14 - "özür dilerim"

101 11 108
                                    




୨୧

"Bana bak." Sungchan'ın ve takım arkadaşlarının olduğu odaya girdi Wonbin. Onun hamlesi ile herkes duraksadığında formasını yeni çıkartmış olan Sungchan duraksadı. "Çıkın."

Takımdakiler dışarı çıktığında odada kalan ikili birbirlerine bakmaya devam etti. "Sen laftan anlamıyor musun?" Sinirle yaklaştı Sungchan'a. "Ben sana ne dedim? Tek bir şey, tek bir şey daha söylersen duyduklarımı yaymaktan hiç çekinmem dedim."

Güldü. "Ama sen ne yaptın? Adamlarını saldın Eunseok'un üstüne." Sinirden elleri titriyordu. "Ya sen ne kadar alçak bir adamsın! Oynadığın sporun içine bile şiddet sokuyorsun. Sungchan sen böyle biri değildin, neden böyle davranıyorsun!?"

Sungchan terlemiş bedenini kuruladı havlu ile. "Çünkü benimle sevgiliyken onunla görüştün Wonbin."  Ellerini iki yana açtı. "Ne yapmamı bekliyordun? Buyur deyip seni ona bırakmamı mı?"

Küçük olan sinirle itti karşısındaki uzun boyluyu. Çıplak bedenine değen ellerinden bile nefret etti o saniyede. "Ben sadece güvenebileceğim arkadaşlar ediniyordum! Bana bu şekilde muamele yapıp her şeye kendini inandıran sendin!"

"Bulunduğumuz şartları değiştirmiyor. İlk karşılaştığınız anda beni bırakıp gitmedin mi sen?"

Ellerinin içine batırdığı tırnaklarının derisine girdiğini hissetti. "Ne şartından bahsediyorsun? Sana o zaman da sadece arkadaşız dedim."

Sungchan dalga geçercesine güldü. "Hâlâ arkadaş mısınız peki?"

Araları bozulduğundan beri belki de ilk düzgün konuşmalarıydı bu. Dünyanın en sağlıklı konuşması değildi tabii ama ilk defa açık açık konuşuyorlardı işte.

Bu yüzden Sungchan düşündüklerini söylemek istedi her detayıyla çünkü Wonbin ile hiçbir zaman doğru düzgün bir ilişkileri olmadığını biliyordu. Bir gün ayrılacakları, ilişkilerinin yıllarca sürmeyeceği de belliydi. Sadece doğru zamanda birbirlerini bulmuş yanlış kişilerdi işte.

Ve gerçekten de onlar sevgiliyken Eunseok'un Wonbin'e olan davranışları sinirini bozuyordu Sungchan'ın. Araları bozulsa ve Wonbin ondan ayrılmak istese olay çıkaracak birisi değildi. Her ne kadar okulda kavgalarıyla meşhur olsa da böyle bir şey yapmazdı.

"Cevap vermeyecek misin Binnie?" Sungchan'ın Wonbin'e taktığı isim soyunma odasına yaklaşan Eunseok'un kulağına dolduğunda bileğinin acısını unutarak duraksadı.

Neden bu kadar sakin bir sesle ve böyle samimi kelimelerle konuşuyordu bu çocuk?

"Arkadaşız." Wonbin daha önce bir kelimeyi bu kadar zor söylemiş miydi bilemedi o an.

"Değilsiniz Wonbin." Sungchan üstünü giyerek kısa boylu çocuğa yaklaştı iki adımda. Dip dibe geldiklerinde yüzlerini yaklaştırdı. "O sana yaklaştığında böyle bakmıyorsun."

Eunseok duyduklarını hazmetmeye çalışırken içeriyi görmediği için nasıl bir konumda olduklarını da bilemediği için sinirlendiğini hissetti.

"Arkadaşlar birbirine Song'un sana baktığı gibi bakmaz." Üstüne gelinmesi ile ellerinin terlediğini hissetti kısa boylu çocuk. "Arkadaşlar birbirini böyle önemsemez. Neden kabul etmiyorsun?"

"Yeter!" Duvarla Sungchan'ın arasından çıktı. "Yeter ya yeter!" Saçlarını çekti sinirle. "Karıştırma artık kafamı yeter!"

Eunseok duvara tutundu derin nefesler alırken.

"Senin yüzünden, anlamıyor musun? Senin yüzünden insanlara güvenemiyorum. Senin yüzünden öylesine bir arkadaş mıyım yoksa değerli birisi miyim anlayamıyorum!"

lonely eyes, wonseokHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin