İyi okumalarrr~
Ertesi gün on kişilik olduğunu düşündüğüm bir koğuşa sokuldum. Herkesin ters bakışlarına maruz kalıyordum. Normal değil mi, herkese tecavüzcü olduğum söylenmişti. Keşke o gece oraya gitmeseydim. Keşke arkadaşlarımın yanından ayrılmasaydım. Keşke babama beni almasını sözleseydim. Keşke Kerem'e öyle söylemeseydim. Şimdiyse yapabildiğim tek şey keşke demekti. Düşüncelerimin arasından duyduğum sesle ayrıldım."Sana sesleniyoruz, duymuyor musun?"
Kafamı kaldırıp o yöne baktım."Sonunda lan! Neden girdin içeri, daha çocuksun?"
Kelimelerine dikkat etmeye çalışarak cevapladım."İftira atıldı üzerime."
"Ne hakkında?"
"Evime dönecekken bir kız yardım etmemi istedi, anlam veremedim. Yanına gidincede üzerime tecavüz iddiası attı."
Konuştuğum kişi dışında biri ayağa kalktı."Böyle konudan iftira mı atılır, kesin kıza bir şey yapmışsındır!" Benimle konuşan kişi ayağa kalkan kişiyi yerine oturttu ve tekrar konuşmaya başladı.
"İçmiş miydin?"
"Hayır, yaşım tutmuyor nasıl içebilirim ki?"
Söylediğimle birkaç kişi güldü. Ne demiştim ki? Dediğimden sonra başka biri konuşmaya başladı."Abi bu çocuk bu masumlukla tecavüz etmeyi bırak tecavüze uğrayan taraf olur." Söylediklerinden sonra birkaç kişi güldü. Neden güldüklerine anlam veremiyordum ama söyledikleri zoruma gitmişti. Ne tecavüz etmeyi ne de tecavüze uğramayı istemezdim.
"Kaç yaşındasın?"
"On altı" başta bana tepki veren adam tekrar konuşmaya başladı.
"Madem yapmadın, o saatte ne işin vardı orada?"
"Karneleri almamıza birkaç hafta kaldığı için arkadaşlarla dışarı çıkmıştık. Erken çıkmaya çalışsakta biraz geçe kaldık."
Söylediklerime pek tatmin olmamış gibiydi ama devam da etmedi."Seni niye ıslahevine göndermemişler?" Neden olduğunu çok iyi biliyordum. O bunu istemişti.
"Bilmiyorum."
İçeri bir gardiyan girdi.
"Metin Karacı, ziyaretçi var."
"Görüşmek istemiyorum." Tekrardan onunla yüz yüze gelmek istemiyordum, korkuyordum. Ama gardiyanın tepkisi garibime gitmişti, sırıtıyordu.
"Sen bilirsin."
"Tamam." Kabul ettiğim an yüzü düştü.
"Bir cevap hakkın vardı." O koğuştan çıkmadan önce davranıp hızlıca yanından sıyrıldım ve dışarıda bekledim. Ne kadar korksamda tavrı garibime gitmişti. Kapıyı kilitleyip yanıma geldi ve kelepçeleri takıp yine o odaya gittik. İçimde hem korku hemde heyecan vardı. Ya annem ve babam geldiyse? İçeri geçip sandalyeye oturdum ve kapıya bakmaya başladım. Lütfen o olmasın, lütfen! İçeri amcamın girmesini bile beklerdim ama onu beklemiyordum. Gelmişti, söylediğim onca şeye rağmen gelmişti. Enes polisle iş birliği yaptıklarını söylemişti, beni çıkarmaya mı geldi? Veya fazla mı ümitleniyordum?
"Kerem?" Hiç ses çıkarmadan karşıma oturdu.
"Yaptın mı?"
"Neyi?"
"Metin bir kızı taciz edecek kadar düştün mü?" Ne? Bana bu kadar mı güvenmiyordu?
"Cidden buna inandın mı?!"
"Tabiki de! Ne bekliyorsun, kamera yok bir şey yok sana mı inanacağız?"
"Bunca zaman yanımdaydın, azıcık bile tanımamışsın beni! Sence kadınları öldüren bir katilin peşine düşen biri bir kadını taciz eder mi? Bende umutlanmıştım, suçlu olmadığımı kanıtlayacaksınız diye!" Ayağa kalkıp kapıya yöneldiğimde boğazıma yapıştı.
