୨୧"Özür dilerim." Wonbin görevli kadının revir kapısını açması için Eunseok'un yanında beklerken mırıldandı sessizce. Yaklaşık on dakika önce aşağıda yaşanan kavgayı Sohee'nin gelmesi ile zar zor ayırmışlardı.
"O gerizekalı adına özür dileme." Kanaması azalmış olsa da kaşının açıldığı uzaktan bile belli oluyordu. İki taraf da dağılmış haldeydi ancak Eunseok'un aksine Sungchan büyük ihtimalle bir hafta yüzünde büyük bir morlukla gezecekti.
Wonbin şiddet yanlısı birisi değildi ancak Sungchan'ın söylediklerinden sonra o yumruğu hak etmediğini de söyleyemezdi.
"Onun adına özür dilemiyorum." Parmakları ile oynamaya devam etti sıkkınlıkla. "Kendi adıma özür diliyorum. Canın acıyor mu?"
Konuyu uzatmamak için odak noktasını değiştirdi. Eunseok bunu tabii ki anlayabiliyordu ancak üstelemedi. Parmak ucuyla kaşına dokundu hafifçe. Şimdi bir de bunu büyükannesine açıklamakla uğraşacaktı.
"Acımıyor, hissetmiyorum bile." Wonbin anladığını belli edercesine salladı kafasını. O sırada görevli de revirin kapısını açmış içeri geçmelerine izin vermişti. Wonbin aktif olarak kullanılmadığı belli olan odada gezdirdi bakışlarını. Okulun masraftan kaçmak için reviri kapatmış olması şu an daha çok sinirini bozmuştu.
"Siz halledersiniz çocuklar ilk yardım malzemeleri dolapta zaten."
Eunseok karşısındaki adama teşekkür etti ve odadan çıkışından sonra kapıyı kapattı. Wonbin de o sırada ilk yardım dolabını açmış ve birkaç malzeme çıkarmıştı. Eunseok onun elindeki malzemeleri almak için hareketlendi.
"Teşekkürler, alayım onları ben."
"Saçmalama istersen. Ayna bile yok odada, sen otur ben yardımcı olurum." Onu hafifçe ittirdi ve yatağa oturttu.
Eunseok ise sessizce oturdu ve aşağıdan önündeki çocuğu izlemeye başladı. Wonbin onun yarasının çevresini temizlemekle başlarken Eunseok sessizce duruyor ve onu izliyordu. "Hyung doktora gitmen gerekebilir. Biraz derin görünüyor."
"Sıkıntı yok."
Pamuğu kenara bıraktı ve bandı aldı küçük olan. "Ne demek sıkıntı yok? Dikiş gerekebilir. Kafanı bankın kenarına mı çarptın sen?"
"Hatırlamıyorum." Wonbin'in bandı yapıştırması ile kenardaki çöpleri toplamasına izin vermeden onun bileğini tuttu ve kendine bakmasını sağladı.
"Sana böyle şeyler söylemesine izin vermemelisin."
Rahatsızca kıpırdandı Wonbin. "Sabah uyarmıştım ancak Sungchan işte."
Bileğinin içinin okşandığını hissetmesi ile gülümsedi. Diğer eli ile kaşındaki bandın iyice yapışıp yapışmadığını tekrar kontrol etti. Eunseok'un gözlerine baksa utançtan kızaracaktı çünkü biliyordu.
"Tekrar yaparsa bana söyle tamam mı?"
Wonbin tamam dercesine gözlerini kırptı ve Eunseok'un alnına düşen saçı kaşındaki banttan uzaklaştırmak için geri attı. Bilinçli bir hareket değildi aslında, saçının yaraya zarar vereceği de yoktu ama yapası gelmişti.
Sessizliği bölen Eunseok oldu. "Küçükken çok yaramazmışım." Eunseok'un kendisi hakkında bir bilgi vermesi ile onu dikkatle dinlemeye başladı Wonbin.
"Küçük ve herkesin birbirini sevdiği bir yerde büyüdüğümden biraz da şımarıkmışım." Hâlâ önündeki çocuğun bileğini okşamaya devam ediyordu bunları anlatırken.
