Bir konuşma sesiyle uyandım. Dünkü gardiyanın sesi geliyordu sanki, gözlerimi kapatıp dinlemeye başladım. Diğeri de dün akşam konuştuğum adamdı.
"Çocuk yapmış olamaz."
"Eminsin değil mi?"
"Evet baştan her şeyi anlattı, gözlerinden bile belliydi ne kadar üzgün ve çaresiz olduğu."
"Numara yapıyor olmasın?"
"Sanmıyorum, rol yapamıyor."
"Bunu nereden anladın?"
"Ona neden ıslahevinde olmadığını sorduğumda bilmiyorum dedi ama gözlerini kaçırıyordu."
"Tamam, ben bildireceğim. Sende ağzını yoklamaya devam et."
Şaşırmadım, muhtemelen onlarda polisin ayarladığı adamlardı. Şimdi düşününce çok saçma şeyler geldi aklıma. Polis telefonları dinliyor diyerek başka bir telefona geçmiştim, beklide bu da telefonumu dinlemek için söyledikleri bir yalandı. Yataktan güçlükle kalktım. Yanıma geldi, biraz endişeliydi sanki.
"İyi misin, bir şey mi oldu?" Muhtemelen endişesi iyi olup olmadığımdan yöne değil de onları duyup duymadığımdan yanaydı. Başımı olumlu anlamda sallayıp lavaboya gittim. Boğazım sanki biraz daha iyiydi, yüzümü yıkayıp boynumu ıslattıktan sonra çıktım. Burada zaman gerçekten yavaş geçiyordu. Kapı açılınca o yöne döndüm, aynı gardiyandı.
"Metin Karacı ziyaretçin var." Kim olduğunu umursamadan ayağa kalkıp yanına gittim. Ellerimi uzattım, kelepçeler takıldıktan sonra da koridora çıktık. Burada daha fazla kalmak istemiyordum. Resmen iki tarafta benimle uğraşıyordu, keşke bu uğraşma olumlu yönden olsaydı. Ziyaretçi odasına geçince karşımda Enes vardı. İçeri girmekten çekinmiştim. Gardiyanın komutuyla içeri girdim. Neden bilmelerine rağmen beni onunla baş başa bırakıyorlar!
"Boğazına ne oldu?" Sanane lan sıçtın ağzıma bir boğazımı sıkanı mı merak ediyorsun. Yerinden kalkınca geriye bir adım attım. Her adımından korkuyordum bu psikopatın. En sonunda geriye adımlamak yerinde durdum. Cesarete gel.
"Neden?"
"Ne neden?"
"Neden öldürdün o kızları?" Dibime kadar gelince bir adım geriye gittim.
"Çünkü hepsi iğrençti." Gerçekten bunu söylemiş miydi? İğrenç olan o kızlar mı, yoksa sen misin? İkincisinden yanayım.
"Metin, kendi gözlerinle görmüştün değil mi? Karınları kesilmişti, sence neden bunu yaptım?"
"Çünkü psikopatsın ve bebekleri öldürmek istedin." Söylediklerimden sonra eli boynuma gelince korkuyla gözlerimi kapattım ve geriye doğru bir adım daha attım.
"Birlikte olmayı onlar teklif ettiler. Korunmayı teklif ettiğimde o aptallar reddetti, hamile kaldıklarında da çocuğumuzu öldürmeye kalktılar. Tabi hepsi böyle değildi bazıları korundu ve onlara hiçbir şey yapmadım veya çocuğu doğurmayı seçenlere." Duyduklarımla gözlerimi irice açtım.
"Evet o kızı öldürdüm, hatta çocuğu öldürmeye çalışanların hepsini öldürdüm. Ama hiçbir zaman çocukları öldürmeyi seçmedim. Sonuncu bir kazaydı, konuşmak için çocuğu doğurması için ikna etmeye çağırdım. Oysa gözlerimin önünde karnını bıçakladı. Gözlerim önünde benim çocuğumu öldürdü. O anlık sinirle kafasını yumrukladım. Direnmeyi bıraktıktan sonra karnını kestim ve bebeği çıkardım. Çoktan ölmüştü boğazını kesmişti." Duyduklarım karşısında diyecek bir şey bulamıyordum. Ne olursa olsun öldürmemeliydi illa bir çözüm yolu olabilirdi değil mi? Hem dedikleri ne kadar doğru emin değilim, güvenemiyordum.
"Sana neden inanayım? Hem telefon konuşmamda bir kızdan daha bahsediyordun."
"Ölen kızdan öncekiydi doğum yapacaktı ondan bahsediyordum."
"Nereden bileceğim yalan söylemediğini ve bunca şeyi bana neden anlatıyorsun?"
"Buradan çıkmak istiyor musun?" Beni buraya sokan oysa çıkarabilirdi de ama bu zaten benden şüphelilerken daha beter şüphelenmelerine sebep olur. Ki ona güvenemiyorum.
"Çocukları doğurmak istemeyenleri neden öldürdün? Yani ne de olsa yaşları küçüktü ve doğurmak istemeyebilirler."
"Metin, madem doğurmak istemiyorlar neden korunmayı teklif ettiğimde reddettiler? Emin ol bu sandığın kadar masum değil. Bu riski bilerek kabul etmeleri hamile kalmayı göze aldıklarını gösterir ve eğer buna rağmen çocuğu doğurmazlarsa, onları öldürmeye çalışırlarsa sence katil olan tek kişi ben mi oluyorum."
"Söylediklerin doğru olsa bile sana inanmak için sebebim yok."
"Madem öyle sana sebep vereyim." Cebinden telefonunu çıkardı ve bir kişinin mesajlarını açtı, aralarından bir video gösterdi. Birsürü bebeğin olduğu bir video.
"Yetimhane açmak istiyorsan bunu devlete söylemen yeterdi bu kadar çocuk yapmana gerek yoktu." Söylediğim şeye güldü.
"Çocukların hepsi ailelere verilmek için bekliyor zaten. Çocuk bakabilecek biri değilim baba olmayı başaracağımı zannetmiyorum bunca cinayetten sonra. Ama onlar daha çocuk ve bir aileyi hak ediyorlar." İstemsizce üzülmüştüm yaptığının suç olduğu gerçeğini değiştirmezdi ama çocuklar için de elinden geleni yapıyordu. Az önceki mesajlardan çıkıp başka bir kişiyle olan nesajlarına girdi ve bir video açtı. Genç bir kadın kucağında bir bebekle oynuyordu.
"Gördüğün çocuklar doğurmalarına rağmen çocuklara bakamayacak olanların çocukları veya ailelerin istemediği yinede istedikleri zaman çocukları görüyorlar. Sezin'se.."
Yüzüne baktığımda biraz üzgün gibiydi."En son doğum yapan, o gün telefonda duyduğun. Normalde o da bakmak istemez diye düşünmüştüm ama beni çok şaşırttı. Birlikte büyütmeyi teklif etti." Muhtemelen kadın onun neler yaptığını bilmiyordu.
"Biliyor mu?"
"Hayır. Bilse muhtemelen benden nefret eder."
"Sanki biraz haklı olmaz mı?"
"Anlattıklarıma rağmen bana inanmıyor musun?"
"Yani sence de normal değil mi? Beni buraya tıktın, tehdit ettin ve güvendiğim kişilerin gözünde en baştan beri şüpheli olduğumu öğrendim. Bu saatten sonra kime güvenebilirim ki?" Söylediğim şeyle pot kırdığımı fark ettim. Telefonunu cebine koyup elini boynuma götürünce geri adım attım.
"Metin" suratı asık ve üzgün gibiydi. Boynumu yavaşça okşuyordu. Tedirgin olmaya başladım.
"Çok safsın." Dediğini anlamadan boğazımı sıktı. Bu oruspu yalancılardan ne zaman kurtulacağım ben! Boğazım daha iyileşmemişken ikinci kez şiddetli bir şekilde sıkılıyordu. Nefes alamıyordum ama boğazımın ağrısından çığlık atmak istiyordum. Duvara yaşayıp kulağıma fısıldadı.
"Neden mi yaptım? Çünkü bundan haz alıyorum." Duyduklarım, karşımda nasıl bir psikopat oyuncunun olduğunu gösterdi.
En sonunda göz kapaklarım kapanıyordu, ölüyor muyum? Gerçekten aptalım, onun bir katil olduğunu her fırsatta dile getirdim ama ona karşı asla dikkatli olmadım. Dibime kadar gelmesine resmen kendi ellerimle izin verdim. Gözlerimin ağır ağır kapanırken gözyaşlarıma engel olamıyordum.°^°^°^°^°^°^°^°^°^°^°^°^°^°^°^°^°^°^°^°^°^°
Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın🌟
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZPEŞ
Short StoryKimseye tavsiye vermek bana düşmez ama eğer etrafınızda esrarengiz bir poşet bulursanız oradan uzaklaşın. Ne de olsa içinde ne var bilmiyoruz. Belki çöp, belki kayıp bir oyuncak belkide bir ceset. Benim payıma da belkide tahmin ettiğiniz gibi en k...