Kelebek

6 4 0
                                    


🌬

ÇOK ÇOK ÇOK UZAK GELECEKTE
HOVAN

Derince nefes aldım. Bunu yapmak zorundaydım. Geçmişe girmek için tek bir şansım vardı. Tüm haklarımı asırlar önce kullanmıştım. Eğer bugün o balo partisinin olduğu güne gidemezsem buraya geldiğimde kendimi lanetleyerek kendimi öldürecektim.

Gözlerimi açtığımda geçmişteydim. Hızla koşturarak balo salonuna doğru adımladım. Rena oradaydı, Kats ile beni bitene planlarını konuşuyorlardı. Gülümsedim. Ardından geçmişteki Hovan'ı gözetlemeye başladım. Rena'nın yaptığı gibi. Bahçeye nefes almak için gittiğinde geçmişteki Hovan'ın yanına gittim.

Omzunu tutarak bana bakmasını sağladım. Neler olduğunu az çok anladı. "Bir dans kadarcık. İşleri yoluna koyamazsam Rena ile daha çok vakit geçirmeye çalış." dedim.

Zamanım azalıyordu. Sadece bir saatliğine geçmişe müdahale etme imkanım vardı.

🌬

BALO GÜNÜ
JUDAS

İnsanlar dans için ayağa kalkmaya başkandan önce ordumu dışarı göndermiştim. Dışarıda kimse olmadığına emin olduktan sonra. Dans için kalkmaya başladıklarındaysa temkinli adımlarla salondan çıkıp dışarı girdim. Görev için Akay'ı ve Kats'in kardeşini ve onun tanıdığı diğer hayaletide çağırmıştım.

Kats'ın kardeşi ve diğer hayalet sarayın içini ezbereydi. Onlar orada çalışanları ikna edip orduya katacak ve sarayın gizli yerlerine adam yerleştireceklerdi.

Akay'la biz ise Toprak Krallığına gidecektik. Akay bizi Toprak Krallığının kapısının önüne ışınladı. Geri çekilmemizi işaret etti. İple kapanıp açılan kapıları bir askerimiz açtıktan sonra hızla içeri gelmemizi işaret etti.

"Kimseye güvenmeyin." dediği şeye göz devirdim. Kahverengi saçlarından tutarak "o senin görevin." diye hatırlattım. Katherine bana olanları anlattığı günden beri öfkeme hakim olamıyordum. Rena benim kızımdı. Hem Enna'yı hayal kırıklığına uğratıp aldatmıştım. Hem Rena'ya yirmi yıl boyunca babalık yapamamıştım. Hem de Katherine'nin her defasına kalbini kırıyordum. Beceriksizim tekiydim.

Sakince derin nefes alarak askerimin bizi yer altı odasına götürmesini bekledim. Bizi hızlıca ışınlanarak "Bazılarınız burada kalacak. Bazılarınızı ise birazdan Toprak Krallığının en güvenilir yardımcılarını sakladığı adaya götüreceğiz." dedi.

Dediği şeyle kaşlarımı çattım. Planımızı kimse söylemişti? Derin bir nefes alarak sakinliğimi korumaya çalıştım. Oda açılıp siyahlar içinde, yüzü belli olmayan bir adam girdiğinde sinirlerime hakim olmayarak yüzü gözükmeyen adama yumruk attım.

Adam halkaya atarak yüzündeki tülü çıkarttı. Karşımda Airdran'ı gördüğümde elimi sallayarak kendime çektim. Tam konuşacaklar konuşmama izin vermeyerek "Rena benden habersiz plan yapmaz." dedi.

"Buradaki tanıdıklarınla konuştum ayrıca. Sizin tarafınıza geçmek için para teklif eden bile oldu." dedi. Yumruğum gözüne isabet ettiğinden yerden toprağı alarak gözlerine bastırdı. Birkaç saniye sonra daha iyi görünmeye başlamıştı.

"Bunu neden yapıyorsun?" Airdran derin bir nefes aldı. Yorgun gibiydi.

"Birkaç gün sonra Katherine ile evrenlerdeki Ateş Veliahtlarını imha etmeye gideceğinden haberdarım. Gwen Fallon'u öldürmeyin. Onun annesini Atlantis'teki okula gitmesini konusunda ikna etseniz yeter. Gerisini bana bırakın."

Son Element Oyunu -Gökyüzüyle Dans-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin