#18.BÖLÜM

7 6 0
                                    


18.BÖLÜM: MASALLAR ARTIK ACI VERMEDİĞİNDE

Adam çamur, kadın bulanıyordu o pis birikintinin içinde. Yine de devam etti sevmeye adamı çünkü bilirsiniz sevginin geri dönüşü yoktur ve olmaz da. Birini seversiniz ve acı çekersiniz. Eğer şanslıysanız acınız kısa sürede geçer ama yok ben âşık oldum asıl o zaman başlar sorunlar, dertler. Ölümü tek çare düşünenlere sesleniyorum, denemeyin bile. Evet, deli kızın teki olabilirim ama asla ölümü denemeyin diyorum. Son çareniz bile olmasın o illet şey. Aileni düşün, arkadaşlarını ve sen öldüğünde verecekleri tepkiyi. Bak, eğer o kadar çok acı çekiyorsan gel bu satırlarda buluşalım. Söz, sayfaları limon kokacak sen istediğin için. Saçlarını kes istiyorsan, benim gibi yaz istiyorsan ama sakın ölümü düşünme. Vakti geldiğinde sen de ben de çevrendekiler de ölecek nasıl olsa, şimdiden üzülmene gerek yok. Hem belki de bu yüzden bilmiyoruz öleceğimiz zamanı, bilip de üzülmeyelim diye.

Sevgi, bir kuyuya gözü kapalı atlamak gibidir, yok olacağını bilirsin ama atlamaya devam edersin. Sevmek de o şekildir, acı çekeceğini, üzüleceğini bilirsin ama sevmeye devam edersin. Aynı hataları bin defa yapar ama yine affedersin, deli gibi seversin ya ondan. Sevmek deliliktir sevgili dostlarım, sevmek tamamen bir delilik. Hem sizi deli eder, siz sevmeyi bilmezsiniz. Sevmek ağır ağır işler yüreğinize, hafif hafif eser kalbinize.

Kendimi ben hiçbir zaman garip hissetmedim, aksine diğerlerinden en normali bendim. Hatalarımla, kusurlarımla vardım ben, gerisi önemsizdi. Hatalarım vardı, beni oluşturan. Hiçbir insan da kusursuz değildi, mutlaka kusurları bulunurdu. Biri ipinceydi, biri kilolu. Biri kısaydı, biri uzun. Birinin matematiği iyiydi, birinin sesi iyi.

Ben amacımı halen çözemiyordum.

Amacım yoktu belki de. Resim yapmak, kitap okumak, yazmak...

Ben dört duvar arasında bir başımaydım ve annemin bundan haberi yoktu, bilse ciğerimin içini çok üzülürdü. Beni tanısaydı, bilseydi sana ne yapmışlar kızım diye sorardı. O hiç gelmedi, ben de hiç tanımadım. Şu an, yıllar sonra gelse beni tanıyamazdı. Ben artık onun küçük kızı değildim. Hiç olamamıştım.

"Yalnızım."

Ağzıma bir hap daha atarken bunları tekrar tekrar söylemeye devam ediyordum. Kendimi bu iğrenç barın tuvaletinde yine bulmak hiç zor olmamıştı. Evden dışarı çıkmak için izin almıştım, telefonumu kapatmıştım ve kendimi bir daha gelmemek için yeminler savurduğum bu yerde bulmuştum. Değişmemişti. Hâlen gittiğim haline benziyordu. İnsanları bana aynı geliyordu. İğrenç. Hap dudaklarımın arasından geçip boğazımı bulduğunda yutkundum. Güldüm. Güzel hissettiriyordu.

" Ben başıma gelen her bir olayı hak ediyorum."

Kıkırdadım. Evden çıktığımda değiştiğim gece mavisi dar elbisem kaymıştı, umurumda değildi. Bir kez olsun özgür hissedecektim kendimi. Hayatım boyunca hep esaret altında yaşamıştım, o girdiğinden beri artmıştı. Kendimi güvende ve huzurlu hissedemiyordum ancak şimdi göklerde uçuyormuşum gibi hissettiriyordu bana. Diğer elimle tuttuğum kahverengi bira şişesini kaldırdım kendi kendime.

" Şerefe sevgilim, yokluğuna."

Eymen geri dönmüştü kendi evine. Onunla vedalaştığımız hafta, kütüphaneden çıkmamış kendimi ders çalışmaya vermiştim. Okula gitmiyordum, devamsızlık almıyorlardı sınava az kaldığı için. Bu hafta ise hiç kimseyle konuşmak istememiştim. Bugün kendime bir vakit yaratıp hazırlanıp buraya gelmiştim. Biraz iyi hissetmeye ihtiyacım vardı. Bana yalnız olduğumu hatırlatacak bir yere ve aklıma gelen tek yer burasıydı.

Sessiz Leyl || Kitap OlduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin