yes, and? final

5.5K 631 515
                                        

yes, and?
binchan

"kimse sana hiçbir şey söyleyemez, benden başka."

"Changbin seni mahveder."

Minho konuştuğunda Hyunjin kafa sallamış, Jisung salmış bir şekilde kahvesini yudumlamıştı. Üst üste attığı bacağını sallarken başını da geriye atıp derin bir nefes vermiş, Minho onun alnına para yapıştırmıştı.

"Ya!"

Hiç kendilerinden tarafa bakmayan Chan'in ise odağı karşı masaydı. Changbin bitirmek üzere olduğu stajın dosyasını düzenliyordu stajdaki arkadaşı ile beraber. Sorun, başından beri bu çocuğa Chan'ın ısınamamasıydı.

Masanın üzerindeki yumruk olmuş eli üçlünün dikkatini çekerken Minho o ele bakarak kendi kendine taş kağıt makas oynamış, Hyunjin ona gülüp durmuş hatta bir ara kendisi de katılmıştı.

Başını geriye atmış Jisung sadece oflayıp dururken sonunda kafeden içeri giren sevgilisini gördüğü gibi kaybettiği neşesini bularak gülümsemişti. Seungmin etrafa bakıp onları aramış çok geçmeden de bulmuştu. Jisung gibi kızıl yaptığı saçları herkesin dikkatini çekerken ilerlemeye başladı.

En sonunda masaya yaklaşıp eğilerek başını geriye atmış, gülümseyerek onu bekleyen sevgilisinin dudaklarına küçük bir öpücük bırakmış, "Naber?" diye sormuştu kısık sesle.

Çantasını kenara bırakıp masadaki çocuklara da selam vermiş, Chan için 'bu ne iş' dercesine göz kırpmıştı. Minho elini sallayıp deli işareti yaptığında gülerek sandalyesine yerleşti Seungmin.

"Sıkıcı." dedi Jisung onun omuzuna yatıp. Kolunu da tutup omuzuna attığında "Geç geldin," demişti. Seungmin kafa salladı. "Konumu takip ederken yanlışlıkla arka sokağa girmişim, dolandım biraz."

Haftasonu olduğu için okul dışında bir kafede buluşmuşlardı, diğerleri de işlerini halledince gelecekti. Chan çenesine yasladı elini. "Yok, ben lavaboya gidip elime yüzüme su vuracağım bir."

Yerinden kalkıp bahçe kısmından içeri geçmiş, lavaboya girmişti. Eline yüzüne su vurup peçete ile kuruladığı sırada kapı açılmış, Changbin'in arkadaşı Jun girmişti.

"Selam Chan," dedi, birkaç kere ayak üstü zorunlulukla muhabbet döndürdükleri için iki taraf da birbirinin adını biliyordu. Chan ters bir şekilde ona bakarken Jun suyu açtı.

"Bu kadar kıskanmasan mı ya?"

"Sen?" dedi Chan ona dönerek. Göz kırptı. "Hayırdır?"

Yavaşça ona doğru ilerlediğinde Jun da suyu kapatıp bedenini tamamen çevirmiş, Chan kaşlarını kaldırmıştı. "Benimle böyle konuşabileceğini düşündüren ne sana?"

"Ben," dedi Jun keyifle, ellerini ceplerine koydu. "Keyfim ve kahyası." Gülümsedi. "Sevgilini yemedim ha ama... Tam ideal tipim, biliyor musun?"

Sakin kalmak adına derin bir nefes verdi Chan, paranoyak gibi kıskanan biri değildi ama bu çocukta içine sinmeyen bir şeyler olmuştu hep ve şimdi de bu hali tavrı çok rahat kanıtlıyordu.

"Ha, senin amacın dosya falan değil." dedi onu bir adımla duvarla arasına sıkıştırırken. "Senin amacın benim, bilerek benim de gelmemi istedin değil mi? Changbin'i gözlerimin önünde tavlayacağını falan mı düşünüyorsun? Yapsana."

"Emin olmadığından değil mi bu kıskançlığın zaten?"

"Sen var ya... Beni bayağı bir yanlış anlamışsın. Cesaretin varsa yap."

yes, and? binchan ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin