8. Son Mektup: Batan Dalım

29 4 10
                                    

Çok üstünde duramadım bu bölümün. Dursam daha da canım yanacaktı.

Umarım Mahir Deva'yı anlarsınız

Ortancalar yolunuzu göstersin, çiçeklerinize gözünüz gibi bakmayı ihmal etmeyin!

İg: nefeslerinsahibi

   Durul'um, canım kardeşim.

  Kızgınsın, hem de çok. Nasıl ve ne yazacağımı hiç düşünmedim. Son mektubum, sadece bunu biliyorum.

  Özür dilerim sana anlatmam gerekirdi ama ben diyemedim.

  İçime attım, dürüst olamadım senin gibi.

  Tutunduğum tek bir dalım vardı, dayanağı kalmadı sadece ben düştüm.

  Öğrendiklerim beni buna itti, yapamadım, yaşayamadım.

  Bu veda değil, gerçekler. Dikkatli oku kardeşim.

  Babam diye bildiğim kişi babam değilmiş.

  Sen, benim kardeşim değilmişsin.

  Bir mektupla öğrendim. Tek bir kâğıt parçasıyla.

  Aklın karışsın istemem baştan anlatacağım, şimdilerde yanındalarsa... sen bul bir şeyler, ben olmayacağım.

  Çocuklukta en gerekli şey aile değilmiş, sevgiymiş. Bunu anlamak zor oldu, gözlerimle görmediğim, sarılmadığım, kokusunu çekmediğime aile diyemezmişim.

  Kendimi adadıklarım benim değilmiş. Gerçek ailem değilmiş.

  Görmediklerimde ailem varmış, -asla ailem olmayanlar, kabullenemediklerim-

  O kâğıt parçasında aynen şöyle yazıyordu;

  "Değiller. Sevdiklerin ailen değiller. Ben varım, gerçek olanım. Baban çocuklukluğumun gölgesi, senin gibi. Baban sandığın benim zorunluluğum. Kardeşin sandığın senin kanından değil. Kardeşin uzakta, belki toprağın altında. Baban, beni karartan artık yok, ben varım."

  "Sadece ben senin gerçeğinim."

   Anlamıştım, anlamayacak bir şey yoktu.

  Akşam saatlerinde yatağımda bulduğum zarf, keşke açmasaydım dedirtti.

  Araştırdığımda daha da yüzleştim. Kardeşim vardı. Yaşıyordu. Adı Mehtap'mış. Korktum silmeye çalıştım aklımdan.

  Yapamadım. Bir yıl geçti, kardeşim oladığını her gördüğümde hatırladım. Yüreğim yandı.

  Babam diye bildiğime baktım, öyle şefkatle ısıttı ki yüreğimi sorgular oldum.

NEFESİ AVLAMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin