ARKADAŞLAR YENİ VE HÜZÜNLÜ BİR BÖLÜMLE HEPİNİZE MERHABALAR
KEYİFLİ OKUMALAR DİLİYORUM
OYLMAYI VE SATIR SONU YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN SİZİ ÇOK SEVİYORUM ❤️
Annem yaşıyor muydu ya gerçektir, tüm bu duyduklarım çoktan bedenimde soğuk terler dökmeye başlamıştı bile. Ne düşüneceğimi ne yapacağımı da kestiremiyordum.
Şeytanın kulağıma girip, "Ortalığı dağıt ve buradan git" diye fısıldadığını duyuyordum.
Madem annem yaşıyordu, neden beni hiç merak etmemişti? Bu çok acıydı. Annem şimdi yanımda olsaydı, bana nasıl bir açıklama yapar ve beni nasıl buradan alırdı?
Tam konuşan kişilerin yanına gireceğim sıradayken mutfaktan başka bir ses duydum.
"Kızını istemediği için babasına bırakıp kaçmış."
Daha fazla bu olaylara göz yummayacaktım. Bunlar iftiradan başka bir şey değildi.
Ayaklarım yerden kesildi ve bastığım yer kocaman bir uçuruma dönüştü.
Emirin sesini duyuyordum ama bu olanlara anlam veremiyordum.
"İncilay, kendine gel, uyan" diyordu.
Gözlerimi açıp etrafa baktığımda yatağımda ve yanımda Emir'i gördüm, gözlerinde endişe vardı.
Kabuslarım bu ara çok çoğalmıştı, hele ki annemin ölmediğini duymak bir kabustu benim için.
Gerçekten böyle bir şey duysaydım acaba ne yapardım?
Gözlerim tavanda, beynim düşüncelerimle yankılanıyordu.
"İncilay, iyi misin?" dedi Emir.
Ağır ağır kafamı ona çevirerek kendimi toplamaya çalıştım.
Yattığım yerden doğrularak oturdum.
"Kabus gördüm, sorun yok" dedim ama sesim o kadar titremişti ki ilk defa bir kabusumdan korktum.
"Çok terlemiştin, nasıl diye sayıklıyordun, ne gördün?" dedi Emir merakla.
"Ay, sen benim için endişelendin mi?" dedim Emire bakarak dalga geçiyordum.
"Ne alaka, canınla cebelleşiyordun" dedi ve yataktan kalktı.
Gerçekten benim için endişelenmişti, peki ya neden?
"Kahvaltı hazırdır, bizde inelim" dedi Emir.
"Tamam" dedim ve beden ayağa kalktım.
Emir çoktan odadan çıkmış gitmişti, bende üzerimdekileri çıkartıp kendi kıyafetlerimi giydim ve aşağıya indim.
Salonun tam ortasında yemek masasında toplanmıştı, herkes vardı, sadece amca yoktu.
Emirin yanındaki boş sandalyeye oturdum.
Anneanne, "Güzel uyudunuz mu?" dedi Emir'e.
Emir de kafasını sallayarak onayladı.
"Eee, ne zaman evlendiriyoruz sizi böyle olmaz?" dedi anneanne.
Evlenmek mi? Bunlar ciddi olamazdı. Gerçi onlar açısından bakınca haklı olarak evlenmemizi isteyebilirlerdi, ama benim açımdan imkansızdı.
"Anneanne, dün aslında bir nevi bu yüzden buraya geldik, sizi de davet etmek için. Düğünü 3 gün sonra yapacağız," dedi Emir.