"Güvenmiyoruz çünkü bizden sakladın! En baştan beri onunla konuşmuşsun, yanına oturmuşsun. Sana nasıl güvenmemizi beklersin? Şimdi söyle o piç nerede?"
Gerçekten mi? Kameralara baksalar bile kendi isteğimle konuşmadığım anlaşılıyordu, bu aptalsa bana o iğrenç insanın iş birlikçisi olduğumu söylüyordu. Artık nefes dahi alamayacak hale gelmiştim.
Üzerinden itmeye çalıştım."İğrenç-" boğazıma sıkmaya devam ettiği için konuşmam bölünüyordu. Son gücümü kullanıp bağırabildiğim kadar bağırdım ve üzerimden ittim.
"İğrençsiniz!" Boğazımı kurtarınca boynumu ovuşturmaya başladım.
"Bana güvenmediğinizi söylüyorsunuz, peki ben size nasıl güveneceğim? Beni bu iğrenç durumun içine sokmak yerine neden baştan söylemediniz! Sizin yüzden bunlara katlanıyorum! İğrenç olan sizlersiniz, orada daha önce de cinayetler işlenmişti muhtemelen ama siz bunu bilmenize rağmen oraya gitmeme izin verdiniz! Ben gitmek zorunda değildim kabul ama beni durdurabilirdiniz! Sizin için ne de olsa bahane bulmak zor değil, özellikle de birilerini suçlamak için." Yerimden kalkıp odadan çıktım. Kapıda farklı bir gardiyan vardı bu sefer.
"Boğazına ne oldu?"
"Tuvalet ne tarafta?" Adam boğazıma bir kez daha bakıp tuvalete kadar yanımda geldi, daha sonra da ellerimdeki kelepçeyi çıkardı.
"Fazla oyalanma." Başımla onaylayıp içeri girdim. Lavaboya yönelip boğazıma baktım. Mosmor olmuştu. Neden bu kadar ümitlenmiştim ki, aptallıktı. Yüzümü yıkıp boğazımı da zorla soğuk suyla biraz ıslattıktan sonra tuvaletten çıktım.
"Bitti mi?" Başımı sallayıp ellerimi uzattım. Kelepçeyi taktıktan sonra koğuşa geri döndük.
İçeri girdiğim gibi yatağa uzandım ve diğerlerine arkamı döndüm. Nasıl bu kadar aptalca düşünebiliyordu? Yorgunluktan göz kapaklarım kapanıp duruyordu, daha fazla düşünmeden uyudum.
Uyandığımda herkes uyuyordu, yataktan kalkıp su içmeye gittim. Suyumu içtikten sonra tuvalete gittim. Boğazımdaki morluk henüz geçmemişti aksine boğazımın büyük bir kısmı morarmıştı. Ellerimi yıkayıp tuvaletten çıktım. Dün konuştuğumuz adam uyanmıştı, yerime geçip tekrar uzandım."Kim yaptı?" Sessizce sorduğu soruyu yanıtsız bıraktım. Yatağımda bir çökme hissedince arkama dönüp o tarafa baktım. Yatağa oturmuştu.
"Birisini taciz edecek bir kişi gibi görünmüyorsun." Duyduklarım istemsizce ağlamama sebep oldu, Kerem bile bana inanmazken hiç tanımadığım bu adam bana güveniyordu.
"Ne oldu, en baştan anlat hadi."
Ne kadar tanımasam da anlatmak istiyordum. Neden herkese bu kadar çabuk güveniyorum?Başımdan geçen her şeyi ayrıntılarına kadar anlattım, serserilerle tanışmamdan tutun Kerem'in ziyaretine kadar. Anlattıklarıma karşı sustu daha sonra da uyumamı söyleyip yataktan kalktı. Uyumak istesem bile bir yanım uyumayıp hüngür hüngür ağlamak istiyordu. En sonunda gözlerim ağrıyınca daha fazla ağlamadım, gözlerimi kapattım ve uykuya daldım.
°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•
Normale göre kısa bir bölümdü farkındayım ama ara bölüm gibi bir şeydi
Oylamayı unutmayın lütfen 🌟
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZPEŞ
Short StoryKimseye tavsiye vermek bana düşmez ama eğer etrafınızda esrarengiz bir poşet bulursanız oradan uzaklaşın. Ne de olsa içinde ne var bilmiyoruz. Belki çöp, belki kayıp bir oyuncak belkide bir ceset. Benim payıma da belkide tahmin ettiğiniz gibi en k...