7 - "kaderin oyunu"

152 14 24
                                    



୨୧

Eunseok antrenman yapmak için geldiği spor salonunda mola vermiş, derin derin nefesler alırken bir yandan da suyunu arıyordu. Toplu antrenmanlar dışında kendi programına göre ayarladığı küçük antrenmanlar da yapıyordu her hafta.

Hem günün yorgunluğunu atmak hem de boş boş durmamak için onun için en iyi seçenekti bu. Yoksa tüm gün yatakta yatabilecek potansiyele sahipti.

"Eunseok, geçen hafta toplu antrenmanlar dışında göremedim seni." Koç salondan çıkarken gördüğü takım kaptanının yanında durdu. "Bir sorun yok değil mi? İki gün önce bir şeyler duydum."

Eunseok oturduğu yerden gülerek el salladı adama sıkıntı olmadığını belirtircesine. Şansına geçen yaşanan olay büyütülmemiş sadece bir dedikodu olarak kalmıştı. "Bir sorun yok koç, sadece yoğundum."

El salladı yaşlı adam. "Tamamdır, dikkat et kendine. Burayı fazla boşlama, geçen haftadan daha çok katılım bekliyorum." Çantasını taktı ve çıkışa ilerledi. "İyi çalışmalar."

Eunseok adam çıkmadan teşekkür etti ve vücudunu yere bıraktı. Şimdi sırtı soğuk zemine yaslı iken gözleri büyük salonun tavanında geziniyordu. Geçen hafta kaç tane antrenmana gitmişti? Bir, iki?

Aklına geçen hafta yaptıkları maç geldi. Önemli bir maç kazanmışlardı ancak o güne dair aklındaki en önemli unsur soyunma odasında yaşananlar ve Wonbin ile tanışmasıydı.

Gerçekten basketbolu aksatmıştı ama onu bu denli düşündüren o değildi. Bir hafta bir şeyleri aksatması düzeltilebilirdi. Sıkıntı bundan rahatsızlık duymaması hatta fark bile etmemesiydi.

Boş zamanlarını hep Wonbin'le geçirmişti ve bu onu mutlu etmişti. Korktu böyle hissettiği için, kalbinin sıkıştığını hissetti bir elini göğsüne götürürken.

"Buldum seni." Merdivenlerden gelen adım sesleri değil de kulağına dolan sesin sahibi gözlerini açıp oturur pozisyona gelmesini sağladı.

"Wonbin?"

Uzun saçlı çocuk sahaya ulaştı ve oldukça mutlu bir şekilde zıplaya zıplaya önüne geldi Eunseok'un.

"Hım? Çok yorulmuş gördüm seni hyung."

"Yok, yani evet de" Saçlarını düzeltti karşısındaki çocuğun burada olmasını hazmetmeye çalışırken. "Ne diyorum ben ya?" Fısıldadı kendi kendine.

"Yorulmuştum da seni burada görmeyi beklemiyordum, şaşırdım." Sonunda düzgünce cevap verebildi kelimelerini toplayarak.

Wonbin de yere, onun karşısına oturdu. "Taro hyung'la dersten çıkıp kantine gitmiştik, orada da sizinkileri gördük." Topladığı saçını düzeltti bir yandan da. "Ben dönecektim aslında ama ısrar edilince hayır diyemedim."

Hızlı hızlı açıklama yapmasını izledi Eunseok sessizce. Az önce düşünmeye başladığı tüm düşünceleri silkeledi beyninden.

"Sonra da Eunseok'u bul diye gönderdi beni Taro hyung."

"Anladım." Ayağa kalktı ve elini uzattı yerde oturan uzun saçlıya. "Yeni oturmuştun ama hadi kalk, gidelim."

Wonbin gülerek ondan yardım aldı ve ayağa kalktı. Eunseok kenardaki koltukta duran çantasını aldı sweatshirtünü giydikten sonra. İkili konuşmadan sessizce merdivenleri çıkarken sessizliği bozan taraf Eunseok olmuştu.

"Bugün çok enerjik görünüyorsun." Kapıyı açıp küçük olanın geçmesine izin verdi. Eunseok'un kolunun altından geçti Wonbin cevap verirken.

lonely eyes, wonseokHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin