diye konuştu. "Niye battın bu çamura?"

Changbin gerçekten bu oyunu oynamak istemiyordu. Yine de repliğini söyleyerek "Çamurda yuvarlanmayı seviyorum da," demişti. "Bataklık olduğunu fark etmedim, sıkışıp kaldım. Kurtulmama yardım eder misin?"

Ayakta durmaktan yorulduğu için hafifçe çökmüştü, etrafında dolanan Chan da karşısında durdu. Changbin elini uzattı. "Kurt arkadaş, kurt arkadaş beni buradan çıkarır mısın?"

İkisi birbirlerine bakarken bunu Chan bozdu ve senaryoda olmadığı halde cevap vermeden Changbin'in etrafında dolanmaya başladı. O uyuzluk yaptığı için sırıtırken Changbin yüzüne yapmacık bir gülümseme yerleştirdi.

"Kurt arkadaş, kurt arkadaş," dedi dişlerini sıkarken. "Beni buradan çıkarır mısın amına koyayım."

Tiyatro kulübündekiler aniden gelen replikle kahkahayı patlattıklarında Chan elini uzatmamış, Changbin ayağa kalkmıştı. Kalkmasıyla karşı karşıya gelirlerken ikisi de sinirle birbirine bakıyordu.

"Asıl oyuna kadar tutmam o elini." dedi Chan kaşları ile işaret ederek, bu zamana kadar yaptıkları tüm provalarda da tutmamıştı zaten. Changbin onun eline vurdu. "Elimi tutarsan o elini kırarım."

Omuz atıp kulise geçti, normalde omuz atsa belki yere düşerdi karşısındaki ama Chan bir adım geriye gitmekten başka hiçbir şey yapmamış, onun arkasından kulis kapısına bakmıştı.

Oyuna böylelikle ara vermişler, o dışarı sigara içmeye çıkarken ondan habersiz Changbin de yakmaya çalıştığı sigara ile onun olduğu alana gelmişti. Chan'ı görmesi ile "Ya amına koyayım," deyip arkasını döndü.

Çevresine bakmış, oturacak yerlerin dolu olmasıyla küfür etmişti. Sonra bundan vazgeçip bahçedeki kütüğün üstüne oturdu, bir yandan sigara içerken bir yandan da arkadaşlarının mesajlarını okuyor, Chan'dan tarafa bakmıyordu.

Tüm okulun ağzına laf olmuşlardı, herkes onların kavga ettiğini ve en sonunda da bir öpüşme fotoğrafı ile patladıklarını biliyordu. Bu yüzden dönüp dönüp ikisine bakan çoktu şu an, Chan duvara yaslanmış sigarasını içerken Changbin karşısındaydı.

Onunla aynı ortamda olmak istemediği için yarım sigarasını söndürüp küfürle içeri girdi Chan, Changbin de arkasından küçük bir gülüş bırakmış ama bu gülüşü hangi duygu ile yapmış, kendisi de pek emin olamamıştı.

Chan ile konuşurken telefonu kapattı Jisung ve boş konferans salonunda başını geriye atıp derin bir nefes verdi. Gözlüğünü çıkarıp elini saçlarından geçirdiği sırada kapının açıldığını duymuştu.

Muhtemelen bir sonraki dersin öğrencisi gelmişti, başını eğerek kimin geldiğine bakarken Seungmin'i fark etti. Seungmin de onu görmüş, birkaç sıra önüne oturmuştu.

Umursamadan başını geriye attı Jisung, Hyunjin'in ona umut vermesinden dolayı ettikleri kavgada bardan çıkmış, taksinin içinde ağlarken de zil zurna sarhoş Seungmin onun taksisine binmişti.